9. Bölüm

5.2K 233 34
                                    

Açelya ulusoy

Hangara gitmek için sola döndüğümde ilerde bana doğru yürüyen albay'ı gördüm. Kaçmak istedim, koşup gitmek istedim ama yapabildiğim tek şey hazırolda önümden geçip gitmesini beklemekti.
Bana yaklaştığı sıra üstümü süzdü, yanıma geldi ve tam önümde durdu. İşte şimdi ne yapmamız lazım Açelya? Bilmiyordum.

"neden yıllık izin almadın sen?"

"gerek duymadım komutanım"

"bana dilekçeyi verirken dinlenmem gerek diyordun ne değişti?"

"yanlış karar vermişim"

"iyi iyi, bak Açelya ben seni kendi kızım gibi severim bilirsin" kafamı salladım, biliyordum. "abini görmeni, ya da gördüğünü sandığın için üzülüyorum. Herşeyi yapmaya hazırım. İstersen tam şuan gidip o mezarı açtıralım, kemikler dna için alınsın. İnsanlar çift yaratılmış diyorlar ya, sen abimi gördüm diyene kadar inanmazdım. Siz buraya gelirken arama ekipleri tüm her yeri aradı. Bu kadar kısa sürede kimse kaçamaz"

"anlıyorum komutanım, boşluğuma geldi sanırım o an. Uykusuzdum, hayal gördüm"

Albay bir adım attı ve saçlarımdan öptü. "hadi git tim seni bekliyor lahmacun söylemişler kendilerine"

"emredersiniz komutanım"

"bu arada, çok sevindim Çağatayla beraber olmanıza"

Gerçekten hssktr Açelya! Nasıl öğrendi bunu? Bilmiyorum iç ses. İnme inmiş gibi hissediyordum, kim söylemişti. Nasıl duyulmuştu bu?

"şey.."

"ben senin içini biliyorum yavrum, utanma. Git yemek ye hadi" dedi beni geçiştirirken. Koşar adımlarla hangara girdim. Ortadaki uzun masada toplanmış lahmacun yiyorlardı.

"ooo yenge hoş geldin ya, komutanımızdın yengemiz oldun"

"maşşalah herkesin dilindeyiz" dedim ağzımda homurdanarak. Dolabıma geçerken boş ağızlı ozanın kafasına bir tane geçirmiştim.

"nasıl öğrendiniz siz?"

"bu gördüğün pezevenk telefonu aldı elimden seninle mesajlaşırken. Bana imada bulunurken de albay geldi o da öğrendi" dedi Çağatay elindeki boş ayran kutusunu ayazın üstüne fırlatırken.

"ayaz sen çok mu hamlandın be? Gel sana masaj yapayım biraz" dedim ellerimi kıtlatırken. Ayaz yerinden kalkmak için hamle yaptı fakat Ahmet abi ve baranın ortasında olduğu unuttu.

"valla bir daha yaparsam şerefsizim komutanım"

"sen zaten şerefsizsin it herif" dedi Enes. Emre de ona katılmış kahkahalarla gülüyorlardı.

Ellerimi ayazın omuzlarına bıraktığımda ensesine yaklaştırdım. Sakince sıkmamla beraber ayaz bükülmeye başladı. Ellerimi ensesi ve kafası arasına sıkıştırmıştı.

"iyi mi, devam edeyim mi?" diye sordum kulağına üflerken. "valla ömrü billah yapmayacağım bırakın beni" diyordu. Birkaç kez daha sıktığımda dayanamamış bırakmıştım. Çağatay tim ile beraber gülüyordu. Kurban olduğum ne güzel gülüyorsun. Sus iç ses.

Ayazı bıraktığımda Çağatay ın yanındaki boş yere oturdum. "yemek yiyin komutanım" dedi Kaan elindeki son lahmacun parçasını ağzına atarken. Midem bulanmıştı.

Önümde döndüğümde bir süre kucağımda birleştirdiğim ellerime baktım, aklım hala evin orda gördüğüm siyah giyimli fötür şapkalı adamda takılı kalmıştı.

ASKER ŞARKISI | DÜZENLENİYORHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin