9. Bölüm

482 26 23
                                    

Kana'nın gözleri dümdüz ileriye bakıyordu. Hayal kırıklığı dolu bakışları yalnızca Suppasit'e odaklanmıştı.

Suppasit ise hislerine hakim olmaya çalışıyordu. Zaten sinirleri gergindi bir de Felix bilerek Kana'yı aralarına çağırmıştı. Suppasit'in dikkatini dağıtmak için her şeyi yapıyordu.

Masadaki diğer oyuncular çok büyük miktardaki paralar koydular ortaya. Suppasit birkaç tanesinin pis bakışlarının Kana'nın üstünde gezindiğini fark etti. Felix de gevşek bir gülümseme ile Suppasit'e bakıyordu.

Suppasit gergin olduğunu belli etmemek ve karşı tarafı eğlendirmemek için kendini toparladı ve suratına çapkın bir gülümseme yerleştirdi. Felix'in bakışlarına cesurca karşılık verdi. Cebinden gümüş kaplama sigara paketini çıkartıp bir dal aldı. Dudaklarının arasına yerleştirdi.

Yan tarafında oturan oyunculardan siyah saçlı olana doğru eğildi.
"Ateşiniz var mı acaba?"

Adam cebinden pahalı olduğu her halinden belli olan bir çakmak çıkardı. Suppasit'e uzattı ama Suppasit eline almak yerine adama yaklaştı ve yüzünü uzattı. Adam Suppasit'in dudaklarının arasında duran sigarayı yakmak için çakmağı ateşledi. Suppasit bir nefes çekip dumanı burnundan verirken çakmağı tutan adama göz kırptı. Geri çekilip sandalyesine yaslandığı sırada siyah saçlı adamın kızardığını ve gömleğinin yakasını biraz gevşettiğini gördü. Suppasit keyfi yerine gelirken yamuk bir şekilde güldü ve sigarasını içmeye devam etti.

Kartlar dağıtıldı ve oyun başladı. Birkaç el herkes sırayla kazandı. Fakat sonlara yaklaştıkça Felix ve Suppasit arasındaki çekişme artıyordu. Diğer oyuncular zaten kaybedeceklerini kabullenmiş bir şekilde kenara çekildiler. Suppasit ve Felix neredeyse berabereydi. Son el her şeyi değiştirecekti.

Suppasit gömleğinin kollarını açıp yukarı katlamaya başladı. Felix oturduğu yerde haince gülümsedi. Suppasit'in ne kadar gergin olduğunu görebiliyordu.

Suppasit'in kolları açıkta kaldığında bileğinin biraz üstünde, kolunun iç kısmında bir karartı çekti Kana'nın dikkatini. Suppasit kartlara uzandığı sırada daha dikkatlice baktı. Bir dövmeydi. Kana o kadar vakit birlikte olmalarına rağmen nasıl daha önce fark etmediğine şaşırdı. Adama o kadar kapılmıştı ki kolundaki dövmeden haberi yoktu.

Bir oyun kartı dövmesiydi. Joker figürü resmedilmişti. Kartın iki yanında joker yazıyordu. Tam ortasında soytarı şapkası takan ve şeytan kuyruğu olan bir joker kahkaha atarak yukarıya bakıyordu. Kana dövmenin ne anlama geldiğini buradan çıkışta sormayı aklına not etti. Tabi çıkabilirse...

Son el başladı. Kartlar alındı, bırakıldı, değiştirildi. Nihayet sona gelindiğinde sırayla ortaya açıldı. Herkes heyecanla masaya doğru eğildi.
Suppasit'in kartları güçlüydü. Ama Felix'i geçemezdi.

Felix keyifle büyük bir kahkaha patlattı. Kana kumardan hiçbir şey anlamadığı halde Felix'in sevincinden ve Suppasit'in yüzünde oluşan şaşkın ifadeden her şeyin sona erdiğini biliyordu. Gözleri dolu dolu oldu. Hâlâ umutla Suppasit'e bakıyordu ama adam başını öne eğmiş sadece masadaki kartları inceliyordu.

"Teşekkürler beyler keyifli bir oyundu. Maalesef kimse güzel Kana'yı alamadı."

Göz ucuyla Kana'yı getiren adama baktı. "Götür onu."

Kana zorla sandalyeden kaldırıldı. Onu sıkıca tutup sürükleyen ellerin temasıyla içindeki sabır ipliği koptu ve kontrolsüzce ağlayıp bağırmaya başladı.

"Hayır! Suppasit! Bir şey yap! Lütfen!"

Onu tutan adamın kollarında çırpındı. Boğazı yırtılacak gibi çığlık atıyordu.
"Bırak beni! İstemiyorum! Bırak!"

Poker Face /MewGulfWhere stories live. Discover now