8

4.1K 204 457
                                    

O zaman bende bu bölümü geceleyinay020 sana ithaf edeyim bebeğim.<3


Harry:Y/n, hadi uyan.

Gözlerimi açtığımda Harry karşımdaydı. Ne olmuştu? Ayaklandım.

Y/n: Harry? Bir şey mi oldu?

Harry: Hayır, hayır. Sadece saat baya geç oldu ve hava soğudu, gitmeliyiz.

Esneyerek kafa salladım.

Y/n: Tamam gidelim. Ve... Teşekkürler Harry.

Güldü. Astronomi kulesinden aşağı inerken karanlık olduğu için neredeyse yere düşüyordum.

Harry: Lumos.

Asasından çıkan ışık gözlerimi alınca yüzümü buruşturdum.

Harry: Hadi seni yatakhanene bırakayım.

Kafamla onu onayladım.

Yaklaşık 5 dakika sonra Slytherin ortak salonunun önüne gelmiştik. Kendimi tutamadım ve Harry'e sarıldım. Kollarını bana sararak karşılık verince gülmeden edemedim.
Ayrılınca tekrar gülümsedim ve ortak salonun şifresini söyleyerek içeri girdim.

Salon boş olur sanıyordum fakat boş değildi.
Mattheo koltukta uyuyordu. Hava soğuktu ve Mattheo koltukta büzüşmüştü.
Koltuğun kenarındaki örtüyü Mattheo'nun üstüne örttüm ve merdivenlere yöneldim.

Mattheo:Y/n? Saat kaç?

Y/n: Uyandırmak istememiştim, üzgünüm. Eee saat 1.30a geliyor.

Ayağa kalktı.

Mattheo: Seni beklemiştim, çıkarken sinirliydin baya.

Y/n: Astronomi kulesindeydim, uyuya kalmışım.

Düşünüyormuş gibi kafasını yukarı kaldırdı. En sonunda ne düşünüyorsa bulamamış olacak ki omuzlarını düşürüp bana döndü.

Mattheo: Kaç saat geçti, o kadar saat tek başına mıydın?

Neden bu kadar soru soruyordu ki?

Y/n: Hayır, Harry vardı. Hadi uyuyalım artık.

Merdivenleri çıkmaya başladık.

Mattheo: Potter'dan hoşlanmıyorum, çok güvenilmez biri.

Yatakhanenin kapısını açtım.

Y/n: Ben güveniyorum, o bana yeter.

Tom, yatakta elinde kitapla beraber uyuya kalmıştı. Çok masum, savunmasız duruyordu. Onu ilk defa uyurken görüyordum. Geçen gece benden sonra uyumuştu.
Tatlıydı. Altında siyah bir eşofman, üstünde siyah boğazlı bir kazak vardı ve kazağın üstünden kol kasları görünüyordu. Mattheo hızlıca gidip Tom'un üzerini örttü.

Mattheo: O incecik şeyle uyumuş salak, sonra hasta olunca ben çekiyorum.

Bu hallerine güldüm. Mattheo eline birkaç parça kıyafet alarak banyoya gitti. Tom'u izlemeye başladım. Kusursuz yüzü  çok... Çok güzeldi. Orantılı bir yüzü vardı. Hafif kemerli burnu ona yakışıyordu.

Mattheo: Öhm, öhm. Y/n hadi üstünü değiştir.

Önce üstüme sonra banyo kapısından bana bakan Mattheo'ya baktım.

Y/n: Sabahtan beri pijamayla duruyorum zaten niye değiştireyim?

Mattheo: Of ne bileyim, siz kadınlar uyumadan önce ne yapıyorsanız onu yap işte. Sapık gibi bakıp durma şuna.

MATTHEO RİDDLE İLE HAYAL ET ( Askıda.)Where stories live. Discover now