GEÇMİŞTEN KESİT

437 19 11
                                    


Ne kadar uzun zaman geçti yazmayı bırakalı artık anımsayamıyorum bile . Zaman akarken an an aklıma geldi yazmak gelmedi diyemem. Ama oturup kafamı toparlayıp yazmak o kadar zor geldi ki. Herkesin hayatında dönüm noktaları vardır bazen en keyif aldığımız şeylerden dahi uzaklaşırız bende yazmaktan uzaklaştım. Evet hiçbir zaman çok iyi yazan biri olmadım ama o an ne hissediyorsam ona kılıf uydurarak sizlere aktarmayı hep sevdim. Bu platforma katıldığımda 2015 yılındaydık , 2016 yılında ise yazmaya başladım . Küçücük bir kaç kişilik bir aileydik . Bölüm yayımlamam ile birlikte yorumlarda gıybet yerine çevirirdik bölümü . Karakterlere birlikte kızar ,birlikte gülerdik. Şuan 2021 yılının sonlarına yaklaşmaktayız ve ben tekrar yazmaya başladım . Evet bu sefer istikrarlıyım kendimi yazmaya hazır ve istekli hissediyorum . Birlikte büyüdük ,birlikte devam edelim derseniz siz okudukça ben mutlu olup yazmaya devam edeceğim . Yarıda kaldığımız için özür dilerim ... 
49. Bölümden kaldığımız yerden devam edecek bölümler fakat bu bölümde zaman atlaması sürecinde neler olduğunu biraz öğrenelim . En çok merak edilen'' Kayra ,Poyraz'ı nasıl affetti ? '' sorusu olmuştu . Birlikte öğrenmeye hazırsak başlayalım!


________

Aynı evde iki yabancıydık birbirimize . Yaşadıklarımız öyle ağırdı ki artık ne benim ne onun bir şeyleri düzeltmeye gücü kalmamıştı sanki. Dolunay'ın öz annesi tarafından kaçırılması , sevdiğim adamın ilk aşkının kızının annesinin yaşıyor olması  tüm bu zorluklar içinde riskli geçen hamileliğim ...Her şey o kadar üst üste gelmişti ki karnımdaki bebeğin varlığının kıytmetini bile anlayamıyordum . Aynı evinde köşe kapmaca oynayıp ,Dolunay'ın psikolojisini takip ettiğimiz bu süreçte kalbimin kırığı tamir olur mu ben bu evliliği yürütebilir miyim diye düşünecek kadar bile vaktim olmamıştı şimdiye kadar. 

Her insanın bir ruh eşi olduğuna inanırdım ben . İnsanların benden beklentilerinden yorulduğumu yeni yeni fark ediyordum . Doğduğum andan şimdiki anıma kadar geçen süreçte yaşadıklarımı nasıl kaldırdığıma hayret ettiğim anlar çok kez olmuştu  ama her seferinde bir çıkış yolu olmuştu. Şimdi öyle bir karmaşıklıktayım ki anlatmıyorum sadece belli başlı cevaplardan ibaretim . İyiyim , üzülmüyorum ,acıtmıyor . Yalan söylemek insanı yorarmış son zamanlarda en net hissettiğim duygu sanırım bu . Bazı acıların üzerine hangi yalanları söylersen söyle geçmezmiş. Ben kimim diye düşünmekten aklımı kaçıracak gibi hissediyorum . Ben kimim sahiden ? Terasta yapayalnız salıncağında sallanan küçük bir kız çocuğu muyum ? Çünkü hissettiğim tam olarak bundan ibaret. Bugüne kadar çok şey oldum ...Poyraz'ı seven Kayra ,Dolunay'ın annesi Kayra ,birilerinin dostu Kayra, ailesiz büyüyen Kayra en çok koyan ailem dediği yuvayı kurduğuna inandığında kaybetme korkusuyla yüreğine ateş düşen Kayra olmaktı. Aklım , kalbim ve ben sanki üç farklı kişiyiz. Delirmiş olabilir miydim ?Her şey benim zihnimde var olmuş olsaydı kendime geldiğimde tüm acılarım dinmiş mi olurdu ?  

