Rus Ruleti

9

Oteldeki günlerimin birbirinin aynı olarak devam ederken odamda keyif yapıyordum. Havuza inmek için hazırlanırken kapım çalındığında açmaya ilerledim. Açtığımda karşımdaki çalışan kızı görüp gülümsedim.

"Birazdan çıkıyorum."

"Maria Hanım, Kemal Bey sizi akşam yemeğine davet ettiğini iletmemi istedi."

Elindeki kutulara baktığımda gülümsedim. İçeriye girdiğinde kutuları yatağımın üzerine bırakmasını gösterip bekledim. Açtığımda karşımdaki hediyelere bakıp konuştum.

"Başka bir şey söyledi mi?"

"Sizi 7'de alacağını söyledi."

Saate baktığımda havuz planımın iptal olmasına üzülürken hazırlanmak için harekete geçtim.

Aynada kendime bakarken kırmızı elbisenin üzerimde ne kadar asil durduğuna bakıyordum. Ensemde topladığım saçlarım sıkıca dururken boynumdaki gerdanlığa dokundum. Topuklu ayakkabılarımı giyip hazır olduğumda saate bakıp kapıya yöneldim. Kapıyı açtığımda eli havada kalan Sarp'ı görüp bekledim. Onu gördüğüme şaşırmış gibi kaşlarımı kaldırdığımda gülümsedim.

"Sarp?"

Beni uzun uzun incelediğinde sordu.

"Bir yere mi gidiyordunuz?"

"Ah, evet. Bu akşam otelde olmayacağım."

İçeriye bir bakış attığında sordum.

"Sen niçin gelmiştin?"

"Ben-"

Duraksayarak konuştuğunda cümlesini bitirmesini bekledim.

"Hiç. Önemli bir şey değil."

"Pekala. Sonra görüşürüz o zaman."

Asansöre ilerlediğimde onu arkamda bırakıp aşağı indim. Otelin lobisine ulaştığımda kapıya ilerlerken üzerime bir şal örttüm. Soğuk hava yüzüme çarparken önümde duran arabanın açık kapısına ilerledim. Arabaya bindiğimde karşımda Kemal Bey ve Müzeyyen Hanım'ı görürken gülümsedim.

"İyi akşamlar."

Müzeyyen Hanım'ın benden hoşlanmadığı her halinden belli oluyordu. Araba hareket etmeye başladığında Kemal Bey elime uzanıp bir öpücük bıraktı.

"İyi akşamlar Maria Hanım. Akşamımıza şeref verdiniz."

Bu adamın bana olan ilgisine gülümsediğimde arkama yaslandım.

"Siz nasılsınız Müzeyyen Hanım? Bugün biraz keyifsiz görünüyorsunuz."

Kadın bana ters bir bakış attığında Kemal Bey konuştu.

"Kız kardeşim de sizden özür dilemek için bu yemeğe katılmak istedi. Sormadım ama bir mahsuru yoktur diye umuyorum."

"Ah, olur mu? Aksine, kendisini gördüğüme çok sevindim."

Kibarlıktan kırılacakken gülümsediğimde yolda ilerlemeye devam ettik. Başka bir şey konuşmadan araba durduğunda kapımızın açılmasıyla arabadan indim.

Restorana geldiğimizde Kemal Bey sandalyemi çekerken teşekkür edip oturdum. Karşıma oturan Müzeyyen Hanım ve Kemal Bey de oturduğunda menüyü incelemeye başladık. Yemeklerimizi söyledikten sonra arkama yaslandığımda gözlerimi etrafta gezdirdim.

"Çok hoş bir yer."

"Tıpkı sizin gibi."

Kemal Bey'e güldüğümde Müzeyyen Hanım ikimize de tiksinir gibi bakıp önüne döndü.

"Hediyemi boynunuzda yeniden görmek beni mutlu etti Maria."

Kemal Bey'in sözüyle Müzeyyen Hanım da boynuma bakarken gülümsedim.

"Böyle hediyeler verecek kadar samimi olduğunuzu bilmiyordum abi."

Memnuniyetsiz haline içten içe gülerken yemeklerin gelmesiyle sessizlik oldu. Tabağımdakilere bakıp yemeye başladığımda Kemal Bey konuştu.

"Maria Hanım'a ne kadar değer verdiğimi öğrenmiş oldun Müzeyyen. Umarım bir daha kendisine karşı geçen seferki gibi bir terbiyesizlik etmezsin."

Kadının yüzü kızarırken gülümsedim.

"Rica ediyorum, benim yüzümden tartışmayı bırakın artık. Ben o olayı unuttum bile."

"Yine de özür dilemek için size bir hediye takdim etmek isterim."

Kemal Bey cebine uzandığında yeni bir mücevher beklerken uzattığı kutuyla gülümsedim. Açtığında içindeki saatte gözlerimi gezdirirken konuştum.

"Buna hiç gerek yoktu Kemal Bey. Beni utandırıyorsunuz."

Saati alıp takmak istediğinde bileğimi uzattım. Müzeyyen Hanım hiç konuşmadan beklerken yemeğimize devam ettik. Yemekten sonra Kemal Bey'le sohbet ederken Müzeyyen Hanım derin bir nefes verdi.

"Abi kendimi pek iyi hissetmiyorum. Kalkalım mı artık?"

"Neyin var Müzeyyen?"

"İçim sıkıldı. Odama dönüp dinlenmek istiyorum."

Apar topar kalktığımızda arabaya binip otele dönerken arabada sessizlik hakimdi. Otele girdiğimizde Müzeyyen Hanım önden giderken ben de odama çıkmak için asansöre bindim. Kemal Bey peşimden gelirken kata bastığımda yukarı çıkmaya başladık. Nefesini çok geçmeden boynumda hissederken kısık sesiyle konuştuğunda ellerini karnıma bastırdı.

"Seni özledim Maria."

Uzanıp boynuma ıslak öpücükler bıraktığında kata gelmemizle uzaklaştım. Biraz daha özle bakalım Kemal.

"İyi akşamlar Kemal Bey."

Gülümseyip el salladığımda odama ilerleyip içeri girdim. İçeri girer girmez üzerimdeki takıları çıkarırken kasaya ilerleyip kilitledim. Elbiseyi çıkarıp banyoya ilerlediğimde hızlı bir duş alıp yatağıma uzandım. Gözlerimi kapatıp uykuya daldım.