45

202 9 16
                                    

Gökyüzünün sonsuz karanlığında yıldızların parlaklığını seyrediyordum terasta. Rüzgar saçlarımı okşarken üşüdüğümü hissettiğimde kollarımı kendime sardım. Konuşmamızın üzerinden saatler geçmişti. Aklım hala Karmen'in söylediklerindeydi. Annesiyle ilgili aklım karmakarışıktı. Burada durup düşünmekten başım ağrımıştı. Sigara içmek istediğimde terastan içeri girdim.

Evde gözlerimi gezdirirken yatak odasına girdiğimde Vladimir'i üzerindeki kıyafetlerle öylece uyurken gördüm. İstemsizce gülümsediğimde iç çektim. Birinin uyumasının hoşuma gideceği kırk yıl düşünsem de aklıma gelmezdi. Yanına gidip üzerine bir battaniye örttüm. Yorgun görünüyordu. Muhtemelen tüm gün bu işle uğraşmıştı.

Koltuğa oturup bir sigara yaktığımda onu izledim. Odanın içindeki tek ışık yıldızların ve ayın parlaklığıydı. Öyle güzeldi ki bu gece. Burada bulunmaktan hoşnuttum. Onu böyle uyurken izlemek için bile yapardım yine her şeyi. İçimde en ufak bir pişmanlık bile yoktu. İçimde ona karşı öyle bir duygu besliyordum ki onun için tüm gemileri yakmaya hazırdım. Bir saniye bile düşünmezdim. O denli bağlanmıştım ona.

Daha önce sevgi nedir tatmıştım. İlk çocukluk zamanlarımda babam bir babanın kızını sevebileceğinin en yücesiyle sevmişti beni. Kendimi özel bir kız çocuğu gibi hissettirmişti. Kimse beni yıkamaz gibi hissettirmişti. Burnumun direği özlemle sızladı.

Büyüyüp bir genç kız olduğumda Pedro'yla tanışmıştım. Onunla beraberken içimdeki o tatlı heyecanı hala unutamam. Kıpır kıpır bir kızken hayatıma girip kendine iyi bir yer edinmişti. Onunla dünyanın en eğlenceli anlarını geçirmiştim. Yeni yerler gezip, arkadaşlarımızla birlikte delice eğlenmiştik. O zamanları hatırladığımda yüzümde buruk bir gülümseme oluştu.

Şimdiyse bu hissettiğim daha öncekilerden farklıydı. Sevgi hissediyordum elbette Vladimir'e karşı. Ama yalnızca sevgi hissetmiyordum. Bana tüm duyguları hissettiriyordu. Kalbimi öyle zorluyordu ki onun yanındayken duygu karmaşasından bitkin düşüyordu. İçimde ona karşı büyük bir arzu, aşırı bir şefkat ve bağlılık hissediyordum. Benim için mükemmel aşktı o. Bu fikirle derin bir iç çektim.

Gözlerimi bir an bile ayırmadan yeni bir sigara yaktım. Başımdaki ağrı biraz azalmıştı. Ayaklarımı karşıdaki koltuğa uzatıp daha rahat bir pozisyona geçtim. Beni izlediği gecelerdeki gibi izledim onu. Ben ne hissettiğimi artık anlayabiliyordum ama onun ne hissettiğini bilemiyordum hiçbir zaman.

Bana karşı nefreti hep açıktı. Gösterdiği en net duygu öfke ve nefretti. Başka bir yorum yapamazdım. Benden etkilendiğini de biliyordum. Ama kafamı karıştıran yerler vardı.

Düşünmek ve onu izlemekle geçen gece sona erdiğinde ortalık aydınlanırken birini söndürüp birini yaktığım sigaraların da sonuna gelmiştim. Elimdeki son teki söndürdüğümde yataktan bir ses geldi. Oraya döndüğümde Vladimir uyanırken nerede olduğuna bakınıp esnedi. Ona gülümsediğimde gözleri beni bulurken uykulu sesiyle mırıldandı.

"Uyuyakalmışım."

"Yorulmuş olmalısın."

Başını salladığında uykusu açılırken kolunu açtı.

"Yanıma gel."

Gülümsediğimde ayağa kalkıp yatağa ilerledim. Yanına uzandığımda onu yakından incelerken gülümsedim.

