KAOM~26~

11.2K 615 148
                                    

BİR GÜNDE 2 BÖLÜM YAYIMLAYAN YAZARCIK YAPMIŞLAR .😊
UMARIM BEĞENİRSİNİZ VE BANA KIZMAZSINIZ...
İYİ OKUMALAR DİLERİM.

Kayra ,holdingten çıkıp direk arabasına binmişti. Yolda giderken Can'ı aramıştı.

"Kayra?"

"Sana inandım . Affetmek için gittim daha beter haldeyim!  Mutlu musun! İkinizden de nefret ediyorum ! Anladın mı nefret ediyorum."

"Kayra...Güzelim ne oldu sana? O piç bir şey mi dedi! "

"O da sende aynısınız. Bırakın beni ya bırakın! Yeter,yoruldum anlayın!"

Kayra ,vitesi tutamaz hale gelmişti. Bir çığlık sesi... Kayra'nın çığlıkları.Tır ile çarpışması ardından kanların etrafa fıskırması. Can'ın çaresizce "Kayra!" diye bağırısları...Bunlar sadece dakikaları almıştı. Bir kaç dakikayı.

------
Can hemen Poyraz'ı arayıp haber vermişti aynı zamanda evden cıkıp arabasına binmişti.

Holding yolu üzerinde bir araba parambarca tırda ise pek bir şey yoktu. Olay yerine varan ilk Poyraz olmuştu. Ardından da Can. İki adamında dudaklarından dökülen isim aynıydı "Kayra".

Kayra'nın durumunun kritik olmasından dolayı direk ameliyata almıslardı ,karnına giren camların çıkarılması sağlığına kavuşabilmesi için doktorlar elinden geleni yaparken Kayra'ya aşık iki adamda birbirine destek çıkıyorlardı.

Levent bey ,ölen eşinden kalan tek hediyesini kaybetmek üzere olmanın korkusunu doruklarda yaşıyordu.

Poyraz ise hayata onu yeniden bağlayan kişiyi ,sevdiği aşık olduğu kadını kaybetmek üzere olduğu için korkuyordu. 

Can'a gelince...O da  çok korkuyordu çünkü kendini suçlu hissediyordu. Kayra'nın son sözlerinin kendinden nefret dolu cümleler olması içini dahada yakıyordu.

Alara...Arkadasını,dostunu,ailesini,sırdaşını,idolünü kaybetmekten delicesine korkuyordu. O an orada olan herkesten daha çok korkuyordu.

Dolunay ise Nuriş'inin kucağında ağlıyordu. Zor sakinleştirmişlerdi . 7 yaşında kücük bir kız çocuğuydu. Anne kavramı onun için en önemli kavramlardan briiydi. Bu kavramı 7 sene sonra tatmısken kaybetmekten korkuyordu.

Poyraz ve Can'ın yanına gidip bağırıp cagırmış kücük çaplı bir kriz gecirmişti .

"Her sey sizin yüzünüzden oldu. Annem sizin yüzünüzden bu halde. Nefret ediyorum ikinizdende ! Sen çok kötü bir babasın .Keşke annem yerinde sen olsaydın! Artık aşkım babacığım değilsin !Anladın mı? Değilsin. Sana gelince ,niye girdin ki hayatımıza! Annemi benden çalmak istedin,çok kötü bir adamsın. İkinizide sevmiyorum artık."

Küçük bir kız içindeki öfkeyi kusmuş iki adamıda daha fazla yıkmıştı. İyi bir izleyiciydi Dolunay. Yaşıtlarına göre fazlasıyla zeki bir çocuktu. Tüm yasananları sessizce izlemişti.Şimdiyse patlamıstı.Yanlış zamanda yanlıs yerde...

POYRAZ ÖZDEMİR...

Ölüm , uçsuz bucaksız bir sonsuzluğa yolculuk.

Ben bu yolculuğa en sevdiğimi uğurladığım andan beri sadece Dolunay var diye zoraki yaşıyordum. Artık hayatımda her sey planlıydı .Bir robot gibi sadece yapmam gerekenleri yapıyordum .Sonra bir gün ,arabımın önüne bir kız atladı.Duru bir güzelliğe sahip olan bir kız. Masumiyetinin altında ,sert ve fevri olan bir kız. Benim Baş Belam .
Bugüne kadar kalbini çok kez kırdım ,hatta tuzla buz ettim. Fakat son olanlar ,ilk kez masumdum. Sadece Berk'in söyledikleri karşısında sinirlenip onun dediklerini tekrarlamıstım. Konusmanın devamı gelemedrn Kayra gelmişti.
Zeynep...Benim için özel bir insandı,kızımın annesi ilk aşkımdı.Fakat Kayra,çok daha özel. Brni hayata bağlayan ,yaşama isteği veren Baş Belam.

