37.Bölüm

59.3K 2.8K 296
                                    

Merhabalar! Dün gece bölümü tamamlayamadığım için bölümü sabahtan atamadım. Aslında bu gün bölüm atmayacaktım ama düzenin bozulmasını istemedim. Bölüm şimdi bitti hemen atıyorum umarım hoşunuza gider.

Ve bölüme geçmeden önce bir şey söyleyeceğim. Leyla'nın atama konusunu çok yazmak istemiyorum. Çünkü bu konu hakkında bilgim yok. İnternette de bilgiler sınırlı. O yüzden yanlış bir şey yazmak istemiyorum. Ama hikaye gereği ufak tefek yerlerde geçecek. Yanlış bir şey yazarsam şimdiden kusura bakmayın. Hikayenin hiç bir kurumla ilgilisi olmadığını tamamiyle hayal ürünü olduğunu unutmayın❤️

İyi Okumalar Dilerim♡

Eve gelince sudan çıkmış balığa dönmüştüm resmen

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Eve gelince sudan çıkmış balığa dönmüştüm resmen. Her şey o kadar tuhaf, o kadar karışık gelmişti ki kendime hala gelememiştim.

Uçak İstanbul'a inince bu sefer Bursa'ya feribot ile geçmemiştik. Babamlar havaalanına bizi almaya gelmişlerdi. Uzun bir sarılmanın arrdından yola çıkmıştık. 4 saatin sonunda Bursa'ya gelince ben rahatlarız diye düşünmüştüm ama kendimi bir anda büyük bir kalabalığın içinde bulmuştum.

Annemler bizi neredeyse mahallenin başında beklemişlerdi. Uzun bir sarılma, ağlaşma ve hasret giderme faslından sonra yemeğe oturmuştuk. Ama sadece biz yoktuk. Halamlar, yengemler, Çağan'ın halası, teyzeleri, kuzenlerimiz falan derken oldukça kalabalıktık. Daha eve bile gidememiştim.

Ve evet hala kendime gelemesem de Bingöl macerası bitmiş, Bursaya geri dönmüştüm.

"Kızım yesene!" Diye bağırdı annem birden.

Düşüncelerimi bir kenara bırakıp anneme döndüm. "Doydum anne."

"Aa kızım doydum olur mu?" Diyerek itiraz etti Hale teyze de. "Bak en sevdiklerinizden yaptık."

Yanımda oturan Çağan halinden gayet memnun duruyordu. Aslında bende memnundum herkesi çok özlemiştim. Ama bir yanımda buruktu işte. Daha şimdiden Ercüment'i özlemiştim...

"Doydum gerçekten." Dedim önümde ki tabağı iterek.

Ceplerimi yokladım ama telefonum yoktu. Öyle bir kalabalığa düşmüştük ki bir anda Ercüment'e haber bile verememiştim.

"Hala telefonum sende mi?" Dedim mutfağa giren Derya Halam'a.

"Bende." Diyerek yanıma geldi ve telefonumu uzattı. Daha sonra kulağıma doğru eğilip "Bu Çağanın Komutanı kim en yakın zamanda anlatıyorsun." Diye fısıldadı.

"Telefonumu mu karıştırdın hala?"

"Ben almasaydım arka arkaya mesaj geliyor diye abim alacaktı, o zaman ona açıklardın Çağanın Komutanını."

"Açıklayacağım zaten." Dedim hızla.

Uzatmaya hiç gerek yoktu. Müsait bir zamanda hem annem ile hem babam ile konuşacaktım. Annem biliyordu ama ciddi olduğumuzu söyleyecektim. Sonuçta kadına birden beni istemeye geliyorlar dersem şoka girebilirdi.

Müptela | TamamlandıWhere stories live. Discover now