yirmi üçüncü bölüm | bitti

912 81 94
                                    

İyi Okumalar ✨ | Wolfgang 🐺

Oy vermeyi unutmayın ~ Final değildir !

Hwang Hyunjin'in Gözünden :






















"Yer bulma büyüsü işe yaramıyor. Gyunwo'daki en tenha yerleri bile gezdik. Kokusunu takip etmeye çalıştık ama hiçbir iz bulamadık. Sanki bir anda ortadan kaybolmuş gibi. Tüm kapıları açtık ama hiçbir yol bulamadık." Minho elindeki kalın büyü kitabını fırlatırcasına salonun ortasındaki sehpanın üzerine attı. "Bu kitapta işe yaramıyor." Ardından birkaç adım geriye adımlayarak bedenini koltuğa bıraktı.

Derin bir iç çektim bakışlarımı karşıya dikerken. Momo, Chaeyoung ve Jihyo derin düşüncelerde gibiydiler. Jihyo'yu en son o gece görmüştük Young ile. O ve Daniel'in çetesi Gyunwo'dan ayrılmadan hemen önce. Chaeyoung'u ise daha eskiden tanıyordum. O ve Changbin eski sevgiliydiler. Yani Chaeyoung vampire dönüşmeden hemen önce. Momo'yu ise ilk defa görüyordum. Son çıkış yolumuz onlardı.

Ellerimi birbirine sürterek dudaklarımı dilim ile nemlendirdim. "Bize yardım etmelisiniz. Bir yol olmalı değil mi? Young'u bulabilmemin bir yolu olmalı."

Kalabalık salonda birkaç saniyeliğine bir sessizlik oluşsa da bu çok uzun sürmedi. Momo derin bir nefes vererek elini kaldırdı.
"Bir şeyler deneyebilirim. Ama önce bana Young için değerli olan bir eşyayı getirmeniz gerekiyor. Manevi değer taşıyan bir eşya olmalı. Sihir izini bulabilirim."

"Tabi ya! Momo bir peri. Young'un eşyasını kullanarak sihir izini bulabilir. Bunu nasıl düşünemedim!" Minho kafasını olumsuz anlamda salladı sitemle.

"Sihir izi de ne ?" diye sordu Felix elindeki kadehleri masanın üzerine bırakırken. Sorunun cevabını hızlı bir şekilde Changbin vermişti. "Her doğaüstü varlığın bir sihir izi vardır. Vampirlerin, kurtların, perilerin... Eğer doğru eşyayı bulursak Young'un nerede olduğunu bulabiliriz." Başını çevirdi ve bana bakarak devam etti. "Düşün Hyunjin, onunla en çok vakit geçiren sensin."

Tüm gözler bana döndüğünde gözlerimi kapatarak düşünmeye çalıştım.

Young için önemli bir şeyler...

Aklıma dolan anılarla hızla ayaklandım.
"Young'un sürekli yazdığı bir günlüğü var. Ona çok önem veriyor. Kesinlikle işe yarayacaktır. Gidip onu getireceğim !"

"Hadi başlayalım öyleyse!" Yeonjun'un sesi ile herkes masanın etrafında toplanmaya başlamışken ben de üst kata çıkıp günlüğü almak için Young'un odasına girdim. Odaya girer girmez tanıdık koku ciğerlerime dolmuştu. Gözlerim dolarken dikkatimin dağılmasına izin vermemek adına daha fazla beklemedim. Masanın üzerindeki günlüğü kapıp hızla odadan çıktım.

Bekle beni Young, bekle beni güzelim.
Çok az kaldı.

"Sikeyim. Burası Gyunwo'da değil. İzin gösterdiği yer Gaeron'da." Momo gözlerini açarak elindeki günlüğü masanın üzerine bıraktı. Şehir dışındaydı. O şerefsizler onu Gyunwo'dan çıkarmışlardı. "Eğer hemen yola koyulursak yarın akşam varmış oluruz." dedi Alice, elindeki hançeri sert bir şekilde masaya koyarken. Gözlerini teker teker hepimizin üzerinde gezdirmiş ardından benimle göz göze geldiğinde çenesini havaya kaldırmıştı.

"Bir an önce yola çıkmamız lazım. Ama önce bir plan yapmalıyız. Ne ile karşı karşıya olduğumuzu bilmiyoruz. Sayıca az olabiliriz."

wolfgang | hyunjin ff ✔Unde poveștirile trăiesc. Descoperă acum