ASKER ŞARKISI | DÜZENLENİYOR

15.bölüm

Son olarak masaya çatalları koyması için bügeye verdiğimde arkasından bende oturma odasına gittim ve çağatayın yanına koltuğa oturdum.

Beni kolunun altına alırken saçlarımı koklayarak öpüyordu. "yoruldun mu?" diye sordu.

"yoruldum ama değdi" dedim gülümseyerek.

Büge yanımıza geldi ve karşımızdaki tekli koltuğa oturdu. "ee abi" dedi sessizce.

"ne oldu Büge" dedi Çağatay saçlarım ile oynarken.

"bana para lazım" dedi bir çırpıda. Gerilmişti, çağataydan korkmuyordu ama çekiniyordu.

"ne yapacaksın parayı" diye sordu Çağatay kardeşine bakarak.

"param bitti babamın aylık verdiği harçlığımla elbise aldım" dedi kafasını öne eğerken.

"tüm harçlığını gerçekten gereksiz bir elbise için mi harcadın büge? Yok sana para. Her ay harçlığını harcayıp bana para istemek için geliyorsun" dedi Çağatay. Ciddi olmadığını biliyordum. Kıyamaz birazdan para verirdi.

"ama abi çok güzeldi dayanamadım" dedi büge.

"göstersene merak ettim" dedim.

Büge kıkır kıkır gülerek kalktı ve elindeki telefonu ile yanına oturdu.

"bak bu elbise" dedi heyecanla.

"ben de mi alsam çok güzelmiş" dedim muzurlukla. Elbise gerçekten güzeldi fakat büge yengesi ile pişti olmak istemiyor olabilirdi.

"al al, beraber gelin görümce kombini yaparız siyah topukluyla" dedi gülerek.

"bana da sipariş etsene" dedim heyecanla.

"elimizi versek kolumuzu kaptırıyoruz" dedi Çağatay homurdanarak.

Bügenin telefonunu aldım ve Çağataya gösterdim. "çok güzel değil mi ama! Bende alıcam" dedim gülerek.

"hayatta alamazsın, sende bu elbise geldiğinde giyemezsin. Bu ne böyle iki parça kumaş. Kapalı bir yeri mi var büge! Neredeyse kalçalarınız açılacak" dedi Çağatay bağırarak.

"hiç de bile çok güzel" dedim omuz silkerek. Biz kavgaya tutuştuğumuz sıra kapı çaldı. Büge hızla aramızdan ayrılarak kapıya koştu.

İlk başta çağatayın anne babası daha sonra annem, babam, onur, abim, yeliz ve nil girdi.

Biz hızla ayağa kalkarken çağatay benim ailemden başlayarak herkese sarılıyordu.

"nasılsın kızım yaran nasıl oldu? " dedi çağatayın babası.

"iyiyim Baba iz kaldı sadece geçti gitti" dedim ona sarılırken. Okşadığı saçlarımı öptüğü sıra sevim anne beni kolumdan çekti ve kendi sarıldı. Bozuntuya vermeden bende ona sarıldım

"rahat bıraksana kızı sevim hanım" dedi aydın babam.

"sen karışma adam oturmana bak" dedi sevim anne burnunu kırıştırarak. Biz gülerken anneme ve yelize de sarıldım.

"nil böceği!" dedim kollarımı nile açarken. Koşarak geldi ve kucağıma atladı.

"hala! Çok özledim seni ne zaman eve geleceksin" dedi heyecanla. Tombul yanaklarını ısırarak öptüm.

"Çağatay abin iyileşti artık gelicem eve" dedim gülümseyerek.

Annem öksürdüğünde ona baktım "açelya" dedi gözleri ile babam ve abimi göstererek.

"sizde hoş geldiniz" dedim sadece. Annem beğenmemiş olacak ki kucağımdaki nili aldı ve yere bıraktı.

"gel kızım biz senle yemekleri getirelim" dedi annem beni mutfağa çekiştirirken.