Hayatımdan sildiğim gün

8K 313 31
                                    

Karanlık yolda gözlerim yaşlarla dolu kör gözlerle koşarken, ne yeni dökülmüş asfalt ne alışık olmadığım topuklu ayakkabılarım ne de akıp yüzümde siyah izler bırakan makyajım umurumdaydı.

Ben bu hale nasıl gelmiştim? Tüm bunların olmasına nasıl izin vermiştim? Hepsi benim mi hatamdı? Hayır bu hastalıklı, tehlikeli oyunda tek hatam sevmekti benim. Ya da belki sevdiğimi sanmak... Geri kalan tüm günahlar onun eseriydi. Topuklu ayakkabılarım çakıl taşlarına takılınca en sonunda tökezledim. Dizlerimin üzerine düştüğümde boğazıma takılan sessiz hıçkırığı salıvermiştim.

Sonra onu duydum.

Adımı bağırmıştı ardımdan. Dönüp bakmayacaktım. Yüzünü bir kez daha görmek istemeyecek kadar nefret doluydum ona. Ancak ikinci bir ses arkamda ismimi seslenerek yankılandığında, korkuyla ve yaşadığım her şeyin utancıyla başımı çevirmek zorunda kalmıştım.

Başım gecenin içinde, sarı silik bir sokak lambasının altında bana seslenen iki adama doğru döndü.

Biri abimdi. Benim korkuyla başımı çevirmeme neden olan kişi.

Diğeri, diğeri ise benim ruhumu yavaş yavaş parçalayan adamdı; abimin en yakın arkadaşı...

Nasıl bu sokağa geldiğimi bile bilmiyordum. Tek bildiğim Ozan'ın her baktığında beni mahveden o siyah gözlerini gördüğüm anda artık daha fazla dayanamayacağımdı.

Dönmüş ve ardıma bile bakmadan kendimi salondan, evden, tüm insanlardan, en çok da ondan en uzak yere sürüklemek istemiştim.

Ben O'na inanmıştım. Ben sakladığını bildiğim tüm sırlarına rağmen ona güvenmeyi seçmiştim!

Abime rağmen, etrafımda beni tehdit eden, uyaran onca insana rağmen, en çok da kendime ve O'na rağmen sevmiştim ben Ozan'ı.

Avuçlarının arasına kalbimi bırakmıştım...

Şimdiyse karanlık bir yolun ortasında öylece durmuş ve daha geçen hafta yüzüne baka baka yalan söylediğim abimle, bana o yalanları söylettiren adamla tüm gerçekleri en yıkıcı haliyle yaşıyordum.

Abim şok içinde loş ışıkta bile belli olan akmış makyajına ve benim tükenmiş halime bakıyordu ve gözleri ağır ağır en yakın arkadaşım dediği adama kaydı.

Gözlerim sadece abime bakıyordu. Ona bakmayacaktım. Ona bakmayı kesinlikle reddediyordu gözlerim.

Sonra gördüm. Abimin yüzünden geçen dehşet dolu ifadeyi gördüm.

En sonunda o da görmüştü. Olan biten her şeyi yerine koymuş ve içine hayatta olmaz, imkansız dediği şüphe tohumlarını düşürmüştü.

Üçümüz de bir üçgenin parçaları gibi üç ayrı köşedeyken abim bir anda Ozan ile benim arama girerek sırtını bana döndü.

Yüzünde nasıl bir ifade vardı göremiyordum ama sadece birkaç saniye önce gördüğüm ifadesi bile beni dehşete düşürmüştü.

"Sen..." dedi korkunç bir sesle.

"Neden kız kardeşimin peşinden geldin?"

Ozan bir an sessiz kaldı.

Abim ise bu sessizliği tüm şüphelerine bir onay olarak kabul ederek öfkeyle Ozan'ın yüzüne doğru haykırdı.

"Söyle!! Neden Cemre'nin peşinden geldin!!?"

Abim Ozan'ı göğsünden tutarak hafifçe ittirdi. Ozan ise hiçbir karşılık vermiyordu.

"Aranızda hiçbir şey olmadığını söyle!"

Abim Ozan'ın sessizliğinden büyüyen bir dehşet ve öfkeyle bu kez sesinde hayatının en büyük şokunu yaşayan bir insan olmanın öfkesini kustu.

Tutku Oyunları +18Where stories live. Discover now