Koluma dokunan el ile içimin ürperdiğini hissettim . ''iyi misin ?''  İyi miydim ? ''Bir şey mi oldu?'' diye tepki verdim çünkü Dolunay olmadıkça birbirimizden kaçıp iletişim kurmamayı tercih ediyorduk belki de ayrılığı dile dökmekten kaçıyorduk . ''Üç kez seslendim ve tepki vermedin Kayra.'' Farkında bile değildim ,zihnimdeki kendimle konuşmaya o kadar alışmıştım ki dış evreni duyamıyordum. ''İyiyim ,duymamışım.'' 

''Birbirimizden daha ne kadar kaçacağız?'' Bu şekilde mi girecekti ayrılık konuşmasına ? Ayrılığa o kadar adapte etmiştim ki kendimi sanki her şey bir oyundu ve Zeynep'in dönüşüyle benim oyundaki rolüm bitmişti. Onların hikayesi üç kişilikti ben ve bebeğimse  başrol gelene kadar yokluğunu doldurmuştuk. Onu böyle bir ayrılığın vicdan azabı altında bırakmak istemiyordum . 

''Beni dinler misin ? Sözümü kesmeden.'' Eğer bir ayrılık olacaksa hayatlarına giren kişi olduğum gibi çıkanda ben olmalıydım. Tabi dercesine başını aşağı yukarı sallamasıyla derin bir nefes alıp verdim sanki son nefeslerimmiş gibi.

''Ben uzun zamandır tek bir şey düşünebiliyorum . Senin beni sevebilme ihtimalini düşünmemle başladı her şey belki de bizi bugünlere getiren benim sürekli bir şeyleri düşünüp inanmamdı. Ben tüm hayallerimi seninle kurmaya başladım hani hayatımızda önce ve sonra olur ya sen benim önce ve sonramı ayıran yer değilsin .'' sözümü kesti , çatık kaşlarıyla bana bakarken ''ne demek istiyorsun Kayra sen ?'' dedi soru dolu gözlerle ''Lütfen kesme demiştim. Neyse. Sen benim önce ve sonramı ayıran yer değilsin çünkü ben ne yaşarsak yaşayalım hayat bizi nereye sürüklerse sürüklesin , bambaşka olaylar içinde kalsak bile kader bizi bir araya getirir diye düşünüyordum.  Ne şekilde olduğunu bilmediğim mucizeler olur ve kavuşturur diye inancım vardı kendimce. Ama o gün o karşımızdayken ben sanılara tutunurken gerçekler o kadar saf ortadaydı ki . Biz seninle bir  ev temeli inşa etmeye çalıştık ama temelin başında durmaktansa o kadar öncelik görmedin ki sen beni temeli su aldı ve evimiz yıkılıyor Poyraz. Ben o evin yıkıldığını sadece Zeynep geldi diye hissetmiyorum bizim temelimiz hep sarsıntılıydı.''  Sustuğumda gözlerimin içine öyle bir bakıyordu ki acaba hep içimde mi tutsaydım diye düşünmedim değildi. İkimizde sustuk uzunca bir süre , sanki konuşursak deprem olacaktı . Öyle bir depremdi ki bu hepimizi savuracak parçamız kalmayacaktı. 

