40.Bölüm

54.4K 2.7K 163
                                    

Ercüment yokluğunu uzun uzun yazmayacağım çünkü gerçekten çok sıkıcı olur. O yüzden böyle hızlı hızlı yazacağım kiii geçiş bölümleri çabucak bitsin.

İyi Okumalar Dilerim♡

Telefonumun çaldığını duyunca hızla yerimden kalkıp telefonu elime aldım

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Telefonumun çaldığını duyunca hızla yerimden kalkıp telefonu elime aldım. Ekranda ki ismi görünce moralim bozuldu. Daha doğrusu ekranda ki ismi gördüğüm için değil, ekranda Ercüment'in ismini göremediğim için moralim bozulmuştu.

Ercüment göreve gideli tam iki hafta olmuştu. Koskocaman iki hafta. Ve bu iki haftada sadece bir kere konuşmuştuk. Tabii ona da konuşmak denirse.

Gittikten iki gün sonra iyi olduğuna, işlerinin beklediklerinden daha çabuk biteceğine dair bir mesaj atmıştı. Ondan sonra ne mesaj atmıştı, ne aramıştı.

Yapabileceğim hiç bir şey yoktu. En kötüsü de buydu zaten. Elim kolum bağlı oturuyordum. Alışmak, kendimi üzmemek istiyordum ama buna alışmak imkansızdı. Bir şey oldu mu, iyi mi, nerede, ne yapıyor diye düşünmediğim tek bir saniye bile yoktu.

Ne kadar özlediğimi söylemiyorum bile.
Sanki içimde kocaman bir yangın var ve hiç hız kesmeden, yanıp duruyor. Dışarıdan hiç bir şey yokmuş gibi dursa da içimde o yangın fırtına koparıyordu.

Hiç bir yere sığamıyormuş gibi hissediyordum. Belki tekrar olursa aşılabilirdim ama şimdi alışabilmem söz konusu değildi. En azından alışmasam bile tecrübeli olurdum ne bileyim.

Düşünmek istemiyordum bazen. Çünkü düşündükçe daha çok özlüyordum, daha çok üzülüyordum ama sürekli de düşünmüyordum.

"Kızım açsana telefonu!" Diye seslenen annem kendime gelememi sağladı. Telefona dönüp açtım ve kulağıma götürdüm.

"Alo?"

"Merhabalar, Leyla hanım ile mi görüşüyorum?"

"Evet, benim. Siz kimsiniz?"

Telefonun diğer ucunda ki kadın "Ben Murat Ertürk'ün doktoru Aylin." Deyince içimi büyük bir korku kapladı. Bursaya geldiğimden beri hiç aramamıştı doktoru. Bir şey mi olmuştu Murat'a?

"Bir sorun mu var?"

"Hayır, ben sadece sizi haberdar etmek için aradım. Rahatsız etmemişimdir umarım."

"Hayır hayır." Dedim. "Ben bir şey oldu sandım o yüzden. Murat nasıl?"

"Kötü." Deyince yüzüm düştü. "Yani geldiği zamana göre iyi aslında ama çok çabuk değişiyor duyguları. Diyoruz ki çok güzel gelişme var, iyiye gidiyor. Beş dakika sonra daha kötü oluyor."

"Ama iyi olacak değil mi? Sonuçta tedavi oluyor."

"Tabii ki. Ama beklediğimizden daha uzun sürecek. Ben bu yüzden haberiniz olsun istedim.."

Müptela | TamamlandıWhere stories live. Discover now