ASKER ŞARKISI | DÜZENLENİYOR

23.bölüm

Açelya ulusoy

Dönmüştük.

Döndüğüm gün hiçbir şey yapmamış tüm günümü onur'un yanında geçirmiştim. Sigortaya gitmiş ve motor için verilen parayı kendi bünyeme geçirmiştim. Çağatay ile hala konuşmamıştık, zaten benim de fırsatım yoktu.

Şimdi ise Alphan bey ile sözleştiğim cafeye doğru yürüyordum. Dün öğle saatlerinde beni aramış ve bir teklifinin olduğunu söylemişti. Benim haberim yoktu fakat magazin benim bir milyon takipçiyi çoktan aşmış olmam fakat aylardır kayıp olmamı konuşuyordu.

Cafeye girdim ve garsona Alphan beyin adını söyledim, garson kız beni masaya kadar götürdüğünde Alphan bey ayağa kalktı ve elini uzattı.

"hoşgeldiniz Açelya hanım" dedi ve elini geri çekip sandalyeyi gösterdi.
"oturun lütfen" dedi yerine otururken.

Yerime oturdum ve çantamı masaya bıraktım. "birşey mi yemek istersiniz yoksa içecek mi?" diye sordu. Garson kız sabır ile bizi bekliyordu.

"bir Türk kahvesi alabilirim, şekersiz olsun" dedim gülümseyerek.

"bende orta şekerli alayım" dedi garsona bakarak. Kız yanımızdan ayrılırken Alphan bey tekrar bana döndü.

"biliyorsunuz ki takipçileriniz bir milyonu aştı, sizin için bir reklam çekimi sunmak istiyorum. Ben bir milyon kutlaması hemde reklam olacak" dedi.

"ne tür bir reklam, ben şu ana kadar takipçi sayım için bir kutlama yapmadım ve hep gereksiz gördüm" dedim açıklama yaparak.

"krem reklamı, sözleşmeli olduğumuz firma gece ve gündüz kremleri çıkarıyor. Oldukça tanınan bir marka, sizden istediğimiz kremleri reklamda tanımanız. Bir milyon kutlamasını ise biz üstleneceğiz" dedi.

Benim vaktim yoktu ki reklam çekimi için...

Kahvelerimiz geldiğinde kız masaya bıraktı ve yanımızdan ayrıldı. Kahveden bir yudum aldım ve arkama yaslandım.

"şartların vardır illaki, biraz bahsederseniz iyi olur" dedim gülümseyerek.

"tek şartımız reklamı kendi sayfanızda da paylaşmak." dedi adam.

"açık konuşmak gerekirse ben sürekli olarak reklam çekimlerine gelebilecek kadar boş değilim. Çok yoğun çalışıyorum, biliyorsunuz ki sosyal medyada bile çok sık gözüküyorum zaten"

"biliyorum Açelya hanım, siz merak etmeyin. Sizin müsait olduğunuz döneme ayarlayabiliriz çekimleri" dedi adam.

"peki, ben biraz düşünsem iyi olur" dedim ayağa kalkarken. Tam elim cüzdanıma gidecekti ki Alphan bey elimi tuttu ve durdurdu.

Elimi tutması sinirlendiriyordu.

"kahve benden" dedi gülerek.

Elimi çektim ve yüzüne baktım.

"teşekkür ederim, görüşmek üzere" dedim ve hızla cafeden ayrıldım. Hastaneye gitmem lazımdı çünkü onurun çıkışı bu gün yapılacaktı, doktor kalmasını söylesede onur diretmiş ve çıkmak istemişti.

Arabama geri bindim ve kısık sesli bir şarkı açarak yola çıktım. Hastaneye varmak üzere iken araba ekranına bağladığım telefonum çalmaya başladı.

Çağatay arıyordu.

Telefonu açtım.

"efendim?"

"Açelya nerdesin?" dedi Çağatay.

"hastaneye gidiyorum, bir şey mi diyeceksin?" diye sordum. Sinyal verdim ve sol şerite geçtim.