Rus Ruleti

1

Elimdeki kadehi çevirirken beynimin içinde dönen düşüncelerle iç çektim. Omzuma dokunan elle başımı kaldırdığımda Kemal Bey konuştu.

"Nereye daldınız? Beni dinlemiyorsun."

Sitemli konuşmasıyla gülümsemeye çalıştığımda elimdeki kadehi masaya bırakıp çantama uzandım.

"Sıcakladım biraz. Lavaboya gitsem iyi olacak."

Başını salladığında oturduğum yerden kalkıp masaların arasından geçmeye başladım. Bu akşam oldukça kalabalık olan kumarhanede ilerlemek oldukça zordu. Sonunda lavaboya ulaştığımda içeriye girip ilerledim. Kadınlar birbirleriyle konuşurken musluğu açtığımda avcumu ıslatıp boynuma sürdüm. Elbisemin yakası oldukça geniş olduğundan birkaç kez tekrarlayıp musluğu kapattım. Ellerimle alnıma düşen kahküllerimi düzeltip saçlarımı kulağımın arkasına attım. Sarı renkli saçlarım dümdüz bir halde sırtıma dökülürken kendimi incelemeyi bıraktım. Çantama uzanıp rujumu çıkardığımda dudağımda gezdirip dudaklarımı birbirine bastırdım. Islak görünümü hoşuma gittiğinde parfümüme uzanıp birkaç kez sıktığımda çantamı kapatıp çıkışa ilerledim. Siyah elbisemin diz kapaklarımda biten eteğinin cesur yırtmacı bacağımı sergilerken kapıyı açıp dışarı çıktım.

Masaya döndüğümde Kemal Bey elindeki puroyu tüttürürken yanındaki adamlarla ciddi bir şekilde konuşuyordu. Benim geldiğimi gördüğünde bir bacağını diğerinin üzerine atıp kolunu uzattı. Gülümseyip elimi uzattığımda nazikçe gülümseyip elimin üzerine bir öpücük bıraktı.

"Seni her gördüğümde nasıl beni kendine hayran bırakabiliyorsun Maria?"

Yanındaki boş yere oturduğumda kibarca gülümsedim.

"Beni utandırıyorsunuz."

Yanındaki adamlara döndüğünde konuştu.

"Bu gece Maria Hanım için oynayacağım. Ve kazanacağım da. Karşımda durmak istediğinize emin misiniz?"

İddialı konuşmasıyla gözlüklü adamın yüzü bozulurken diğeri gülümsedi.

"Bunu zevkle yapacağımı biliyorsun dostum."

"O halde oyun başlasın."

Kemal Bey tehditvari bir gülümsemeyle elini şıklattığında kırmızı yelekli krupiyer elindeki kartları dağıttı. Bıraktığım kadehi alıp bir yudum aldığımda oyunu izlemeye başladım.

Oyuna dalmışken bacağımda hissettiğim elle irkilip Kemal Bey'e döndüm. Bana arzu dolu gözleriyle bakarken ona yalnızca gülümseyip garsona döndüm.

"Bir kadeh daha lütfen."

Elimdeki kadehi uzattığımda yenisini bırakırken krupiyere döndüm. Genç adam kıvırcık ve gür saçlarından elini geçirirken bana döndü. Göz göze geldiğimizde yanımda oturan Kemal Bey'e baktı.

"Kaybetmeye hazır mısınız beyler?"

Gür sesiyle konuşurken ona döndüğümde elini yırtmacımın yukarısına götürürken elimle onu tuttum. Bana döndüğünde sessiz bir şekilde fısıldadı.

"Bu oyunu kazandığımda bana bir adım daha yaklaşmış olacaksınız."

"Sizin için bir hedef olmak beni bazen tedirgin ediyor."

"Hedeflediğim her şeye ulaştığımı bilirsiniz."

Sesinin tonuyla yutkunduğumda titreyen telefonumla izin isteyip kalktım. Masadan uzaklaşırken açtığımda annemin sesi duyuldu.

"Maria, neredesin?"

"İşlerim var anne. Ne oldu?"

"Biraz paraya ihtiyacım var. Getirebilir misin?"