--------

Kayra'nın ameliyatı bitmişti.Doktoru hayati tehlikeyi atlattığını yoğun bakımına aldıklarını söylediğinde tutulan nefesler verilmişti. Dolunay'ın doktora yalvarısları sonucu bir kaç dakikalığına sadece 2 kişinin girmesine izin verilmişti. İlk giren Dolunay olmuştu.

" Anneciğim, nasılsın? İyisin değil mi annem ? Beni bırakmayacağını biliyordum. Hem anneler kızlarını bırakmaz ki...Bırakmazsın değil mi anneciğim? Çok korktum .Seni kaybetmekten çok korktum anne. Sana bir şey olsaydı babamı asla affetmezdim . Seni üzdüğü için nefret ediyorum ondan anne. Seni bu hale getirdiği için sen onu affetmeden bende affetmeyeceğim. Melek annem benim ,seni çok seviyorum. Çok uyuma olur mu? Hem ben sana daha birsürü şey anlatacağım anne. Ayaz'ı anlatacağım sana ,hiç bıkmadan dinleyeceksin beni bazen anlattıklarımı tekrar anlatacağım usanmadan aynı heyecanı paylaşarak dinleyeceksin. Üzüldüğümde destek olacaksın ,belki kavga edeceğim .Sen yine benim arkamda olacaksın . Mini giyindiğimizde babam kıskanacak. Evet anne babam dedim . Siz birbirinize bu kadar aşıkken ayrı kalamazsınız ki şekerim. Babacığımı affettiğimizde çok mutlu olacağız anneciğim inan olur mu? İnan ve uyan. Uykucu şirine olma lütfen. Ah dur şirine kız şirin ise erkek olandı ama ozaman uykucu şirin vardı yoksa sen erkek misin? Hih! Allah korusun. Uyan anneciğim bekliyoruz biz seni ."

Dolunay yoğun bakımından çıktığınde girecek olan ikinci kişi Levent Bey olacaktı. Fakat Can ,Levent Bey'in kolunu tutup şu sözleri söylemişti.

"Kayra'ya şuan iyi gelebilecek tek kişi Poyraz. Bırakın o girsin..." 

Levent Bey yaşlı gözleriyle onaylarken Poyraz elini Can'ın omzuna atıp sıvazlamış ve "Sağol."  demisti. Can ise Poyraz'ı sadece başıyla onaylamıştı.

Can yine kendinden ödün vermişti Kayra için.Başka da şansı yoktu. O iyi olsun diye elinden geleni yapıyordu için yansa da.

Poyraz ,Kayra'nın yanına gidip oturduğunda sol elini tutmuştu. Kalbine giden damarların oldugu elini...

"Merhaba Baş Belası...Ben geldim.Şimdi uyanık olsaydın 'çık git buradan, defol ' gibi şeyler söyler beni kovardın. Seni çok üzdüm ,ne yaparsan yap gıkım çıkmaz .Bu sefer beni dinlemekten başka çaren yok baş belası. Biliyorum beni duyuyorsun ,doktorun bilincinin açık olduğunu bizleri duyabildiğini söyledi. Ben seni gerçekten sevdim baş belası. Üniversite yıllarındayken ben aşık olmuştum ilk Zeynep'e ,sonra Can'a ve Berk'e anlatmıstım. Sonra Can geldi bize anlattı. O zaman ilk aşık olan bendim diye kenara cekilmişti Can . Ne trajik bir an .Şimdide ben onun aşık olduğu kadına aşığım. Ama ben yapamam baş belası .Senden vazgeçemem. Can kadar uzun zamandır olmasada çok seviyorum seni. Bugün duydukların sadece Berk'in dediklerini tekrar etmiş olmamdı o kadar. Seni sevdiğimi söylemem dışında hiçbir gercekliği yoktu. Kızımın üzerine yemin ederim ki yoktu. Bilirsin Dolunay'a olan sevgimin büyüklüğünü ,senide onun kadar çok seviyorum. Şimdi sana son kez soruyorum Baş belası .Uyandığın zaman beni affedecek misin? Eğer affetmeyeceğim dersen de anlarım. Ama yinede vazgeçmem senden. Uyan artık Baş Belası. "

Kayra gözlerini zorda olsa aralamıştı. Başını eline yaslamış olan Poyraz'ı görünce duyduklarının gercek olduğunu fark etmişti...

"Affettim Şehir Magandası."


Kızımın Annesi Olur Musun ?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin