Kar Tanesi|Texting

5.3

Dolunay: Tunaa.

Tuna: Dolunaay.

Dolunay: Okulda göremedim seni.

Tuna: Merak mı ettin?

Dolunay: Yo, ne alaka canım?

Tuna: Öyle mi?

Tuna: Söylemeyeyim o zaman neden gelmediğimi.

Dolunay: Söyle söyle.

Dolunay: İçinde kalmasın yani.

Tuna: ajjzmwkd.

Tuna: Hastayım biraz.

Tuna: Beni iyileştirebilecek tek şey var.

Dolunay: Ne o?

Dolunay: Söyle getireyim hemen.

Tuna: Sensin.

Dolunay: İyi hissedeceksen,

Dolunay: Gelebilirim.

Tuna: Bak ne diyeceğim,

Tuna: Babam seninle tanışmak istemişti.

Tuna: Ben akşam babamlara gidecektim, annem İzmir'e dönecek bir süre.

Tuna: Sen de gelsene.

Tuna: Emir'e söyle, birlikte gelirsiniz.

Dolunay: Tuna,

Dolunay: Ben çok panik yaptım şimdi.

Tuna: Hadi gel.

Tuna: Lütfen.

Dolunay: Kimsenin haberi olmadan bir anda gelmeyeyim ya.

Tuna: Berna Abla'ya haber verdim bile.

Tuna: Gel o yüzden.

Tuna: Emir'e de yazıyorum, çıkışta onun yanına git direkt.

Dolunay: Sizin aranız kötü değil miydi ya?

Tuna: Sonra anlatırım güzelim.

Tuna: Akşama bekliyorum.

•

"Emir, selam."

"Gel Dolunay, sizinkilere söyledin mi?" diyerek beni kolunun altına alıp yürümeye başlayan Emir'i kafamla onayladım. "Söyledim söyledim. Şey diyecektim sana, giderken şu köşedeki pastaneye uğrayabilir miyiz?"

"Uğrarız da, niye ki?"

"Elim boş gelmeyeyim şimdi, hem sen de yardımcı olursun bana. Nasıl bir şeyler seviyorlar bilemem şimdi ben."

"Gerçekten hiç gerek yok, Dolunay."

"Gerek var mı demedim ki, fikir ver sen bana sadece." dedikten sonra hızlanarak önünden geçtiğimiz pastanenin kapısını açtım ve içeri girip bakınmaya başladım. Cama yaslanan parmak ile birlikte arkamdan gelen Emir, "Annem buna bayılır, ikizler de çilek çok sever hem. Bunu al bence." diyince görevliye almak istediğim çilekli pastayı gösterip parasını ödedikten sonra tekrar dışarı çıktık.

"Kolun nasıl oldu?" diyerek alçısını gösterip yürümeye devam ettiğimizde omuz silkerek beni cevapladı. "Aynı işte, senin kaşındaki dikiş ne zaman alınacakmış?"

"Haftaya dedi doktor, sıkıldım bu bandajla da gezmekten." diyerek kaşımdaki bandajı gösterdiğimde Emir gülerek kolundaki alçıyı gösterdi. "Ben ne yapayım kızım?"