''Sahiden mi ? Günlerdir düşündüğün bunlar mıydı? Ben hatalarımı nasıl telafi ederim diye kendimi yerken sen seni terk edip o kadın döndü diye ona döneceğimi hesaplayıp birde ayrılık konuşması yaptın mı cidden ? '' kendi kendine mi konuşuyordu yoksa benden cevap mı bekliyordu anlayamıyordum . Evet desem ne der diye düşünmedim değil . Kendini sakinleştirmek istercesine derin derin nefesler alıp verdikten sonra önümde dizlerinin üzerine oturdu ve gözlerini gözlerime dikip , ''Tüm yaşadıklarımıza ,yaşayacaklarımıza ,gerçek yalan her ne varsa her şeye rağmen söz konusu sensen bu evin temeli senin deyiminle sarsılmış olsa da ben bizim için en ufak ihtimale karşı herkesten ,her şeyden vazgeçerim . Herkesi ,her şeyi silerim.  Yaptığım hataların ,söylediğim sözlerin telafisi olmaz biliyorum sana sürprizler yaparak kırıklarımı tamir edemem  ama benden gidersen andım olsun ölüm olur bizim mührümüz . Ben seni bu dünyada geç buldum ama buldum gerekirse bir asır beklerim eğer varsa başka bir dünyada tekrar seni bulmak için ölürüm. Bizim için yaşarken yapabileceğim bir şey kalmadıysa eğer Kızımız ve bebeğimiz sana emanet sevgilim.''

Söylediklerini sindirebilmek tepki verebilmek istiyordum ama herhangi bir tepkiye ne beynim ne kalbim müsait değildi . Bensizlikte öleceğini söyleyen adam mıydı beni bugüne kadar kırıp döken ? Sahiden bensiz kalsa bunu yapar mıydı ihtimalini göze alabilir miydim? Karşında koskoca gövdesiyle dünyaya meydan okuyabilecek adam göz yaşları akıtırken  bu yuvayı dağıtırsam kendimden de vazgeçeceğimi anlamıştım. Ellerim gözlerine gittiğinde nefes almayı unutmuş gibi davranıyordu. '' Ben senim sen bensin . Biz aynı acılara ağlarız  aynı sevinçlerde boğuluruz.  Aramızda ne geçerse geçsin birbirimizde yaşarız. Kırdım , çok kırdım . Belki seve seve bu adamı mı sevdim dedirttim  ama sana iki çocuğumuzun üzerine yemin ederim ki sizi kaybetmemek için her şeyi yaparım . Öl de ölürüm . Ne zaman nasıl bu hale geldi her şey anlamıyorum hepsi benim hatalarımın sonucu biliyorum ama beni kendinden mahrum etme yalvarırım .O güzel zihninde sana olan sevgime karşı hiçbir şüphe kalmasın diye elimden gelenin fazlasını yaparım. '' Elleri yüzümü okşarken sustuğunda gözlerimi yummuş devamında diyeceklerini bekliyordum. ''Senin için ,kızımı doğuran kadın demem yalanlarını gerçeğe dönüştürürüm. Eğer benden gitmemen için onun yokluğu gerekiyorsa bunu yaparım. '' Gözlerimi korkuyla irice açtığımda kararlılıkla bana bakıyordu . Ciddiydi eğer bunu yaparsan kalırım desem tam şuan gidip ...Düşünme , düşünme. Konuşamıyordum sadece korkuyla kafamı hayır anlamında ard arda salladım. Oda bende anlamıştık bizim bizden başka yolumuz yoktu  ama tek bir sarsıntı daha olursa ona çıkan tüm yolları çıkmaz sokak yapar kendime sonu uçurum olsa bile yeni bir yol çizerdim bunu da o biliyordu artık. Eli yanağımı okşarken sözlerine devam etti''Aldığım her nefes senin , dokunduğum her şey senin yüzün , saçların , ezberlediğim tüm yollar senin . Ben bu gece geçmişi  uğurladım , sana kavuştum .Sen benim yaşama olan inancımsın . '' 



Umarım beğenmişsinizdir. Hadi yorumlarda buluşalım ! 


Bölümleri  hangi gün yayımlayayım ?


Geçmişten kesitler olsun mu ? Olursa merak ettiğiniz anlar neler ? :))) 

 


Kızımın Annesi Olur Musun ?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin