Paramparça

8.1K 292 41
                                    

Ozan dikkatle ve ifadesizce yüzüme baktı.
Şaşırmamıştı. Korkmamıştı.

Sözlerimden hoşlanmadığını belirten en ufak bir mimik yoktu yüzünde.

Aksine o kadar sakindi ki...

Düşündüğümün aksine abime ilişkimizi açıklamak onu benim kadar korkutmuyordu demek ki...

Hafifçe elimi sıktı ve yüzünü, yüzüme doğru yaklaştırdı.

"Emin misin Cemre? Gerçekten buna hazır mısın?" diye sordu.

Hazır mıydım? Hiç de öyle hissetmiyordum ama içimde gittikçe taşıması zorlaşan şeyler birikiyor ve bekledikçe benim için daha da imkansız oluyordu sanki.

"Dün gece abim o kadar emindi ki benimle, bizimle ilgili konuşurken. Sanki çok kötü bir iftiraya uğramışım gibi tepki verdi ve ben kendimi ona gerçeği söylemeyerek yalan söylemiş gibi hissettim."

Ozan bana ciddi bir ifade ile bakarken devam ettim.

"Ona yalan söylemek istemiyorum. Şimdi yapmazsam daha da zorlaşacak benim için. Bu his bana kendimi çok kötü hissettirdi Ozan. Onun yüzüne bakamadım." dedim.

Ozan parmaklarımı dudaklarına götürüp yavaşça öptü ve ben bir kez daha her bir hücrenin harekete geçtiğini hissettim.

"Tamam, sorun değil Cemre. İstediğin bu ise Ona açıklayacağız." dedi.

İçimde hem bir mutluluk hem de hafif bir telaş oluştu sözleriyle.

Ozan bana değer veriyordu. Abime gerçeklere söyleyecek kadar değer veriyordu hem de. Bu yüzden mutlu olmuştum. ama tabii ki hala abimden çekiniyordum. Bu yüzden de telaşlıydım.

Ozan bir an duraksadı.

"Sadece..." dedi sıkıntılı bir ifadeyle yüzünden gölgeler geçerken,

"Bana bu hafta sonuna kadar izin ver olur mu? O zamana kadar halletmem gereken bir mesele var. Sonrasında Yiğit ile bizzat ben konuşacağım. Ya da ikimiz birden, sen nasıl istersen." dedi.

Kaçmak istemedim. Yüzleşmem gerekiyordu.

"İkimiz beraber..." dedim, bir garson siparişlerinizi almak için yaklaştığında.

Sonraki bir hafta benim için hem çok hızlı hem de çok yavaş geçti.

Gündüzleri iş yerinde staj çalışmaları ve arkadaşlarla geçiyordu. Stajın bitmesine bundan sonra yalnızca bir hafta kalmıştı ve oradaki arkadaşlarımdan ayrılacağım için üzülüyordum. Tabii ki asıl endişem staj bittiğinde Ozan ile ilişkimizin nasıl yürüyeceğiydi.

Benim okulum, hayatım her şeyim İzmir'deydi. Stajdan sonra abimin yanında yaz tatili boyunca kalabilirdim ama okullar başladığında ne olacaktı?

Üstelik Ozan ile bütün hafta boyunca sadece iki kez görüşebilmiştik. Bu hafta sonu, Ozan'ın CEO oluşu resmi olarak bir partide ilan edilecekti, bu yüzden de Ozan'ın işleri çok yoğundu.

Ozan her ne kadar onun yanında kalmamı istiyor olsa da ben tabii ki bunu yapamazdım. İkimizde abimi öylece yok sayamazdık.

Üstelik önümüzdeki hafta abime gerçekleri anlatacağımız için hayatımda nelerin değişeceğini de bilmiyordum.

Yani her şey bir bilinmezlikti benim için.

Neyse ki o hafta boyunca ne Leyla Abantlı ne de Kaan'ın yüzünü görmüş, ismini duymuştum.

Yani sorunsuz, sıkıntısız ve Ozan'sız bir hafta geçirmiştim.

Sinirlerimi bozan tek şey Çağla'nın sürekli benim her bir hareketimi izleyen bakışları olmuştu merhaba kadar. Artık eskisi gibi laf sokmuyordu ama neredeyse tuvalete bile giderken arkamdan gelecekmiş gibi sürekli gözlerini üzerimde hissediyordum.

Tutku Oyunları +18Where stories live. Discover now