2.7

885 125 96
                                    

for.. aquietcollusion ♡︎

.︎✞︎.

"Ne?"

Duyduğu cümleyi sindirmek adına biraz sessiz kaldı Hyunjin. O sırada beklemediği bir anda Minho ayağa kalkıp başka tarafa doğru hızlı adımlarla yürümeye başlamıştı bile.

Bekletmeden o da sevgilisinin arkasından giderken aklında hâlâ aynı cümle dönüyordu. "Hanse orada."

Sonunda bir ağacın arkasında durup derin derin nefesler almaya başladığında Minho, Hyunjin de sakinleşmesi adına sevgilisini kolları arasına almıştı. "Bir şey yok bebeğim, rahatla lütfen."

"Gözlerimle gördüm Hyunjin." Kahverengi saçlının sesi titriyor, gözünden akan tuzlu yaşlar dur-durak bilmiyordu. "Hâlâ daha anımsadığım gitarı vardı elinde... küçüklük hayalini gerçekleştirmiş, artık bir müzik grubu var."

Göğsüne yaslı başı yüzünden sesi biraz boğuk çıksa bile dudaklarından dökülen tek bir kelimeyi bölmeden dikkatle dinledi onu Hyunjin. Sevgilisinin nasıl bir ruh hâlinde olduğunu tahmin edebiliyor, geçmişini biliyordu ve içinde bir yerlerde onu rahatsız eden huzursuzluğa da bir türlü engel olamıyordu.

"Shh, tamam geçti." Başını yasladığı yerden çekip siyah saçıyla göz göze gelmek adına biraz yukarı kaldırdı Minho. "Ben biraz fazla tepki verdim galiba, özür dilerim."

"Özür dileme, seni anlıyorum Min." Vücutları birbirinden yavaşça ayrılırken Hyunjin, ikisini önlerindeki çimenlere oturttu yavaşça. Ardından hemen karşısında gözleri hâlâ dolu dolu olan ve düşüncelere dalmış sevgilisinin ellerinden tutup bakışlarını birleştirdikten sonra dudaklarını araladı tereddütle. "İstersen gidip onunla konuş, bu senin içini rahatlatacaksa tabii."

"Bilmiyorum.." Göz pınarlarında birikmiş yaşları elinin tersiyle hızlıca silip burnunu çekti, toparlanması gerekiyordu. "Hem ne konuşacağım ki? Yüzüne bakamam bile. Sana anlatmadım ama o lanet günden sonra, ona bir hiç muamelesi yaptığım günden sonra bir daha asla yüzüme bakmadı. Hatta.. bir dönem sonra ailesiyle şehirden taşındılar duyduğuma göre. Çünkü ders ortalaması epey düştüğü için ebeveynleri onun daha iyi liselerde okumasını istiyormuş. Aslında böylesi ikimiz için daha iyi oldu çünkü birbirimizi ne kadar görmezsek unutmamız da bir o kadar kolay olacaktı. Ama olmadı.."

Kurduğu her bir cümlede sesi kısılırken, kendi ellerini tutan ellerin de sıkılığı artıyor bu onu bir nebze olsun rahatlatıyordu.

"Aslında şu ana dek tek isteğim onun iyi olduğunu bilmek, mutlu olduğunu görmekti."

Duyduğu sesle Minho'nun bakışları sahneye kaymış ve üç yıl öncesinden oldukça farklı tarzıyla elindeki gitarı hayatının merkezi hâline getirmiş çocuğun yüzündeki kocaman gülümsemesi onun da dudaklarında buruk bir tebessüm oluşmasına neden olmuştu. "Ve sanırım o şu an oldukça mutlu. Yıllar sonra tekrar karşısına çıkıp o mutluluğu elinden alamam. Bunu ikinci kez yapmaya hakkım yok."

"Sen bilirsin Minnie'm. Ama asma suratını, üzüldüğünü görmek kahrediyor beni."

Göz bebeklerini sahneden çekip tekrar sevgilisinikiyle birleştirdi ve kendi ellerini saran hafif soğuk ellere minik bir öpücük kondurdu Minho. "Peki, sevgilim."

blue neighbourhood ᡣ𐭩 hyunho Where stories live. Discover now