4. Bölüm

610 27 27
                                    

Kana üstünü giyinirken biraz ağrılıydı. Ama işe gitmek konusunda da kararlıydı. Suppasit sürekli onu bu fikrinden vazgeçirmeye çalışıyordu ama Kana inatla kıyafetlerini giymeye devam ediyordu.

"Bebeğim gerçekten gitmek zorunda mısın? Sana bakabilirim lütfen kabul et. Kötü niyetle söylemiyorum. Senin oraya dönmen konusunda içim hiç rahat değil."

Kana'nın kısacık şortunun uçlarından tutarak aşağıya çekiştirdi sanki bir faydası dokunabilecekmiş gibi. Uzun ve pürüzsüz bacakları iştah açıcı bir şekilde ortadaydı.

Kana tek ayağının üstünde sekerek ayakkabılarını giymeye başladı. Suppasit hâlâ çocuksu bir tavırla ona engel olmaya çalışıyordu. Ayakkabının tekini alıp arkasına sakladı. Kana'nın gözünden kaçmayan bu hareketi esmer çocuğu güldürecek gibi oldu ama kararlı duruşundan vazgeçmedi.

"Bana bakabileceğinden nasıl emin olacağım ki? Nasıl zengin olduğunu bile söylemiyorsun. Ya beni kandırıyorsan?"

Kana uzanıp Suppasit'in sakladığı ayakkabısını elinden zorla aldı. Hızlıca ayağına geçirip kapıya doğru hareketlenmek üzereydi ama Suppasit tarafından kucaklanıp yatağa atıldı.

"Eğer sana söylersem yanımda kalacak mısın peki?"

Kana çoktan kalmaya karar verdiğini söylemek istese de sadece kafasını sallamakla yetindi. Suppasit derin bir nefes alıp tek seferde konuştu hızlı hızlı.

"Kumar oynuyorum."

Küçük olanın yüzü ifadesiz kaldı. O kadar şaşırmıştı ki ne tepki vereceğini bile bilememişti. Suppasit ise nefesini tutmuş olacakları bekliyordu.

Kana yaşadığı şoku atlattıkça taşları yerine oturtuyordu. O cluba gelen insanların belirli amaçları olurdu. Sarhoş olmak, dans etmek, gösteriyi izlemek, partner kiralamak. Bir de herkesin kolay kolay girmesine izin verilmeyen kocaman kumarhane odaları...

Kana'nın yüzü içinde duygu karmaşası yaşadığını belli edercesine dalgalanıyordu. Suppasit konuşmak için ağzını açtı ama Kana onu hazırlıksız yakalayıp ittirdi ve yataktan kalktı.

Esmer çocuk sırtı Suppasit'e dönük bir şekilde dikildi. Suppasit onun hafiften titrereyen bacaklarını ve yumruk yapıp gevşettiği ellerini görebiliyordu. Elindeki en değerli kişiyi kaybedecek olmanın korkusuyla ayağa fırladı. Kana'ya arkadan sarıldı.

Kana onu saran kolları reddetti ve arasından çıkmak istedi ama Suppasit tutuşunu sağlamlaştırdı. Küçüğün titremelerini onu böyle sıkıca sarmalamışken daha fazla hissedebiliyordu.

"Lütfen dur. Böyle gidemezsin. Hani söylersem gitmeyecektin? Lütfen güzelim lütfen..."
Suppasit'in dudakları Kana'nın kulağının üstündeydi ve adam nefes nefese kalmış çaresizce fısıldıyordu.

Kana'nın içinde ise fırtınalar kopuyordu o sırada. Bir yanı Suppasit için yelkenleri suya çoktan indirmişti. Diğer yanı ise geçmişte hayatını mahveden şeyin karşısında savunmaya geçmişti.

"G-gitmeyeceğim. Sadece biraz d-düşünmem lazım. Evime gidip y-yalnız kalmaya i-ihtiyacım var. B-bırak Suppasit. Çok sıkıyorsun..."

Suppasit'in kolları farkında olmadan orantısız güç uyguluyordu ve Kana'nın ince vücuduna zarar verdiğinden habersizdi. Çocuğun kekeme sözleri üzerine tutuşunu gevşetti.

"Lütfen en azından evine bırakmama izin ver."

Kana bir itirazda bulunmayınca Suppasit bunu sessiz bir kabulleniş olarak anladı ve Kana'nın çantasını alıp onunla birlikte otel odasından ayrıldı.

Poker Face /MewGulfOnde histórias criam vida. Descubra agora