24. Bölüm

355 28 15
                                    

Ağız dolusu çığlıklar zavallı kulak zarlarını titretiyordu. Ses seviyesi gittikçe yükselirken kalın çığlık sesine nazaran daha incesi de katıldı ona. Sonra tenin tende bıraktığı yakıcı ses tüm odayı sesliğe gömdü.

Gözleri aniden aralandı. Yuvalarından fırlarcasına irice açıldılar. Birkaç saniye odaksızca boşluğa bakındılar. Tepesinde dikilen karartı yavaşça şekil alırken zihnine çöreklenen bulutlar da yavaşça dağılıyordu.

"Yeter artık! Uyan!"

Suppasit'in tişörtü ve saçları sanki yağmura tutulmuş gibi terden sırılsıklam olmuştu. Kıpkırmızı suratı gözyaşları ile nemlenmişti. Yanağındaki beş parmak izi hâlâ tazeydi. Soluk soluğa ayılmaya çalışırken karşı taraftan gelen sinirli yakarışlar az önce attığı çığlıklar yüzünden çınlayan kulaklarına ilişiyordu.

"Suppasit! Canımı yakıyorsun! Bırak!"

İnce sesiyle sızlanan beden küçük iç çekişlerle kolunu kıskaç gibi saran elden kurtulmaya çalışıyordu. Suppasit sanki eli yanmış gibi birden tutuşunu serbest bırakınca Kana hemen acıyan üst kolunu sıvazladı. Adamın uzun parmakları uyku sırasında farkında olmadan orantısız güç uygulamıştı ve esmer teni şimdiden benek benek morarıyordu. Sonra dolu dolu gözleriyle burnunu çekerken yatakta sırt üstü yatan adamın göğsüne bir yumruk indirdi.

"Dakikalardır seni uyandırmaya çalışıyorum! Çığlık çığlığa ağlıyorsun! Ne kadar korktum biliyor musun?!!"

Suppasit'in zihni giderek berraklaşırken deli saçması gözleri hızla Kana'nın üstünde geziniyordu. Yattığı yerde doğrulup telaşlı elleriyle esmer bedeni kontrol etmeye başladı. Gördüğü kabusun etkisini hâlâ yaşıyorken çocuğun göğsünde kan sızdıran bir delik bulmaktan korkuyordu. Tüm bedeni zangır zangır titrerken yanaklarını ıslatmaya devam eden yaşların farkında değildi. İrice açtığı gözlerinden ardı arkası kesilmez damlalar yuvarlanıyordu.

Kana sert ve aceleci eller tarafından hırpalanırken bir an ağzından kaçan küçük acılı bir inilti sonrası Suppasit'in dehşet içindeki gözleriyle karşılaştı. Ağlayan adam hızla dizlerinin üstünde doğrulup önündeki esmer çocuğu kucakladı sıkıca.

Gözlerini bir kez bile kırpmamıştı. Sanki saliselik kapatsa Kana yok olacaktı. Kollarını kafes gibi sarıp esmer çocuğun nefes almasını bile zorlaştıracak şekilde sarılmıştı. Bedeninden yayılan canlı sıcaklığı ve pıt pıt atan kalbini hissetme ihtiyacı duyuyordu. Burnunu siyah saçların arasına daldırıp bebeksi kokuyu doldurdu ciğerlerine. Hayatı iliklerine kadar hissetmeye çalıştı.

Kana diğerinin sert göğsüne yapıştırılmış haldeyken onun ağlayışlarına eşlik etmeye başlamıştı. Suppasit'in tavırları karşısında o kadar endişelenmişti ki esmer çocuk dolu gözlerinin nihayet taşmasına engel olamamıştı. Ona sımsıkı sarılan titrek beden kulağının dibinde acı acı sayıklarken Kana ince kollarını sırtına dolamış Suppasit'i sakinleştirmek için yavaşça okşuyordu.

"Tanrım... şükürler olsun... Gerçek değildi... Korkunç bir rüyaydı... O yanımda... Tutuyorum onu... Yanımda... Sıcak... Nefes alıyor... Benim yanımda..."

Suppasit'in çatlak sesiyle ardı ardına sıraladığı kesik cümleler Kana'nın tüylerini ürpertti. Esmer çocuk çat pat bir şeylerin farkına varırken Suppasit'in rüyası hakkında tahminler yürüten zihninde şimşekler çakıyordu. Kanı çekiliyordu adeta.

Gecenin bir yarısı yanında yatan sevgilisi yatağın içinde debelenmeye, hemen ardından anlamsız boğuk kelimeler bağırmaya başlamıştı. Kana sıçrayarak kendi uykusundan uyandığında bir süre ne olduğunu anlamamıştı. Suppasit'in acı çeker gibi bağırması esmer çocuğu telaşa düşürmüş ve Suppasit'i iki kolundan yakalayıp sarsmıştı. Korkunç bir kabusun ortasında mahsur kalan sevgilisi aldığı temasla daha fazla çırpınıp çığlıklar atmaya başlamış, refleksle Kana'nın koluna yapışmıştı. Esmer çocuk etinin ezildiğini hissederek dişlerini sıktırmış ve kolunu kurtarmaya çalışmıştı ama Suppasit yakın zamanda uyanacak gibi durmuyordu. Sanki her saniye karanlık kabusun içine daha çok çekiliyordu. Kana belki yumuşak davranırsa daha iyi olur düşüncesiyle sakin sakin mırıldanıp Suppasit'in terli saçlarını okşamıştı ama hiçbir faydası olmuyordu. Esmer çocuk son çare elini kaldırıp tüm gücüyle savurmuştu. Avuç içi diğerinin yanağı ile buluştuğunda eli sızlamıştı. Öyle ki aynı acıyı hisseden Suppasit de şok içinde gözlerini açmıştı.

Poker Face /MewGulfWhere stories live. Discover now