17.Bölüm

77.4K 3.6K 1.1K
                                    

MÜPTELA 8K OLDUUU!!
Okuyan, yorum yapan, destek veren herkese çok teşekkür ederim. İyiki varsınız, iyiki bu hikayeye ortaksınız❤️

İyi Okumalar Dilerim♡

Sabah uykumdan öyle mutlu uyanmıştım ki sanki hayatımda ki bütün kötülükler uçup gitmişti

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Sabah uykumdan öyle mutlu uyanmıştım ki sanki hayatımda ki bütün kötülükler uçup gitmişti.

Yataktan kalkıp telefonumu elime aldım. Hareketli bir şarkı açıp eşlik ederek hazırlanmaya başladım.

Dizlerimin altında biten siyah pileli eteğimi ve kalın sütlü kahve kazağımı giydim.

Kazağın düşük omuzlarını düzeltip, hafifçe makyaj yaptım.

İşim bitince evden çıktım.

Dün yarım kalan konuşma bu gün Ercüment'i görür görmez tamamlanmalıydı.

Karakola gelince etrafa bakındım ama Ercüment yoktu. Belki daha gelmemişlerdir diye düşünerek revire geldim.

Montumu çıkartıp askıya astım ve sandalyeye oturdum. Masanın üzerini biraz toplayıp telefonumu elime aldım ve karıştırmaya başladım.

Aslında Çağan'ı bulup olanları anlatsam çok güzel olurdu diye düşünürken sanki hissetmiş gibi Çağan içeriye girdi.

"Ben de tam senin yanına gelecektim." Diyerek ayağa kalktım.

"Nasıl geçti dün?" Diye sordu merakla. "Çok güzel!"

"Anlat hemen anlat. Zaten azıcık vaktim var."

Dün gece olanları hızlıca Çağan'a anlattım. Tabii ki de fotoğrafı da gösterdim. Zaten biraz daha böyle devam ederse fotoğrafı bastırıp çerçeveletebilirdim.

"Hadi ben gidiyorum."

"Nereye?"

"Ocakta yemeğim var canım ya." Diyince göz devirdim. "Kızım askerim ben, senin aşk hayatın yüzünden askerliğimi yakamam." Dedi ve hızla odadan çıktı.

Gülerek yerimden kalktım ve arkasından odadan çıktım.

Çağan konuşurken Ercümentlerin geldiğini söylemişti. Bende şimdi Ercüment'i bulup konuşacaktım. Yani daha doğrusu o konuşacaktı. Herhalde konuşurdu.

Binada bulamayınca dışarı da mı diye bahçeye çıkacakken kapıda Ercüment ile karşılaştık.

"Günaydın." Dedim gülümseyerek.

"Günaydın."

"Nasılsın?" Diye sordum.

"İyiyim. Sen nasılsın?" Dedi ama yorgun gözüküyordu.

"İyiyim bende." Dedim.

İkimiz de bir şey söylemeden birbirimize baktık. Tam dün bir şey söylüyordun, yarım kalmıştı diyecekken karakolun girişinde duran, daha ilk gün beni içeriye almayan asker  bana seslendi. "Doktor hanım!"

Müptela | TamamlandıWhere stories live. Discover now