5. Bölüm

612 27 31
                                    

Dün gecekinden farklı bir otelde ama yine aynı gösterişte tuttuğu odaya giriş yaptı Suppasit. Kana'yı yatağa fırlattı agresifçe. Esmer çocuk kaçmaya çalışınca Suppasit onu bacaklarından yakalayıp kendine çekti ve üstüne oturdu.

"Şimdi kararı sana bırakıyorum. Ya tüm bu saçmalığı kendi isteğinle güzelce açıklığa kavuşturursun,"
Kana'nın boynuna sarılı deri kemeri tutup asıldı.
"Ya da ben pek hoş olmayan yöntemlere başvurum."

Kana'nın elleri Suppasit'in kollarına tutundu. Suratı kızarmaya başlamıştı ve vücudu hafiften titriyordu ama bu sefer heyecandan değil korkudandı. Henüz iki gündür tanıdığı bu adamın pençesine düşmüş ürkek bir av gibi hissediyordu kendini.

"B-ben neyi a-açıklayacağım? Suppasit b-bırak eve gitmek i-istiyorum."

Suppasit delirmiş gibi sırıttı. Kana'nın beline bağlanmış kemerlerden birini çözdü. Çocuğu yüz üstü çevirdi ve bileklerini arkadan birbirine bağladı. Kana ise can havliyle altında çırpındı.

"Suppasit! Lütfen hayır!"

Suppasit deri kemeri sıktırdı. Kana'nın ensesine doğru eğildi ve sıcak nefesini üflerken çocuğun kulağına doğru fısıldadı.

"İkinci seçeneği seçtin güzelim. Mızıkçılık yapmak yok."

Kana yüzünü arkaya çevirebildiği kadarıyla tepesine çökmüş Suppasit'e bakmaya çalıştı. Suppasit düğmelerinden bazılarını kopararak gömleğini çıkardı ve kaslı gövdesini ortaya koydu. Kot pantolonunun kemerini çözüp yere attı. Fermuarı aşağı indirdi ama pantolonu bacaklarından aşağıya kaydırmadı. Baksırının kemeri pantolonun altından gözüküyordu. Sertleştiği için pantolona baskı yapan penisini rahatlatmak istemişti sadece.

Kana aynı anda hem heyecanla hem de korkuyla soluk soluğa kalmıştı. Suppasit ayaklarındaki yüksek tabanlı çizmeleri tek tek çıkardı. Daha sonra iki elini de Kana'nın bileklerinden poposuna kadar okşayarak kaydırdı. Kana'nın tüyleri diken diken oldu ve farkında olmadan iniltiler döküldü ağzından.

Suppasit'in elleri Kana'nın bacaklarını saran deri kemerleri çözdü. Çocuğun poposunu zar zor kapatan şortu sıyırıp attı bir köşeye. Şimdi Kana çırılçıplak, elleri arkasından bağlı, yüz üstü yatarken savunmasızdı. Suppasit sırıtıp aşağıya eğildi.

Kana bacaklarında bir ısırık hissedince iniltiyle karışık sızlandı. Acıtmamıştı ama rahatsız ediciydi.

"Bana işkence etmeye bayılıyorsun değil mi? Bu kıyafetleri giyerken aklından ne geçiyordu?"
Suppasit başka bir yeri daha ısırdı.

Kana ağlamaklı bir sesle inledi. "Benim sahne kıyafetim bunlar."

Suppasit'ten daha sert bir ısırık geldi Kana'nın baldırına. Kana'nın gözleri sulandı ve acıyla inlerken yüzünü yastığa bastırdı.

"Cevap kabul edilmedi." Dişlerinin izini çıkaracak bir ısırık daha bıraktı diğer bacağına. "Peki o hareketler neydi? Sadece benim görebileceğim şeyleri herkesin önünde göstermeye cesaretin vardı yani?"

Kana'nın dolgun poposunun tek yanağını neredeyse kanatacak kadar şiddetli dişledi. Kana acıyla çığlık atıp yattığı yerde debelendi. Birkaç damla yaş fırladı gözlerinden ve yatağa damladı. Yüzü kendini sıkmaktan kıpkırmızı olmuştu.

Suppasit geri çekilip Kana'nın işaretlenmiş vücuduna baktı. Çocuğun uzun bacakları şimdi Suppasit'in ısırıkları ile doluydu. Suppasit eseri karşısında gülümsedi. Başkalarına Kana'nın sahibi olduğunu gösterecekti. Kimse ona yanaşamazdı.

Poker Face /MewGulfWhere stories live. Discover now