35|Kaosa Beş Kala

1K 106 84
                                    

Keyifli okumalar!

     Toprak. Üç yıldır arkadaşım olan az insandan biriydi ve bir İzci olduğunu öğrenmiştim. Parçaları birleştirince ortaya gerçekten korkunç bir tablo çıkıyordu. Ne zamandan beri bu işin içinde olduğunu bilmiyordum fakat önemli değildi. O, en yakın arkadaşlarından birini kaçıran insanlarla birlikteydi. O, insanları kaçırıp öldüren bir gruba üyeydi.

Dolabın içinde Alkın'la birbirimize bakıyorduk. Alkın'ın babası ve Meltem Teyze, hiç beklemediğim şekilde olayların içinde görünüyorlardı. İzciler'i ve dövmelileri biliyorlardı. Alkın benim kadar şaşkın değildi fakat oldukça öfkeli görünüyordu. Korhan Amca ve Meltem Teyze odadan çıktıklarında Alkın dolabın kapağını sertçe açtı ve dışarı çıktı. Onu takip ederken "İnanamıyorum. Toprak böyle bir şeyi nasıl yapar?" dedim.

Alkın sinirle "Neden şaşırıyorsun ki? Başından beri şerefsizdi işte." diye karşılık verdi.

"Bize karşı böyle değildi. Ondan bunu hiç beklemezdim." dedim fakat bu Alkın'ı daha çok sinirlendirmişti.

"Onu hiç tanımıyorsun Simay. Sağda solda beni kötüler ama kendi yaptıklarından hiç bahsetmez." dediğinde kaşlarımı çattım.

"Ne yaptı ki?" diye sorduğumda derin bir nefes aldı.

"Boş ver." dedi fakat boş veremezdim. Eğer çevremde bir İzci varsa onu her yönüyle tanımalıydım.

"Alkın, o bir İzci ve benim arkadaşlarımdan biri. Onu tanıyıp neler yaptığını bilmem gerekiyor." dedim.

Alkın'ın gözleri öfkeyle parlarken "Hâlâ ona arkadaşım diyorsun." dedi sertçe.

İç çektim. "Sonuçta çevremde olan biri ve onunla hemen iletişimi kesemem. Bu çok şüphe çeker. Bu yüzden neler yaptığını bilmek beni biraz da olsa güvende hissettirecek." dedim.

"Başlarım onun şüphesine..." diye mırıldanırken ellerini saçlarından geçirip dağıttı. Ardından mavilerini gözlerime sabitledi. "Peki, tamam. Madem çok bilmek istiyorsun, anlatayım." dedi. Bence şu an beni yanlış anlıyordu fakat onu düzeltmeye üşendiğim için sesimi çıkarmadım.

"Onun ciddi anlamda psikolojik sorunları var ve gerçekten tehlikeli biri. Babası öldüğünden beri kendine gelememiş. Gerçek bir ruh hastası. Eskiden, Yaprak'a eziyet edermiş. Yaprak bu yüzden soğuk ve duygularını yansıtmaktan çekiniyor." dediğinde gözlerim şokla büyüdü. Yaprak'ın bu davranışının onun kişiliğinden kaynaklandığını sanıyordum.

Alkın devam etti. "Meltem Teyze ve Yaprak zor zamanlar geçirmişler. Yaprak ölümden dönmüş mesela. O hasta şerefsiz yüzünden. Sonra Toprak'ı birkaç kez rehabilitasyona yatırmışlar. Sonuncu yatışına ben de şahit olmuştum. Geri döndüğünde tuhaf bir şekilde daha iyi gibiydi ama kısa süre sonra anladım ki bu sefer de beni gözüne kestirmiş. Üstüme gelerek beni kışkırtmaya çalışıyordu fakat ben karşılık vermiyordum. Çevredekiler de bunu Toprak'ın küçük yaramazlıkları olarak yorumladılar. Oysa hepsi planlı hareketlerdi. Toprak kurbanlarının sinirleriyle oynamayı çok sever. Bu yüzden İzci olmayı seçmiş olmalı." dediğinde kanım donmuştu.

Toprak'ın saldırganlaşmaya başlayan davranışları buz dağının görünen kısmıydı. Ona karşı hissettiğim rahatsızlık sebepsiz değildi demek.

Alkın derin bir nefes alırken ellerimi kavradı. "Sonra radarına sen girdin ve ben ilk defa korkmaya başladım. Toprak'a karşı çok dikkatli olmak zorundayız Simay. O bir İzci fakat en önemlisi, seni takıntı haline getirmeye başladı. Eskisinden de tehlikeli olacak." dedi. Hiçbir şey söyleyemediğimde devam etti. "Bu yüzden benden habersiz onunla konuşmanı istemiyorum."

Rüzgâr Sokağı'nın Tuhaf DövmecisiWhere stories live. Discover now