75.Bölüm

33.4K 2.2K 153
                                    

İyi Okumalar Dilerim♡

Ertesi sabah erkenden uyanmıştık. Çünkü Ankaraya gidiyorduk. Ve bunun için heyecanlıydım aynı zamanda gergin.

Daha önce Ankara'ya gitmiştim. Ama Ercüment ile birlikte gitmemiştim, bunun için heyecanlıydım. Ercüment'in o şehirde neler yaşadığını bildiğim için de gergin.

Evden çıkmadan önce eşyalarımızı son kez kontrol ettim. Gözümden kaçan bir şey yoksa her şey tamamdı.

Birlikte evden çıkıp havaalanına geldik. Beklediğimden daha rahat geçen uçak yolculuğundan sonra Ankaraya gelmiştik.

Uçaktan indiğimiz an Ercüment'in yüzüne hüzün, gözlerine gölge düşmüştü. Sanki sırtına bir yük binmişti de hafif öne eğilmişti başı.

Oldukça kasvetli bir şehirdi Ankara. Ayrıca insan yaşananları düşününce daha da bir kasvetli geliyordu. Daha önceden geçtiğim sokaklar şimdi yanımda Ercüment olduğu için çok daha anlamlıydı.

"Önce mezarlığa gidelim." Dedi Ercüment. "Tamam." Dedim. Sesinde bile durgunluk vardı. Geldiğimizden beri hiç konuşmamıştı.

"Ben araba ayarladım onu alıp geçeriz."

"Ne zaman ayarladın?" Diye sordum çünkü haberim yoktu.

"Dün sabah."

"Anladım."

Ercüment'in kiraladığı arabayı aldıktan sonra mezarlığa doğru yola çıktık. Gittikçe Ercüment'in yüzü daha da düşmüştü.

Oldukça sessiz bir araba yolculuğundan sonra araba mezarlığın girişinde durdu. Derin bir nefes aldım ve arabadan indim.

Ercüment'in yanına gelince elimi tuttu. Ona dönüp gülümsedim. Bana hafifçe tebessüm ettikten sonra önüne döndü.

Derin bir nefes aldı. Daha sonra yürümeye başladı.

Birlikte mezarlığa girdik. Ercüment ezbere bildiği yolları, emin adımlarla yürüdü.

En sonunda durunca bakışlarımı önünde durduğumuz mezara çevirdim.

Ahmet Yıldırım...

Şuan çok tuhaf hissediyordum. Ercüment'in yaşadığı acıların üçte birini bile yaşamamıştım. Çok yakınım olan birini kaybetmemiştim mesela. Hiç bir mezarın başında saatlerce ağlamamıştım. Büyük acılar görmemiştim.

Şimdi içimde oluşan bu bilinmezlik belki de bu yüzdendi.

Eğer Ercüment'in babası hayatta olsaydı ve onu tanıma şansım olsaydı ona Ercüment gibi güzel yürekli bir adam yetiştirdiği için teşekkür ederdim.

Ercüment babası sayesinde böyle biriydi. Tüm yaşadıklarına rağmen böyle güçlü kalabilmesi, her şeye rağmen çok güzel bir kalbi olması babası sayesindeydi. Ercüment ona sonsuz sevgi ve saygı duyuyordu. Hatta saygısı sevgisinden daha çok bile olabilirdi.

Müptela | TamamlandıDonde viven las historias. Descúbrelo ahora