3.1

234 24 10
                                    

Burak'ın dün bana dediklerinin şokunu hala yaşarken bunu sabah kantinde masada otururken söylemeye karar vermiş ve boğazımı temizleyerek diğerlerinin ilgisini üstüme çekmiştim.

"Arden benim sana bir şey söylemem lazım."

"Ne söylemen lazım Dolunaycığım? Ben de dinleyeyim." diyerek masaya sandalye çekip Arden'e sarılan Burak ile sinirlenme sürem azalmış ve direkt sandalyemden kalkıp Burak'a doğru konuşmuştum. "Sen ne yüzsüz bir şeysin ya? Ben dün sana bu kızdan ayrılacaksın demedim mi? Yavşak yavşak masaya geliyorsun bir de hala."

Burak sevimsiz gülümsemesiyle bana cevap verdi. "Duyuyorsun Arden, beni senden ayrılmam için zorladı dün, ayrılmam dedim dinletemedim."

"Sen ne arsız birisin ya, Arden dün Burak geldi bana beni sevdiğini söyledi."

"Ne?!" Beklediğim tepki Arden'den değil de diğerlerinden gelince Arden'e bakmaya devam ettim. "Biliyorum Dolunay, Burak beni senin yalan söyleyeceğin konusunda uyarmıştı dün. İlişkimizin devam etmesini istemediğin için çocuğu tehdit etmişsin bir de."

"Arden sen iyi misin? Bana değil de bu embesile inanıyorsun?" 

"Gerçeklere inanıyorum." diyip Burak'la birlikte kantinden çıkan Arden'e şaşkınlıkla bakarken abim beni sandalyeye geri oturtup konuştu. "Sen şu olayı bize baştan anlatsana bir."

Dün Burak ile yaşadığımız her şeyi anlattıktan sonra Uzay hızla ayağa kalkarak konuştu. "Beni tutmayın ağzını yüzünü kırayım şunun." Berk onu tutup sandalyesine oturttu ve bana döndü. "Arden yaptığı hatayı anlayacaktır merak etme. Zil çalacak birazdan siz Ege ile gidin sınıfa artık."

"Yoo, daha on beş dakika var." diyen Ege'ye sinirle bakan Berk tıslarcasına konuştu. "Egecim, canım kardeşim, siz Dolunay ile sınıfa gidin hadi."

"Yok ya benim gidesim yok."

"Ulan Burak'ı dövmeye gideceğiz biz de işte niye anlamıyorsun angut beyinli?" diyerek Ege'nin ensesine vuran Okyanus'a kınayıcı bakışlar atan Berk "Bravo, şimdi hiç anlamadı kız." dedikten sonra ekledi. "Hadi gidin siz, biz dövmeyeceğiz, konuşup geleceğiz."

"Burak'ı dövdürmeye utanmıyor musun?" diyerek tek başıma oturduğum masaya gelen Arden'e göz devirdim. "Sen yıllarca dostum dediğin insana inanmamaya utanmıyor musun?"

"Neden benim kötülüğümü istiyorsun Dolunay?"

"Arden, ben senin kötülüğünü niye isteyeyim ki? Azıcık mantıklı düşünür müsün lütfen? Senin aşktan gözün kör olmuş."

"Sen daha önce kimseyi böyle sevmediğin için anlayamaman normal tabi."

"Arden boş yapıyorsun, git ötede yap. Ne zaman beynin kendi işlevini yerine getirmeye başlarsa o zaman konuşalım."

Kar Tanesi|TextingWhere stories live. Discover now