wolfgang | hyunjin ff ✔

on altıncı bölüm | tek yol

İyi Okumalar ✨ | Wolfgang 🐺

Satır arası yorumlarınızı bekliyorum sevgili okurlarım <3

medyadaki şarkı ile okumanız önerilir~

Young Kim'in Gözünden ;

"Vampirler ve kurtların birçok ortak özelliği vardır. Kana susamak, hızlı koşmak, vahşilik, kontrol kaybı, ölümsüzlük gibi. Ama aynı zamanda onları ayıran özelliklere de sahiplerdir," Seungmin elindeki hançeri evirip çeviriyor diğer yandan da sert bakışlarını salondaki herkesin üzerinde gezdiriyordu. "Vampirler kurtlardan daha hızlı hareket ederler. Bir bakmışsınız kafanızı koparıvermişler." Salon sessiz kalmaya devam etti. Dişlerimi sıkıyordum vücudumdaki sinir duygusunu yatıştırmak adına. Burada bulunalı birkaç saat oluyordu. Ancak ben şimdiden birçok kez kontrolü kaybetmenin eşiğine gelmiştim.

Önümde oturan Alice arada sırada omzunun üzerinden bir bakış atıp beni kontrol ediyor ve kimseye belli etmeden sakin olmam konusunda bir şeyler mırıldanıyordu. Eski sevgilim buradaydı. Beni bir canavara dönüştüren eski sevgilim şimdi de avcılarla işbirliği yapıyordu. Sakin kalmak gerçekten zordu. Seungmin konuşmaya ve anlatmaya devam ederken ben gittikçe daha da sinirleniyordum.

Yutkundum ve bakışlarımı kucağımdaki ellerime çevirdim. Hyunjin'i özlemiştim. Yanımda olsun istiyordum. Onu düşünmek bile beni huzurlu hissettiriyordu. Yanımda olsaydı dünyalar benim olabilirdi. Hwang Hyunjin... Ona olan nefretim ne ara aşka dönüşmüştü tam olarak bilmiyordum. Ama ona karşı hissettiğim duygularımın kuvvetinden kesinlikle emindim.

"Sen, ayağa kalk."

Birkaç yüzün bana döndüğünü hissettiğimde başımı hafifçe kaldırarak dikkatini bana vermiş olan Seungmin'e baktım. Bu piç... Sorgulamadan ayağa kalktım düz tuttuğum bakışlarımı bozmadan. Alice'in ve diğerlerinin bana baktığını hissedebiliyordum. Muhtelemen işi berbat etmemem için dua ediyor olmalılardı.

"Adın nedir ?"

"Kim Na Ri." dedim, alçak bir ses tonuyla. Usulca kafa salladı ve işaret parmağı ile yanına gelmemi işaret etti. "Söyle bana Na Ri, dövüşmek hakkında ne biliyorsun ?" Ağır adımlarla yerde oturan insanların yanından geçerek onun yanına yaklaştım. Aurası hiç değişmemişti. Hala aynı havayı veriyordu Kim Seungmin. "Çocukken eğitim aldım efendim. İyiyimdir." Senden eğitim aldım Kim Seungmin. Ama senden daha iyiyim.

"O halde hareketleri senin üzerinden göstermemin bir sakıncası olmaz değil mi ?" Yüzünde ukala bir ifade belirdi. Başımı sallayarak onayladım ve hiçbir şey söylemeden karşısına geçtim. Gülümseyerek oturan topluluğa döndü. "İyi izleyin. Onun canını yakmadığımdan emin olacağım." Umarım yakmaya çalışırsın.

Boynunu kıtlatarak bana döndü. Onun tarzını biliyordum. Muhtelemen bana arkamdan saldıracaktı. "Hazır mısın Na Ri ?" Cevap vermek için dudaklarımı araladığım sırada hızla arkama geçti. Boynumu sarmalamaya çalıştığı kollarını tutup kafamı geriye savurdum. Çenesine aldığı darbe ile inleyerek beni bıraktığında arkamı döndüm ve karnına sert bir tekme attım. Bağırarak yere düştüğünde bir anlığına olsun gözlerim büyüdü. Aptal gibi aşırı güç kullanmıştım !

Ne yapacağımı bilmez bir şekilde etrafa bakındım sadece. Alice, Yeonjun ve Vien endişeli bakışlarla bir bana birde yerde oturan Seungmin'e bakıyorlardı. İnsanlar ve Seungmin dışında kimsenin olmaması benim şansım sayılırdı. "Efendim, iyi misiniz ?" Yerde uzanan bedenin yanına çömeldim hızla. Bir eli ile karnını diğer eli ile çenesini tutarak bana bakıyordu. Bakışlarında bir terslik olduğunu anlamamak elde değildi. "Boynunun arkasında..." dedi tıslayarak.