11. Bölüm

547 26 19
                                    

Kana kahvaltısını yaparken yarısında mızmızlık yapınca Suppasit geri kalan yiyecekleri bitirirken ona yardım etti. Boş tepsiyi alıp masaya bıraktı. Geri döndüğünde Kana yorganın altından çıkmaya çalışıyordu.

"Nereye gidiyorsun?"
Suppasit yatağa otururken sordu.

"Kıyafetlerimi giyineceğim." Kana otomatik olarak cevapladı.

Suppasit onu yakalayıp yatağa bastırdı. Yorganı bir kenara ittirip Kana'nın vücudunu ortaya çıkardı. Üstüne eğildi.
"Olmaz. Ben daha tam olarak doymadım."

Boynuna ve göğsüne serpiştirilen öpücükler yüzünden nabzı hızlanan Kana yine saf bir çabayla kıvrandı.
"Ama ben hastayım..."

Suppasit onun meme ucunu dişlemeden önce güldü. "Az önce çok iyiyim diyordun. Bir de ben bakayım nasıl olduğuna."

Meme ucundaki hafif sızı Kana'nın belini kavislendirdi. Başta istemediğini söylüyordu ama şimdi davetkar bir şekilde inlerken Suppasit'in saçlarıyla oynuyordu.

Suppasit onun her yerini öptü. Kollarını, bacaklarını, karnını, yüzünü. Dudaklarının değmediği tek bir nokta bırakmadı. Aynı zamanda emerek dişlerini geçirmekten de geri kalmıyordu. Kana gerçekten Suppasit tarafından yendiğini düşünmeye başlamıştı.

Suppasit üstündeki tek kumaş parçası olan iç çamaşırını çıkarmak için dizlerinin üstünde doğrulup oturdu. O sırada Kana boşluğu fırsat bilerek yatağın içinde yuvarlandı. Kana'nın kaçtığını gören Suppasit hızla peşinden koştu. Odanın ortasında ikisi de çırılçıplak bir kovalamacaya girişti.

Kana oyun oynayan küçük bir çocuk gibi kahkahalar atarak Suppasit'ten kaçıyordu. "Yakalayamazsın beni!"

Suppasit banyoya giden yolda Kana'yı kıstırıp kucağına aldı. Kana çığlık atarak gülmeye devam ediyordu. Suppasit onu sırt üstü yatağa bıraktı ve üstüne tırmanıp iki elini de başının üstünde yatağa bastırdı.

"Demek benden kaçabileceğini sandın küçük kedi!" Adam az önceki kovalamaca yüzünden nefes nefeseydi.

Kana karşılık olarak çocuksu bir şekilde dilini çıkardı. Suppasit uzanıp dilini ısırınca da çığlık atıp geri çekildi.

Suppasit bu sefer diğerinin dudaklarına kapandı. Kana hemen yumuşadı ve öpücüğe karşılık vermeye başladı. Suppasit onu okşarken memnuniyetle mırıldanıyordu. Adamın tek eli Kana'nın çıplak poposuna gitti. Birkaç kez kaba etini yoğurdu.

Öpücüğü bozdular. Kana bayık gözlerle Suppasit'e bakarken yeniden öpmek için kafasını uzattı ama Suppasit izin vermedi. Onun yerine iki parmağını Kana'nın ağzına soktu. Parmakları Kana'nın tükürüğü ile bulanmış halde yeniden çocuğun poposunu tutup deliğine bastırdı.

Kana kesik kesik inledi ve kolları hâlâ tepesinden sımsıkı tutulmuş haldeyken yattığı yerde kıvrandı. Suppasit deliğini gevşetene kadar onu tutmaya devam etti. En sonunda Kana'nın kolları serbest kaldı. Suppasit onun bacaklarını kaldırmak için elini çekmişti. Tam o sırada Kana onu hazırlıksız yakalayıp arkaya ittirdi.

Suppasit yatağın ortasına oturdu. Kana bacaklarını iki yana açıp onun kucağına çıktı. Suppasit kocaman sırıtıp Kana'yı belinden tuttu.
"Bana binmek mi istiyorsun?"

Kana kızardı ama zaten hararet basmış vücudu yüzünden anlaşılmayacağını umuyordu. Yavaşça başını salladı. Suppasit onun poposunu tutup iki yana ayırdı.

Uzun sopa Kana'nın içine gömülürken tek eliyle Suppasit'in omzuna diğer eliyle de arkaya uzanıp adamın baldırına tutundu. Suppasit çocuğun acıyla dişlediği alt dudağını bir öpücükle kurtardı. Öpüşerek Kana'nın dikkatini dağıtmaya çalıştı. Kana hareket etmeyince ilk sefer için Suppasit ona yardımcı olmaya karar verdi ve kucağında oturup kaldırmaya başladı.

Poker Face /MewGulfWhere stories live. Discover now