Altüst

28.6K 848 70
                                    

Üniversiteyi kazandığım sene abim sürpriz bir kararla karşımıza çıkmıştı.

"İşten ayrılıyorum Cemre." demişti. İkimiz yazlığın bahçesinde salıncakta otururken.

"Nasıl? Yeni bir işe mi girdin abi? Babamın bu konuda nasıl düşündüğünü biliyorsun." demiştim ona.

Abim düşünceli bir şekilde bana baktı.

"Öyle değil. Kendi işimi kurmaya karar verdim."

Salıncakta doksan derece dönerek şaşkınlıkla abime baktım bende.

"Hangi parayla iş kurmayı düşünüyorsun abi? Bizimkiler emekli oldular ve daha benim eğitim masraflarımı nasıl karşılayacaklarından emin değiller. Senin de işten kazandığın paranın ancak yettiğini sanıyordum."

Abim gözlerini devirmişti. Sonra her zaman yaptığı gibi saçlarımı karıştırdı.

"Bunları dert etme ufaklık. Ben para konusunu hallettim. Kredi çektim ve sıkıntı çıkmayacak. Müşterilerimiz hazır bile."

İnanamıyordum. Gerçekten abim bazen gerçekten hiç akıllıca davranmayı beceremiyordu. Bu çok korkutucuydu. Ne kadar çekmişti acaba? İşi batırırlarsa büyük riskti.

"Sana öylece krediyi verdiler mi yani?"

Abim bu kez dudaklarını büzmüştü. Bu bakışı biliyordum. Bir şeyler karıştırıyorum bakışıydı bu.

"Kefil buldum." dedi.

Salıncağı durdurdum.

"Abi sana kim kefil olmayı kabul etti ki?"

Abim bakışlarını ciddiyetle yüzüme dikti.

Sonra onun ismini söyledi.

"Ozan."

"Sana o kadar güveniyor yani?" dedim şok içinde neredeyse mırıldanarak.

"Her şey karşılıklı Cemre. Ben de Ozan'a her konuda sonuna kadar güvenirim."

***

Abim bakışlarını kısarak temkinli ve sorgulayan bir ifadeyle yeniden Ozan'ın üzerine çevirdiğinde, abimin Ozan'a karşı olan o sonsuz güvenini düşünüyordum. Daha önce ona hiç böyle bakmadığına emindim. Onu hiç bu şekilde görmediğine...

Dışarıdan bakınca nasıl görünüyorduk; yataktan dağılmış haliyle çıkan genç kız kardeş ve üstünde yalnızca eşofman altıyla kapıyı açan en iyi arkadaş.

Üstelik Ozan'ın bu evde olmaması gerekiyordu.

Abim kafamdaki düşünceyi sesli bir şekilde dile getirdi.

"Ozan, senin diğer evinde kalacağını sanıyordum." dedi duygudan arınmış bir sesle. Bakışları da öyleydi. Ozan'ın tam üstünde ve donuk bir ifadeyle bakıyordu gözleri.

Kalbim durmak üzereydi. Abim Ozanla aramızda bir şeyler olduğunu düşünürse bunu nasıl karşılardı? Ona o kadar çok güvenirken hem de... Bu Ozanla ilişkileri nasıl etkilerdi?

Hiç iyi olmayacağı kesindi.

Ben fazlasıyla tedirgin bir şekilde olduğum yerden izlerken Ozan bir nebze bile rahatsız olmamış gibiydi.

Nasıl bu kadar rahat olabiliyordu?

Kısa bir an bana baktı. Sonra yeniden abime döndü soğukkanlı bakışları.

"Öyleydi zaten ama dün gece Cemre arkadaşlarıyla içkiyi fazla kaçırmış ve sarhoş olmuş. Ben de onu alıp eve getirdim."

Açıklamasının sonuna doğru ses tonu sert bir hal almıştı ve bu ses tonu beni kızdırmaya yetti. Kızgın olması gereken bendim.

Tutku Oyunları +18Wo Geschichten leben. Entdecke jetzt