"Sen neden uyumadın?"

Omzumu silktim çocuk gibi. Gülümsediğinde konuştu.

"Beni mi izliyordun?"

Elimi yavaşça sakallı yüzüne koyduğumda mırıldandım.

"Dün gece sen uyurken yüreğim bir yıldız gibi bağlandı sana."

Gözleri kısık kısık bana bakarken bir şey demedi. Ben de beklemedim.

"Duşa girmem gerek. Sen uyu."

Yataktan kalktığında arkasından bakarken iç çektim.

"Neyden kaçıyorsun?"

Yerinde durduğunda bana dönmedi.

"Kaçmıyorum."

"Kaçıyorsun Vladimir. Sana iyi bir şey söylediğim her an benden kaçıyorsun."

"Çünkü sana inanmıyorum."

İnanmamakta haklıydı. Yine de üzüldüm.

"Bana annenden bahseder misin?"

Bana döndüğünde kaşları çatıktı.

"Nereden çıktı bu?"

"Merak ediyorum seni."

"Bahsedecek bir şey yok. Öldü."

"Nasıl öldü?"

"Ne önemi var?"

"Önemsiyorum ben."

Sinirlendiği belli olurken kalkıp arkasından gittim. Banyoya girip üzerini çıkarırken duşakabine ilerledi.

"Hala cevap bekliyorum."

"Kanser hastasıydı."

Onun öldürmemesi içimi rahatlatırken yutkundum.

"Sen öldürdün sanmıştım."

"Ben içimde öldürdüm. Ölmeden de önce."

Söylediği şeyle yüzümü buruşturdum. İçinde öldürecek kadar nefret ediyordu annesinden.

"Annen nasıl biriydi?"

Saçlarını yıkarken söylediklerimi kulak ardı etti. Lavaboya yaslanıp kollarımı bağladığımda duş almasını izledim. Vücudu ilgimi çekiyordu ama bana yine biriyle olmadan duramayan biri gibi davranmasını istemiyordum. Havluyu beline doladığında bana dönerken konuştum.

"Öğreneceğimi biliyorsun. En azından sen söyle."

Israrıma kaşlarını çattığında dibimde durdu.

"Merak mı ediyorsun?"

Sesi sinirli çıkarken başımı salladım.

"Tıpkı senin gibi kendini paraya satan bir orospuydu."

Söylediği beni yine sinirlendirmişti. Ama ek olarak üzmüştü de. Arkasını dönüp odaya ilerlediğinde peşinden gitmedim. Bana orospu demesi sinirlerimi bozuyordu. Bazı hatalar yaptığımı kabul ediyordum. Ama yine de kendime yediremiyordum. Ağırıma gidiyordu.

Kapı sesi geldiğinde odaya girdim. Cama ilerlediğimde arabasına binip uzaklaşmasını izledim. Yatağa gidip uzandığımda düşünürken aklımda 'seni öldüreceğim Maria' sözleri yankılanıyordu. Beni annesine benzetiyordu. Benden de onun gibi nefret ediyordu.

Uyandığımda sersemlerken karanlık odaya bakındım. Akşam olmuştu. Yavaşça kalkıp yüzümü yıkadığımda aşağı indim. Mutfağa girip kendime yemek aldığımda yerken Vladimir'in yokluğu gözüme batıyordu. Giderken söylediği sözler de kalbime batıyordu. Onun gözünde hala sözlerine inanılmayacak Maria'ydım. Yol kat etmeyi bırak adım bile atamamıştım.

Kapı sesiyle yıkadığım bulaşıkları ters çevirip başımı çevirdim. Vladimir içeri girip bir şey demeden masaya oturduğunda ona yemek koyup önüne bıraktım. Mutfaktan çıkıp odaya döndüğümde yatağa uzanırken işlediğim cinayetin ne zaman ortaya çıkacağını düşünüyordum. Ortaya çıktığında kendime hiç acımayacaktım. Başıma gelen her şeyi hak ediyordum. Hatalarımın bedelini ödeyecektim.

Uykuya dalacakken kapı açıldığında Vladimir'in geldiğini düşünüp gülümsedim. Gözlerim yarı açık haldeyken yatak çöktüğünde ona dönecekken ağzıma ve burnuma kapanan bezle bilincimi kaybettim.

Rus RuletiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin