5.bölüm

7.2K 300 50
                                    

Açelya ulusoy

Tam dokuz gündür sınır karakolundaydık. Yedi gün önce karakola baksın yapmaları lazımdı ama yapmamışlardı.

Aldığımız habere göre bu gece baskını gerçekleştirmeyi hedefliyorlardı. Ancak kurduğumuz oyun ellerinde patlamasına sebep olacaktı.

Komiser Mustafa beyin odasından çıktığımda adımlarım yemekhaneye gitti.

Akşam saati idi ve herkes yemek yiyordu. Buna bizim tim de dahildi.

Kendi yemeğimi almak için aşçıların yanına adımladım.

"kolay gelsin, ne yemek var?"

"taze fasulye, salçasız bulgur pilavı ve cacık var komutanım " dedi asker.

"şu askeriyenin ve karakolların değişmeyen tek yemeği salçasız bulgur pilavı. Sanki salçalı yiyince ölüyoruz, pilav hariç diğerlerini koy sen" dediğimde kafasını salladı ve tablete yemek doldurdu.

Ekmek sepetinden bir dilim ekmek aldım ve timin yanına gittim. Tek boş yer kaan'ın yanıydı. Oraya oturdum.

"afiyet olsun komutanım"

"sağol Kaan, size de" dediğimde hep bir ağızdan sağol dediklerini duydum. Yemeğimi yediğimde tableti tabletleri koydukları masaya bırakıp dışarı çıktım.

İlk işim yengemi aramak oldu.

"efendim kuzucuğum"

"nasılsın yeliz hanım"

"iyiyim birtanem, sen nasılsın?"

"bende iyiyim sanırım, Nil nasıl yenge?"

"kızgın biraz, konuşmak için odasına gittim ama içeri almadı. Bağırdı çağırdı gönderdi beni"

"nasıl kendimi affettireceğim ben ona"

"senin bir suçun yok ki güzelim. İşim olursa gelemem demiştin ama Nil seni dinlemedi. Ankaraya geldiğinde yüz yüze konuşursunuz"

"tamam yenge kapatmam lazım görüşürüz"

Kısa vedanın ardından telefonu kapattım ve mühimmat odasına gittim. İçerde ki askerden kaç mermi olduğunu, bomba sayılarını, mayın sayılarını vs. Hepsini öğrendim.

Her şeyimiz hazırdı. Bu gece karakolu patlatmak istedikleri için gelecek adamlar patlayacaktı.

Soyunma odasına giderken aniden duyduğum silah sesleri ile camdan baktım.

Allah kahretsin ki erken ve beklemediğimiz anda olmuştu.

Koşarak aşaya indiğimde timin hazırlandığını gördüm. Miğferlerini takıyorlardı.

"bu gece herkes burdan sağ çıkacak sıyırmış kurşun yarası bile istemiyorum!" diye bağırdığımda herkes onayladı.

Onlar benden önce dışarı çıkıp jöh timi ile beraber yerlerini alırken baş komiserin odasına gittim.

Eli silahlı dört polis memuru baş komiseri camdan uzak tutuyordu.

"üsteğmenim" bana doğru adım atmak istediğinde polis durdurdu.

"odadan çıkmayın lütfen" diyip odadan dışarı çıktığımda koşarak dışarı çıktım.

Kendim için bulduğum yere sindiğimde dürbünlü silahımı ayarladım.

Baskını gece yapmışlardı ve burda ışıklandırma sadece karakol olduğu için hiçbir terörist gözükmüyordu.

Silahımı ateşlemeyi bırakıp dürbünle etrafı izlemeye başladım. Silah sesleri kulaklarımı çiziyordu.

ASKER ŞARKISI | DÜZENLENİYORWhere stories live. Discover now