3. Bölüm

9.1K 377 71
                                    

Açelya ulusoy

"kod adı karon, kırmızı bülten ile aranıyor. Silah ticareti. Fuhuş ve genel evlerin kurucusu olarak biliniyor. Genç kızları kandırıp kurduğu genel evlerinde satıyor. Kazandığı paralar ile pkk ya yardım yapıyor"

Şerefsiz pislik.

Tüm tim sessizce albayın anlattaktıklarını dinliyordu.

"sizden istediğimiz onu öldürmeden yakalamanız"

Dediğinde derin bir nefes aldım.

"genel evler peki komutanım. Konumları belli mi, karon gününü çoğunlukla orda geçiyordur" dedim soru sorarcasına.

"evet konum belli, bir köyü mesken tutmuş yaptığı pislikleri o köyde yapıyor. Hakkarinin kuzeyinde" dedi bana yanıt vererek.

Kafamı salladım.

"üç saat içinde hazır olun, göreviniz uzun sürecek, genel eve sızmanız lazım. Ajanlık yapacaksınız, bu işi Açelya ve Çağatay'a veriyorum."

Albay cümlesini bitirdiğinde çağatayla birbirimize baktık.

Ayağa kalktığımızda tim hazırlanmak için dışarı çıkarken Çağatay ve ben biraz daha kalıp albay'dan detayları dinledik.

Harekat merkezinden beraber çıkarken soyunma odalarına yürüyorduk.

"nasıl sızmamız lazım bizim bu genel evine sence?"

"açıkçası bilmiyorum açelya, tek yolumuz karon'u orda birşeyler yaşayacağımıza inka etmemiz" dediğinde duraksadım.

Eğer oraya gireceksek bir plan lazımdı ve bu plan malesef herkese bizim o evde birlikte olacağımıza inandırmamızdı.

Birşey demeden yürüdümüğümde soyunma odasına girip kendi dolabımı açtım. Eski alışkanlığım olan kıyafetlerimi çıkardım.

Ani çıkan görevler için her zaman dolabımda 3 adet takım bulundururdum.

Büyük asker çantasına gerekli tüm eşyaları doldurdum.

Hızlı bir şekilde eve gidip geldiğimde yanıma o evde giymek için kısa bir elbise ve bot almıştım.

Onları da çantaya koyduğumda kumanya odasına gittim.

Tim buradaydı.

Ahmet abi elindeki paketi bana uzattı.

"payınız komutanım"

"sağol Ahmet abi" dediğimde gülümsedi.

Ona asker gibi davranamıyordum.

Çantalarımız ve kendimiz hazır olduğumuzda silah odasındaki masada toplandık.

Herkes çaylarını yudumlarken bende botlarımı giyiyordum.

Cebimdeki telefon titremeye başladığında çıkardım.

Yeliz arıyordu.

"açsam sıkıntı olmaz dimi" dediğimde hepsi birden hayır dediğinde armayı yanıtladım ve mikrofona alarak masaya bıraktım.

Giydiğim botların bağcıklarını yerlerine takıyordum.

"açelya"

"efendim yenge" dedim gülücüklerimle.

"nasılsın görümce hanım?"

"iyiyim yenge hanım seni sormalı" dediğimde güldü.

Tim de gülüyordu. Şapşal adamlar.

ASKER ŞARKISI | DÜZENLENİYORWhere stories live. Discover now