sekizinci bölüm | intikam

1.7K 147 152
                                    


İyi Okumalar ✨ | Wolfgang 🐺

Satır arası yorumlarınızı bekliyorum <3

Hwang Hyunjin'in Gözünden ;





















"Eğleniyor gibi görünüyorsun Hyunjin." Sesindeki iğneli ton fark edilir derecedeydi. "Biraz fazla eğleniyorsun."

Deri ceketimi üzerime geçirirken göz ucuyla Felix'in aynadaki yansımasına baktım. Başımı hafifçe yana yatırarak sorar bakışlarımı ona yönelttim. "Vien konusunda ben de sana aynı şeyi söylemeliyim," yavaşça bedenimi ona çevirdim. "İkiniz iyi bir ikili olmuşa benziyorsunuz." İmalı sesimi fark etmişti. Omzunu yasladığı kapı pervazından doğrularak eş zamanlı olarak kaşlarını çattı. "Fakat ben asıl görevimizi unutmadım. Ama görüyorum ki Young Kim sana bazı şeyleri unutturmuş."

Alaycıl bir gülüş atmak için zorladım kendimi. Yatağımın üzerindeki çantaya doğru ilerledim yanıt verirken. "Christopher'ın şu asıl görevden haberi olmasın. Sen asıl buna dikkat et." Elimdeki sweati çantanın içine yerleştirirken derin bir nefes veriyordum. Birkaç saat sonra Lee Minho denen herifi bulmak adına yola çıkacaktık.

"Biliyorsun Chris iyi bir lider, o en iyisi. Ama isteklerimiz ve doğrularımız farklı. Hala Alice'i seviyor. Eğer ona bu planı anlatsaydık bunu çoktan red ederdi, hiç şüphesiz." O anlatmaya devam ederken ben elimdeki çantanın ağzını kapatarak bir köşeye fırlattım. Omuzlarımı düşürerek kendini koltuğa atmış bedene döndüm. Kaşlarım istemsizce havalandı. "Diğerleri de seninle aynı fikirde mi?"

Dudaklarını büzerek kafasını geriye attırdı. O tavana bakmaya başladığında ben ilerleyerek küçük sehpanın üzerindeki bira şişesini kafama diktim.

"Changbin bizimle aynı fikirde. Jung ve Jisung da Chris gibi red ediyor. Jeongin en başından biraz zıt çıksa da Yeonjun denen herif onu delirtiyor. Yakında bize katılacağından hiç şüphem yok."
Kendinden emin tavrından ödün vermiyordu. İçimde bir yerlerde bizimle kelimesi yanlış geliyordu. Onunla aynı fikirde miydim? Bir zamanlar bundan emindim, evet.
Peki ya şimdi?

"Christopher Alice'e dokunmamıza izin vermez."dedim, elimdeki bira şişesini sallarken. Şişenin içinde hareket eden içkiyi seyrediyordum. Bu planın işe yaramaması için bir bahane bulmaya çalışıyordu beynim. Nedenini bilmesem de. Felix omuz silkerek benim gibi elindeki içkiden bir yudum aldı. "Biz de dokunmayız. Bir vampiri öldürmenin birçok yolu var Hwang, biliyorsun. Avcılarla dövüşürken bir bakmışsın, Alice ölüvermiş."

Sertçe elimdeki içkiyi masaya bıraktım. Kızmış mıydım ben? "Ne zamandan beri birinin canını almak konusunda bu kadar rahat konuşuyorsun Lee Felix." Dik bakışlarıma kaşlarını çatarak karşılık vermişti. Kafası karışmış gibiydi. Bu ani hareketim benim de canımı sıksa da engel olamıyordum. Hızla masaya eğilerek yumruğunu sert sayılmayacak bir şekilde masaya vurdu.

"Onlar vampir Hwang Hyunjin. Onlar öldürür. Katlederler. Kendileri de söylüyorlar, onlar katiller. Sokaktan geçenleri öldürürler. Annemi de onlar öldürdü unuttun mu? Yani bana sakın katil muamelesi yapma çünkü buradaki katil ben değilim." Geriye yaslanarak devam etti. "Hem sen ne zamandan beri vampirlerin canını önemsemeye başladın söylesene? Dur! Yoksa gerçekten de o kıza aşık mı oldun? Siktir, tek yapman gereken onunla flört etmekt-."

"Kapa çeneni." Dişlerimin arasından tısladığımda, sırıtarak susmuştu. Çok geçmeden konuşmaya devam etti. "Zayıfsın. O kız söz konusu olduğunda zayıf düşüyorsun."

wolfgang | hyunjin ff ✔Where stories live. Discover now