10.bölüm

5.3K 238 42
                                    

(bölüme başlamadan kısa bir geçmiş değiştirdim, bölümü dikkatli okuyun lütfen. Ayrıca 6. Bölümdeki doğum günü hediyesini ve geçmişi sildim, orayı tekrar okursanız daha iyi anlarsınız)

Albay'dan

Kızıma yalan söylemek öyle zor geliyordu ki. Abisini saklamak kendimi saklamak. Ona abisinin öldüğünü söylediğimde dolan gözlerini temizleyememek ömrümden on yıl alıyordu.

Toplantı odasında onların çıkmasını izledikten sonra bende çıktım ve kendi odama gittim. Resul koltuğa oturmuş dergiye bakıyordu.

"pezevenk herif, Açelya gördü işte seni, şapka olmasa ne diyecektim ona! Aptal mısın sen? Yıllardır saklanıyorsun bu sene mi onları yakından göresin geldi?" diye sordum hidletle.

"baba yapma. Sen yıllardır Açelyaya yakınsın, peki ben? Yıllardır saklanıyorum. Annemi, eşimi, kızımı, kardeşlerimi çok özledim" dedi hüzünle.

"ben ne yapıyorum resul? Kolay mı sanıyorsun. Açelyanın yüzüne bakarken utanıyorum ulan, kızımı hergün harap bir şekilde görmek mutlu mu ediyor beni. Çıkıp da ben senin babanın diyemiyorum. "

"baba, aklım almıyor baba! Bitti artık bitti! Senelerdir ailemizden yanlız yaşıyoruz biz. Açelya bu time katılmadan bir hafta önce neden bu karargaha geldin sen? Özlemden dimi. Beni neden uzak tutuyorsun kardeşimden!"

"bana sesini yükseltme! Keyfim için mi yanlız kaldık herkesten. Şimdi ortaya çıktığımızda herkes üzüntüden yatağa düşecek sen bunu bilmiyor musun!"

Kapı tıklandığında resul hızla kalktı ve odamdaki küçük tuvalete saklandı. Kapı açıldı ve içeri kızım girdi, Açelyam. Güzel gözlü kızım..

"ben erken çıkmak için izin isteyecektim komutanım" dedi.

"hayrola Açelya" dedim merakla. O hıyar Çağatay ile işi mi vardı yoksa?

"annem aradı da, okuma yapıyormuş yardıma gitmem lazım. Eğer sorun olacaksa gelemeyeceğimi söylerim" dedi hızlıca. Benden korkuyordu. O günden beri benden kaçarak yaşıyordu.

"kimin okuması bu?" diye sordum.

"annem her üç ayda bir babam ve abim için okuma yapar mahalledeki kadınlarla, yengem yardım ederdi ama yeğenim hastaymış beni çağırdı" dedi. Bizim arkamızdan okuma yapıyordu. Gülüm benim.. Torunuma ne olmuştu? Soramıyordum ki.

"tamam çık Açelya, timde çıkabilir" dedim.

"sağolun komutanım"

Odadan ayrıldığında resul da tuvaletten çıktı. Karşımdaki koltuğa oturdu ve başını öne eğerek ağlamaya başladı.

"kızım hastaymış, yeliz kim bilir ne halde. Ben burda elim kolum bağlı duruyorum. Öleyim daha iyi, kalbim kaldırmıyor artık" dedi.

"oğlum, ağlama. Senin karın o hem kendine hem kızına bakar" dedim onu yatıştırmak ister gibi. Birden duruldu ve gülmeye başladı.

"ne komik ama dimi! Bizim için okuma yapıyor annem. Her zaman olduğu gibi öldüğümüzü düşünüp ağlayacak!"diye bağırdı gülerken.

"bitti baba bitti, görevi bitirdik! Neden hala saklanıyoruz! "

"tamam"

"ne tamam!"

"tamam ulan tamam! Kalk gidiyoruz eve madem bu kadar çok istiyorsun ortaya çıkmayı" dedim şiddetle.

Resul büyük bir gülümseme ile yerinden kalktı ve gözlerini temizledi. Duvarda asılı duran aynaya bakarak üstündeki üniformayı düzeltti. Omzunda takılı olan bordo bereyi başına geçirdi. Bende taktım bordo beremi.

ASKER ŞARKISI | DÜZENLENİYORWhere stories live. Discover now