12. Bölüm

489 28 26
                                    

Kana hafif aydınlatılmış odada gecenin ilk saatlerinde uyandı. Yatağın yanı boştu. Uyku sersemi oturup gözlerini ovuşturdu. Biraz sonra odanın kapısı yavaşça açıldı. Suppasit sessiz adımlarla odaya girdi. Kana'nın uyanmış olduğunu görünce normal hareketlerine geri döndü.

"Uyanmışsın. Arabada fazladan kıyafet vardı onları almaya gitmiştim."

Elindeki kumaş yığınını yatağa bıraktı. Kana yavaşça uyku sersemliğini üstünden atıyordu. Gözleri yakışıklı sevgilisinin vücudunda geziniyordu.

Suppasit yapılı üst bedenini tam saran ve zarif gösteren ince bir bluz, altına ona uygun pantolon ve ayakkabılar giymişti. Belindeki kemerin tokası pahalı bir markanın amblemini taşıyordu. Yakışıklı adam her zamanki gibi baştan ayağa simsiyahtı.

Suppasit kendi üstünde gezinen bakışları yakaladı. Dudakları çarpık bir gülümsemeyle kıvrıldı. Kana'ya yaklaşıp çocuğun yanağını sıktırdı.
"Hadi kalk bakalım seni de giydirelim."

Kana yatağın içinden çıktı. "Bunlar benim için mi?"

Suppasit düzgünce katlanmış gömleği Kana'ya giydirdi. "Evet, muhtemelen biraz büyük gelecekler ama alışverişe çıkana kadar idare etmelisin."

Kana sorun olmadığını söylercesine omuz silkti. "Bunları beğendim. Senin gibi kokuyorlar."

Suppasit memnun bir şekilde güldü. Giydirmek için kot pantolona uzandığı sırada Kana onun elinden aldı.
"Ben kendim giyinebilirim."

"Ama ben seninle ilgilenmeyi seviyorum."

Suppasit almak için kot pantolona yeniden uzandı fakat Kana izin vermedi. Bacaklarına hızla geçirdi.
"Benimle çok iyi ilgileniyorsun zaten. Bu kadarına gerek yok."
Altında ima ettiği şeylerden kulakları kızarmıştı.

Eğilip spor ayakkabıları ayağına giydi. Yeniden doğruluğunda kendini garip hissetti. Topuklu şeyler giymeye o kadar alışmıştı ki normal ayakkabılar ona yabancı geliyordu. Hem böyleyken Suppasit ile göz göze gelebilmek için başını biraz yukarı kaldırması gerekiyordu.

Son olarak ceketi de üstüne aldığında Suppasit hemen uzanıp önünü kapattı. Adam gömleğini giydirirken de aynı şekilde düğmelerini en sonuna kadar iliklemişti. Kana dudak büzdü.
"Sen böyle dikkat çekici giyinmişken ben neden ağzıma kadar örtülüyorum ki!"

Suppasit onun büzülmüş dudaklarını öptü. "Çünkü sen her halinle çekicisin. Herkes ilk görüşte sana bakıyor. Benim hepsinin gözünü oyup katil olmamı ister misin?"

Kana oflayıp geri çekildi. "Abartma o kadar da güzel değilim. Herkes beni istemez. Senden bana bakan olmaz çünkü."

Suppasit burnundan uzun bir soluk bıraktı. Elini Kana'nın saçlarına daldırdı. "Bebeğim kendini küçümsüyorsun. O sahnede dans ederken bile kaç kişi ağzının suyunu akıtarak seni izliyordu haberin var mı? Hepsini hatırladıkça sinirlerim geriliyor."

Kana diğerinin koyulaşmış gözlerine bakarken yutkundu. Konuyu değiştirmesi gerektiğini biliyordu. "Böyle giyindik nereye gidiyoruz peki?"

Suppasit gizemli bir şekilde gülümsedi. "Eğlenmeye güzelim. Artık bizim de hakkımız."

Şık bir restoranda geç bir akşam yemeği sonrası şehirde gezintiye çıktılar. Suppasit daha önceden buraya geldiği için Kana'ya rehberlik ediyordu. Kana ilk kez yeni bir yer görmüş olmanın heyecanıyla her yeri dikkatlice inceliyordu. Yüzüne yansıyan saf mutluluk Suppasit'in de hoşuna gidiyordu.

Suppasit bir şeyler içmek için ikisini bir bara götürdü. Kana daha önce alkol tükemişti ve vücuduna iyi gelmediğini biliyordu. Bu yüzden Suppasit alkol oranı yüksek bir içecek içerken Kana daha hafif bir şeyler istedi.

Poker Face /MewGulfWhere stories live. Discover now