《43》

1K 110 20
                                    

Dolunay hafifçe parlaklığını belli ederken keskin ışıkları camdan içeri, yatağın önünde oturan bedenin asık yüzüne çarpıyordu.

Soğuk hava şiddetini arttırdığından sanki tüm yağmur damlaları odaya doluyor gibi titredi. Bir kaç gündür ağır bir nezle geçiriyordu.

Burnu delicesine kaşınıyor ancak burnuna dokunduğu an yanıyordu. Üstelik silemiyordu da çünkü sürekli sildiğinden tahriş olmuş bir buruna sahipti. Gözleri ise sulandığı için kızarıktı.

Omuzlarına dokunan soğuk el kendisini titrettiğinde başını hafifçe yana döndürüp geri çekildi.

"Bu kadar yaklaşma sana da bulaşacak."

"Ben iyiyim. Sadece ateşin çok yüksek ve soğuk duş almamakta ısrar ediyorsun." Jimin eşinin rahatsız hissetmemesi için elini çıplak omuzdan çekti.

"Gerçekten ölüyorum ve tek çözümün soğuk bir duş mu?" Jungkook biraz yana dönerek yan tarafında oturan eşinin yüzüne baktı.

Berbat hissediyordu. Fazlasıyla hastaydı ve sırtı o kadar çok ağrıyordu ki utanmasa ağlayabilirdi.

"Şifacı sayısız kez ağrı kesici uyguladı. Daha fazlası için bir şeyler yemen gerektiğini söyledi ancak hala yemediğin için ilaç içemezsin. Üstelik şu an sızlanmayı bırak. Sana antrenmanda tişörtünü çıkartmaman için sayısız kez uyardığımı hatırlıyorum." Hafif bir sinirle kaşlarını çattı Jimin.

Ona kızmak istemiyordu. Ancak bir yandan da kızmakta haklıydı.

Son günlerde havalar gerçekten soğuktu. Biraz kendisi de fazla tepki verebiliyordu ancak havanın soğuk olması bir gerçekti.

Alfa olmalarından dolayı fazla sıcak vücutları zaten vardı. Yanına bir de koşuşturmalı antrenmanlar eklenince daha da fazla hararetleniyorlardı.

Sadece Jungkook değil eğitim alanındaki tüm alfalar altlarında sadece bir eşofman ile devam ediyorlardı. Jimin ise bu görüntüden sonra oldukça kez uyarıda bulunmuştu.

Ne kadar terlese de sıcak bassa da soğuk hava onların vücuduna girecekti bunu biliyordu.

Zaten dediği gibi olmuştu. Şu an askerlerin yarısı Jungkook gibi ağır grip geçiriyorlardı.

Derin bir nefes alarak gözlerini kapattı omega. Tekrar açtığında hafifçe gülümsedi. Bir elini alfanın çene kemiğine koydu. Ufak tombul parmaklar konumunu tam otururken yavaşça okşamıştı.

"Şimdi kalkalım güzel bir duş alalım. Ardından hafif baharatlı bir yemek yiyelim. Ardından da ilaçlarını içersin ve güzelce uyuruz. Ne dersin?" Şirin, samimiyet dolu bir şefkatle baktı omega.

Böyle zamanlarda onun annesi gibi hissediyordu ve itiraf etmeliydi ki mükemmel bir histi.

"Ben sana yaklaşamıyorum bile sende hasta olursun korkusundan ancak senin sunduğun teklife bak. Bende birlikte duş almak için ölüyorum ancak bir süre beni öpemezsin dahi."
Başını geriye atarak çenesinde duran elden kurtulmaya çalışmıştı.

"Pekala bende seninle birlikte ilaç alırım ve hastalıktan korunmuş olurum. Sen bu haldeyken gözüme uyku bile girmiyor."

Biraz ısrardan sonra sonunda kabullenmişti alfa.

Yavaşça kalktı oturduğu yataktan. İçeride koskoca şömine yanıyordu ancak pek bir faydası yoktu. Üşüyordu.

Üzerindeki kısa şortla banyoya ilerlerken eşi kendisinden önce gitmişti.

Büyük ve özenle oyulmuş taş küvetin içine sıcak su doldurulmuştu bile. Ancak bu banyonun daha da soğuk olduğu gerçeğini değiştirmiyordu.

Spoiled Prince ❦ JikookWhere stories live. Discover now