17.bölüm

4.1K 174 36
                                    

Bölüm için sırası ile şarkılar Zakkum-anason
Eda Baba- beni vur
Sena Şener - Sevmemeliyiz
Sertan erener- olsun
Isee Red - everybody loves an outlaw

Açelya ulusoy

Kafamı çevirdiğimde resmen çığlık attım.

Kaan.. Karnını delip geçen uzun menzilli silahın mermisi yüzünden bağırsaklarının yarısı yerde yarısı karnındaydı.

İçim gidiyordu. Çatışmayı umursamayarak silahımı bir tarafa atmış ve kaanın yanına gitmiştim.

"komutanım ç-çok mu kötü" diye sordu. Kesik kesik aldığı nefesler sadece onun değil benimde nefesimi tüketiyordu.

Çenesini tuttum, karnını görmemesi lazımdı. "yemin ederim değil, iyisin. Konuşma sakın tamam mı?"

"anam, çok üzülür beni böyle gördüğünde. Eğer şehit olursam diksinler karnımı anam görmesin böyle içi gider" dedi ağlarken.

Açamadığı gözleri benim gözlerimin halini görmüyordu bile. "sus lütfen sus birşey olmayacak" dedim bağırarak.

"Açelya!" diyordu biri. Silah sesleri o kadar fazlaydı ki.. O an kayanın arkasına saklanmak istemedi bedenim. Ben sağlamdım ama ruhum her nefes alışımda biraz daha eriyordu.

"k-komutanım, biz bu vatanı kolay kazanmadık, kolay da kaybetmeyiz. Üzülmeyin benim arkamdan. Nalan'ıma sen söyle şehit olduğumu. Çok sever seni, tanıştıracaktım burdan döndükten sonra. Aşkım mahşere kaldı" dedi. Ağlasada gülüyordu. O an anladım elimden hiçbir şey gelmediğini, arkadaşımı bile kendi ellerim ile koyacaktım şehitliğe.

"kaan, şehadet getir aslanım" dedim saçlarını okşarken. Beyazlamaya başlayan yüzüne baktım. Gözleri bende değil gökyüzündeydi. Sanki hiç parçalanmamış gibi gökyüzüne gülümsüyordu.

"Eşhedü en la ilahe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abdühü ve resulühü" dedi. Konuşurken duraksayan kardeşim şehadet getirirken öyle akıcı konuşmuştu ki.

"hakkınızı helal edin komutanım" dedi son kez.

"helal olsun" kelimelerim bitmeden kapandı gözleri. Nabzında duran ellerim artık kan akışını hissetmiyordu.

"hayır! Gitme yalvarırım gitme. Nasıl açıklayacağım nalan'a şehit olduğunu" diye bağırıyordum.

Biri kolumdan tuttuğunda yaşlı gözlerimi kaldırdım. Abim kolumdan tutup kaldırdı.

"bakma Açelya lütfen bakma, hakkını helal et yeter kardeşim lütfen gel sende vurulacaksın" dedi. Ayaklarım dik durmamı istemiyor gibi dik durmuyordu. Abim yerde duran silahlara uzandı. Yanımıza gelen Ahmet abiye verdiğinde beni de yürütmeye başladı. Öyle tedbirli yürüyordu ki.. Kendini bana siper ediyordu.

"orda kaldı lütfen gitmeyelim, üşür orda" dedim bağırarak. Elimi bırakmıyordu ki gidiyim.

"lütfen bırak beni, yanında duralım!" dedim bir kez daha bağırarak. Dinlemedi, her zaman yaptığı gibi. beni köşeye götürdü ve zorla su içirdi. Ben su içmek değil kardeşimin yanında durmak istiyordum.

Şoka girmiş gibi hiçbir şey yapamıyordum. Abim hem beni korumuş hemde time yardım ederek çatışmaya katılmıştı.

Kulağımı delen sesler tam beş saat sürdü. Ara sıra yanına gelen Çağatay bile iyi gelmiyordu gözümün önünde olan şeylere.

Tim aşaya inmiş adamımızın ölü bedenine bakıp gelmişti bile. Etraf temizlenmişti ama benim kalbim kirli kalmıştı.

"karargaha bağlayın beni" dedi abim yanımdan kalkarken. Abim gitti, Çağatay geldi. Ayaklarımın önüne çöktü ve ellerini dizlerime koydu.

ASKER ŞARKISI | DÜZENLENİYORHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin