1.1

1.4K 196 244
                                    

.︎✞︎.

Yorgun adımlarla okulun kapısından içeri girdiğinde bahçedeki birkaç bakışın kendisine döndüğünü hissetmişti ancak bunun nedeninin iki gündür okula gelmediğine verip boşverdi. Gözlerini bahçede gezdirmeye başladığında ise zihni sadece tek bir kişiyi görme isteğiyle doluydu.

Dün onun kolları arasındayken ne kadar ağladığını anımsamıyordu ama bıraksalar ömrünün sonuna dek böyle kalmak isterdi, hayatı boyunca en son ne zaman bu kadar huzurlu hissettiğini hatırlamıyordu bile.

"Minho Hyung gelmişsin. Nasılsın, iyileştin mi?"

Düşüncelerini bölen meraklı bakışlarla kendisini süzen Felix'ten başkası değildi elbette, bir de onun hemen yanındaki Seungmin.

Bir süre onlara baktıktan sonra yüzüne minik bir gülümseme yerleştirip konuştu Minho. "İyiyim, teşekkür ederim Lix."

"Geçmiş olsun Hyung, senin için çok endişelendik." Bu sefer sessizliğini bozan Seungmin oldu.

Minho'nun ise duyduklarıyla kafasında soru işareti oluşmuştu. "Merak ettik?"

Seungmin başını salladı usulca. "Evet, ben Chan Hyung ve diğerleri işte. Ama en çok da Hyunjin."

Minho onlar için kimdi de onu merak edip, önemsiyorlardı ki? Hyunjin'i saymazsa daha önce diğerleri ile şans eseri diyaloğa girmişti ki onlar hakkında isimleri dışında hiçbir şey bilmiyordu.

Garipsemişti. Belki de bunun en büyük nedeni hayatı boyunca sadece çıkarları doğrultusunda kendisine iyi davranan insanlar ile birlikte olmasıydı. Buna ailesi de dahil...

"Baksana Hyung, Hyunjin ile sandığımdan daha çabuk yakınlaştınız. Sizin iyi bir ikili olacağınızı söylediğimde yanılmayacağımı biliyordum." Demişti Felix yüzündeki kocaman gülümsemeyle. Gerçi o, hep gülümsüyordu.

"Şey... sandığımdan daha çok ortak yanımız varmış. İyi anlaşıyoruz."

"Kiminle iyi anlaşıyorsun Min?"

Ortama giren siyah saçlı beden ile herkesin bakışları onu buldu. Hyunjin ise, kolunu Seungmin'in omzuna atmış bir yandan da tek kaşını kaldırarak sorgular bir şekilde Minho'ya bakıyordu.

"Senden bahsediyorduk Hyunjin." Demişti Felix, Hyungunun tek kelime etmemesi üzerine.

Arkadaşının susması ile Seungmin sözü aldı. "Evet, Minho Hyung ile çok iyi anlaşıyorsunuz ya arkadaşlığınız biraz gözümüze battı açıkçası, imrendik." Yüzünde bir gülümseme vardı onunda ama Felix'inkinin aksine pek de masum olmayan bir gülümseme.

Minho, sanki dilini yutmuş gibi hiçbir şey söylemiyor ve Hyunjin'e bakıyordu. Bunu farkeden Hyunjin ise Seungmin'den ayrılmış, bu sefer kolunu Minho'nun beline sararak bedenini kendine çekmiş ve şaşkın bakışlar eşliğinde dudaklarını aralamıştı.

"Tabii ki iyi anlaşıyoruz, sandığınızdan daha çok ortak yanımız var Minho ile. Mesela aynı sınıfa gidiyoruz ve şu an ikimiz de Lee Hoseok'un beden dersine geç kalmak üzereyiz."

blue neighbourhood ᡣ𐭩 hyunho Where stories live. Discover now