KAOM-24-

13.7K 627 127
                                    

Aşk, sığmadı şiirlere, şarkılara ,kitaplara. Asırlardır yazılan hep baştan yazılacak olan duygu. Yeni şiirler , yeni şarkılar , yeni kitaplar yazılacak. Dünya ateşin etrafında döndükçe , topraktan yeni aşklar filizlenecek . Ayın dünyayı seçtiği , onun etrafında döndüğü gibi . Hayat ekseni birinin etrafında döner, aydınlık katar. Karanlığını aydınlatan güçtür aşk. Dünyanın dönme sebebidir aşk. Durduğu tek an , iki aşığın karşılaştığı andır .

O terasta üç aşık bulunmaktaydı . Üçü de dünyanın en kutsal hissine sahipti. Kim daha çok aşıktı , kim daha çok muhtaçtı bunları tartışmadan sadece bakıyorlardı birbirlerine. Kayra  yoluna biriyle devam etmeliydi , fakat yapamıyordu . Birine aşıkken diğerinin aşkına yüreği ısınmıştı . Belki yanlıştı , çok yanlıştı ama kararsızdı... Yüreği söz dinlemiyordu . Poyraz'ı seçse,aklı Can'da kalacaktı . Can'ı seçse ... Seçemezdi ki sevmiyordu onu . Sadece kendisine olan aşkını beğenmişti . 

Merak ediyordu Kayra , neden diye soruyordu kendi kendine . Neden yıllar önce çıkmadı da şimdi çıktı karşıma diye.  Poyraz söze giren olmuştu , zaten o durumda en sakini oydu. 

''İki adam , ikisi de sana aşık . Belki yıllardır değil ama çok sevdim , çok seviyorum. Ve şimdi senden bir seçim yapmanı bekliyoruz  Kayra. Ben mi Can mı?"

Kayra için her şey yeterince zordu. Bu seçimi yapmaya beyni el verse yüreği yüreği el verse vicdanı el vermezdi . Can'ı tanımıyordu ama aşkına inancı vardı. Bu yüzden seçim yapamıyordu .

"Şükürler olsun . " dedi Kayra ,babasının "Prenses hadi seni bekliyoruz ,bu gece senin için unutma."sôzlerini duyunca. En azından şimdilik kurtulmuştu iki adam arasında seçim yapmaktan.
Babasının arkasından gidip salondan içeriye girmişti. Arkasında iki adamï bırakarak.

Can Ateş 'ten 5 Sene Ônce

Yine babamın işlerinin peşinde koşusturuyordum. Sabahın erken saatlerinde arayïp holdinge geçmek gerektiğini sôylemişti.
Bulunduğum evden hızla çıkıp  arabama ağladım ve sürmeye başladım.

Yağmur damlacıkları arasında kayboluyordu insanlar .Bulutlardan süzülen damlacıklar uyumla yer ile buluşurken su birikintisinin üstünden geçmem pekte hayırlı olmamıştı  . Arabayı durdurup indiğimde karşımda ıslanmış bir  kïz çocuğu duruyordu. Gôkyüzü kadar güzel olan gôzleri çatık taşlarıyla oldukça sexiydi. Fakat bu seksiliginde dahi bir masumiyet vardı.

" Özür dilerim ,su birikintisini gôrmemişim .İsterseniz sizi gideceğiniz yere bıraktım küçük hanım? "

"Gerizekalı man kafa! Küstah edepsiz sen kimsin mi beni bırakïyorsun it herif!"
Diye bağırdıktan sonra yerde duran taşı eline alïp kafamï yardı.

---
Masum kızımdan kalan ilk ve tek izdi ,kafamdaki 3 dikiş izi. Yine yağmur yağsa ,yine onu ıslatmak ve kafama taş yemek isterdim...
---

Gece sona ermiş misafirler dağılmıştı. Levent Bey kızının yanından ayrılmıyor , gözlerini Can ve Poyraz'a dikiyordu .

Dolunay'ın koşarak Kayra'nın yanına gelmesi ile Levent Bey gülümsemiş ve " Arabada bekliyoruz Kayra." demişti ardından eklemisti"Görüşürüz Minik prenses " diye Dolunay'a hitaben.

Kızımın Annesi Olur Musun ?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin