90.Bölüm

31.2K 2.3K 235
                                    

90 final demiştim ama bu güzellikleri anne ve baba oldukları bölümleri yazmadan bitirmek içime sinmedi. Olacak olan olaylar aynı fakat bir bölümde değil beş bölümde okuyacağız 💓

İyi Okumalar Dilerim♡

İyi Okumalar Dilerim♡

Hoppla! Dieses Bild entspricht nicht unseren inhaltlichen Richtlinien. Um mit dem Veröffentlichen fortfahren zu können, entferne es bitte oder lade ein anderes Bild hoch.

"Leyla." Dedi Ercüment şaşkınlıkla.

Başımı geriye doğru atarak ona baktım.

"Bizim oğlan kız çıktı."

Dediği şey ile gözlerim kocaman açıldı. "Ne?" Dedim hızla.

"Şaka."

Dudaklarımı araladım ama ağlamaktan bir şey söyleyemedim. Bir an gerçekten bizim oğlan kız çıktı sanmıştım. Ayrıca bizim oğlan demişken neredeydi benim oğlum? Ercüment de hiç bana bakmamıştı. Tamam oğlunu benden daha çok sever falan diye düşünüyordum ama bu kadar çabuk unutulmayı da beklemiyordum. 

Omuzlarımdan öyle büyük bir yük kalkmıştı ki anlatamam. Daha önce hiç bu kadar rahatladığımı hissetmemişti. Sadece fiziksel olarak değildi psikolojik olarak da rahatlamıştım. Doğum yaklaştıkça daha da sıkıntı yapmıştım kendime ama şuan tamamen rahattım. Çünkü doğurmuştum. Hemde normal doğurmuştum. Baya her şeyi duyarak, hissederek doğurmuştum.

Doğurmuştum doğurmasına ama hala görememiştim. Şimdiye çoktan kucağıma almış olmam gerekmez miydi?

"Ne oluyor?" Diye sordum zorla. O kadar yoğun duygunun arasında bir de yorgunluk vardı. "Hazırlıyorlar." Dedi Ercüment. Hala bana bakmıyordu. Kocam ben anında unuttu, doğurduğuma aşık oldu diye ağlasam çok mu abartı olurdu?

Yanımıza yaklaşan hemşireye baktım. Kucağında bir şey vardı, ufacık bir şey. Bana doğru yaklaştırıp göğsüme yatırdılar. 

Ercümentin gözlerini neden alamadığını anlamıştım. Çok güzeldi bu. 

Kokusunu içime çektim. 

"E bu çirkin değil." Dedim Ercümente bakıp. Gözleri dolu dolu gülümsedi. Herkes yeni doğan bebek çirkin olur deyince bende ufacık tefecik çirkin bir şey doğuracağım sanmıştım ama çok güzeldi. 

"Değil birtanem." Dedi Ercüment. Sesi titremişti ama hala göz yaşını akıtmamıştı. 

"Şimdi bebeğimizi alalım, sizi de odanıza yerleştirelim." Dedi hemşire ve oğlumu aldı. 

"Ne zaman göreceğiz bir daha?"

"Bundan sonra hep göreceksiniz." Dedi gülerek. "Ama şimdi bir kaç kontrol olacak, siz odanıza geçin dinlenin getireceğiz."

Oğlumuzu götürdükten sonra beni de başka bir sedyeye alıp doğumhaneden çıkartmışlardı. Koridorda bizi bekleyen herkes bir anda başıma üşüşmüştü. 

"Leyla çok güzel." Dedi Çağan. Ağlıyor muydu o? 

"Gördünüz mü?"

"Gördük." Dedi annem. Sanırım herkes ağlıyordu. 

Müptela | TamamlandıWo Geschichten leben. Entdecke jetzt