5.7

212 24 9
                                    

"Günaydın, Dolunay!" diye neşeyle tek başıma oturup bizimkileri beklediğim masada karşıma oturan Tuna ile ben de onun gibi otuz iki diş gülümseyerek konuştum. "Günaydın, Tuna!"

"Dün çok sonra olsa da mesaj attım sana ama iletilmedi."

"Şarjım bitmişti, sabah da geç kalınca telefona bakmadan yanıma alıp çıktım direkt. Nasılsın, iyi misin? Hep böyle bayılıp duracak mısın?"

"Böyle beklemediğim hamleler yapacaksan bayılacağım galiba." diyen Tuna'dan sonra masaya gelip oturan bizimkiler ile abim konuştu. "Annemlerin Tuna'yı yemeğe çağırdığını mı söyledin yoksa?"

"Ne?" diye şaşkınca soran Tuna'yı abim hepimize sorar gibi yanıtladı. "Bayılacağım galiba demedi mi? Ben bize gelecek diye heyecanlanıp dedi sandım."

"Yalnız çok büyük eğlence olur ha, biz de gelelim mi o yemeğe Dolunay ya?" diyen Okyanus'u Ege cevapladı. "Ya lütfen gelelim, lütfen lütfen lütfen lütfen."

"Düşünsenize-" diyen Okyanus'un lafını Tuna, "Düşünmeyelim, ne olur." diyerek bölünce Berk de onu onayladı. "Tuna'nın size yemeğe gelmesi, benim babama bile dert olur."

"Alp Dayı'ya kızlarla birinin iletişim kurması dert oğlum zaten." diyen abimi hepimiz onaylarken bir yandan da Tuna'nın en az hasar ile bize geleceği yemekten kurtulması için plan yapıyorduk.

En son "Bakın bence herkes gelsin, babam, Akın Amca ve dayım sinirli olurlar ama Deniz Amca onları durdurabilir, Ateş Amca da ortamı yumuşatır." dememle herkes bu fikri beğenmiş ve hepimiz hafta sonu yenecek yemek için kendimizi hazırlamaya başlamıştık, özellikle de Tuna.

"Dayıcım bak, böyle şeylere hiç gerek yok. Biz seni onun yerine de severiz." diyen Alp Dayıma milyonuncu kez göz devirirken yardımıma Su Teyze yetişmişti. "Alp, rahat bırak kızı artık. Ne var bunda? Biz de onların yaşında olduk sonuçta, anlaman lazım."

"Ya ben bu kadar zor olduğunu bilsem yemin ediyorum istemezdim Gece'yi ya." diyen babamın arkasında dikilen annem "Pardon?!" diyince babam gülerek yerinden kalkıp anneme sarıldı. "Şaka yapıyorum aşkım, ben sonuç ne olursa olsun evlenirdim seninle."

"Ya ne kadar ayıp Doruk? Gece'm, kankam, trip at bence." diyen Ateş Amcamı onaylayan annem, babamı arkasında bırakıp mutfağa doğru gitmişti, zaten herkes orda yemekleri hazırlamaya çalışıyorlardı ya.

"Oğlum çok kasıyorsunuz bence ya." diye sakince arkasına yaslanan Deniz Amca'ya yanındaki yastığı fırlatan babam, "Senin kızın olsa görürdüm seni Deniz." dedi.

"Aşk olsun, ben Dolunay ile Arden'i kendi çocuklarım gibi seviyorum. Bozuldum şu an Doruk. Ben de trip atacağım." diyerek mutfağa giden Deniz Amcamın arkasından gülerken babam sinirle söylendi. "Bir sen kalmıştın zaten anasını satayım."

"Ya Doruk Dayı, nasıl bir his kız düşürdüğün taktikleri kızını düşürmeleri?" diye soran Ege gülerken babam sinirle bir nefes alıp konuştu. "Egecim, canım yeğenim benim, biraz daha üstüme gelirsen bu senin için hiç iyi olmayacak."

"Aman be dayı, sanki ben ayarladım ikisinin arasını, sen de öyle bir tepki veriyorsun yani."

"Aslında dayı," diyen Okyanus babamın tepkisini çektikten sonra konuşmaya devam etti. "Ben Tuna ile konuştum, yani sen şu an gerginsin ama Tuna iyi çocuk."

"Bok iyi çocuk, Dolunay'ımı çalmaya çalışıyor." diyip dudaklarını büzen ve kollarını önünde bağlayan babama herkes gülerken ben sakince yanına gidip sarıldım. "İlk aşkım her zaman sensin ama baba."

Kar Tanesi|TextingWhere stories live. Discover now