Rus Ruleti

18

Duyduğum isimle düşünürken bu ismin nereden tanıdık geldiğini düşünüyordum. Karşımda oturmuş tepkimi izlerken boş bakışlarımı çevirdim.

"Kimsiniz yani?"

Yüzüne alaylı bir ifade oturduğunda gülümsedi.

"Senin her şeyini alacak adamım."

Her kelimeye vurgu yaparak konuştuğunda yutkundum.

"Şimdi seninle bir oyun oynayacağız Maria. Oyunları seviyorsun, biliyorum."

Bana doğru eğildiğinde gözlerimizin arasındaki mesafe azalırken elini kaldırıp saçlarıma koydu. Sessizce saçlarıma dokunduğunda bu adamın içime serptiği korku tohumlarıyla gözlerini inceledim.

"Kaderinin benim ellerimde olması ne acı Maria! Sana yazık olacak. Bu güzelliğine."

İltifatıyla fısıldamayı bırakıp kahküllerimi araladı. Sol elindeki tabancayı şakaklarıma yerleştirdi. Sessizce beklerken kalp atışlarım hızlandığında konuştum.

"Ne istiyorsun benden?"

Gözünün en içine bakarken yüzümde dolandırdı gözünü. Yakından daha da korkutucuydu.

"Seninle oynamak istiyorum."

Cümlesiyle gerildiğimde diğer elimi çeneme getirip sıktı. Acı hissettiğimde tepki vermemek için dişimi sıktım.

"Seninle kedinin fareyle oynar gibi oynayacağım Maria. Ama unutma. Ben kedi değilim, bu oyunun sahibiyim. Gördüğünden ve düşündüğünden daha fazlasıyım."

Adamın sesindeki nefretle şaşırdığımda başka bir yol izlemeye karar verdim. Suyun içinde hareket ederken su dalgalandığında dizlerimi kırıp sırtımı yasladım. Başımın altındaki yastığa uzanıp gözlerimi kapadığımda beni izlemesine izin verdim. Hala şakağımda duran silah varlığıyla beni tedirgin ederken elini suyun yüzeyindeki diz kapağıma koydu. Gözlerimi yavaşça aralayıp ona baktığımda diz kapağımı okşarken gülümsedi.

"Yanlış hamle Maria. Hamle şansını burada kaybettin. Çünkü ben senin için çıldıran o aptallardan değilim. Seni sikmek için sana iyi davranmayacağım."

Benden etkilenmeyen birini görmemiştim şimdiye dek. Üstelik karşısında küvette uzanırken. Suyun altından belli belirsiz gördüğü bedenime bir göz attı.

"Fakat yine de sana yazık olmasın diye öldürmeden önce tadına ben de bakacağım. Bakalım kendini güzel siktirebiliyor musun? Gerçi... Öyle olmasaydı, bu kadar aptal onlarla oynamana izin verir miydi?"

Beni öldüreceğine asla inanmıyordum. Korkutmaktı tek amacı. Yine de başımdaki silah beni tedirgin ediyordu.

"Beni öldürmeyeceksin."

Gözlerine baktığımda tehlikeli bir gülümseme yayıldı yüzüne.

"Öldüreceğim. Ama zamanını sen belirleyeceksin. Ya şimdi ya da alacağım her şeyi aldıktan sonra."

Silahı bastırdığında yutkundum.

"Çek şu silahı başımdan Vladimir."

Adını söylediğimde gözlerini öfke kaplarken fısıldadı.

"Senin kendini nasıl iyi pazarladığını şimdi daha iyi anladım. Sen tehlikeli bir kadınsın Maria. Bedenini kullanırken çekinmiyorsun bile. Şimdi Pedro'yu daha iyi anlıyorum."

Pedro'nun adını duymamla kasıldığımda ne diyeceğimi bilemeden baktım. Pedro'yu nereden tanıyordu bu adam?

"Yanlış kişiye bulaştın. Çok yanlış kişiye. Ben Pedro değilim, beni güzelliğinle alt edemezsin."

Onun adını duymam beni korkutmuştu. Onu öldürdüğümü biliyor olmalıydı. Hatta belki de, ceset de şu an onun elindeydi. İyi düşünüp öyle konuşmalıydım.

"Nereden tanıyorsun Pedro'yu?"

Sorumla kahkaha attığında bana döndü.

"Sana demiştim, bu deli cesareti diye. Beni tanımadan benimle dans edemezsin. Bildiğim daha çok şey var."

Ne bildiğini deli gibi merak ediyordum. Gözüne baktığımda alaylı ifadesi silinirken ciddi bir hale büründü.

"Konuya dönelim. Şimdi mi, seni yenince mi?"

"Beni yenemezsin."

Tek seferde konuşup derin bir nefes aldığımda gözünü kıstı.

"Nasıl yendiğimi izle ve gör."

Sıkıntıyla soluduğumda sinirlerim yıpranmıştı artık.

"Başımdaki silahı çek."

"Önce kumar. Bakalım gerçekten şanslı mısın? Gerçi, şans değil bu. Bu yolun sonunda ne olursa olsun sen ölü bir kadın olacaksın. Ben de senin katilin olacağım."

Sözleriyle derin bir nefes aldım.

"Şimdi. Rus ruleti sever misin Maria? İyi bir kumarbazsan bu küvetten çıkarsın. Belki çıktıktan sonra... neyse. Bu sonraki konu."

Benimle açık açık alay ederken gerçekten beni öldüreceğine inanmaya başlamıştım.

"Kendine güveniyor musun?"

Gözlerimi korkusuzca çevirdim ona.

"Çok."

"Güzel. Seni alt etmek oldukça zevkli olacak."

Gülümseyen yüzüne baktığımda parmağını tetiğe götürdü.

"Bir varmış, bir yokmuş."

Kısık sesiyle gergince hareket ettim yerinde.

"Hazır mısın Maria?"

Cevap vermedim. Kalbim garip bir duyguyla kasıldı. Ölmek istemiyordum. Henüz değil.

Dakikalar geçerken daha çok gerildiğimde artık ılık olmayan suyun içinde gerilen bedenimi hareket ettirdim. Gözleri her hareketimi avcı edasıyla izlerken gözlerimi kapattım. Korkmadığımı bilmesi gerekiyordu. Baştan yenilgiyi kabul edemezdim.

Banyoda çıt çıkmazken ölüp ölmeyeceğimi düşünmekten deli olacaktım. Elini hissederken mermileri yerleştirdiği yeri birkaç kez çevirdi. Derin bir nefes alıp arkama yaslandığımda tetiği çektiğinde silahı ateşledi.