24

1.1K 68 55
                                    

Dersler bittiğinde gerinerek yerimden kalktım.
Çok yorulmuştum her yerim ağrıyordu ve beynim allak bullak olmuştu.

"Hayatım bende geleyim mi seninle?"

Kafamı iki yana salladım.

"Yok, önemli bir şey değildir zaten."

Beni onayladığında onu Draco'yla sınıfta bırakıp Snape'in odasının olduğu yere doğru yavaş adımlarla yürümeye başladım.

Kapıyı çalmayı unutarak odaya resmen daldığımda içeride bir şeylerle uğraşan Snape hızla bana döndü.

"Kapı çalmayı öğrenemediniz mi Bayan Black? Bakıyorum her zamanki gibi fazla kibarsınız."

Başımı yere eğip gözlerimi devirdim ve yapma bir gülümsemeyle ona döndüm.

"Zihin kontrolünü nasıl yapacağımı öğrenmeye geldim sanıyordum Profesör, görgü kurallarını öğrenmeye değil."

Her zamanki sinir bozucu bir yavaşlıkla karşıdaki sandalyeyi işaret ettiğinde bir şey demeden sandalyeye oturdum.

"Legilimens!"

Bir anda asasını bana doğrulttuğunda ne olduğunu anlayamamıştım.

Yaşanmış anılar hızla zihnime dolarken başım zonklamaya başlamıştı.

Bittiğinde gözlerimi kapatıp başımdaki ağrının geçmesini bekledim. Aynı zamanda yüzümü buruşturmuştum. Gözlerimi açtığımda Snape'e döndüm. İçimden küfürlerimi sıralarken alnımdaki terleri sildim. Sakin olmak için kendimi zorlarken dişlerimi sıkarak derin bir nefes aldım.

"Bu ne içindi?!"

"Zihinefend çok güçlü bir büyüdür. Kötü amaçlar için kullanılırsa çok büyük felaketlere yol açabilir. Görünen o ki Bay Riddle ve sizin zihniniz arasında bir bağ var, üstelik Bay Riddle bunun farkında ve bunu kullanıyor. Bu şuanlık önemsiz görünüyor fakat daha büyük olaylara yer açabilir. Bu yüzden bazı günler zihnini kontrol altına alabilmen için çalışmalar yapacağız."

Yaklaşık bir saat kadar çalışma yaptıktan sonra gerçekten yorulmuştum.
Ufak bir teşekkür ettikten sonra Snape'in odasından çıktım ve Slyhterin ortak salonuna doğru adımladım.

Yatakhaneye geldiğimde hava kararmaya başlamıştı bile. Mattheo içeride değildi, bu saatte nereye gitmiş olabileceğini bilmiyordum ama Draco'yla beraber olma ihtimaliyle kendimi rahatlatıp duşa girdim.
Çıktığımda Mattheo hala gelmemişti bende tek başıma sıkılmak istemedin ve kendimi bir anda Draco'nun yatakhanesinde buldum. Kapıyı çaldığımda adını bilmediğim sarışın bir kız açtı.

"Şey Draco ve Mattheo'ya bakmıştım?"

Kız beni iyice süzdükten sonra sinir bozucu bir şekilde gülümsedi. O sırada içeriden Mattheo'nun sesi geldiğinde içeri girmek için kapıya yöneldim ve kız önüme geçti.

"Farkında değilsin herhalde, Draco'yla çok özel bir anı böldün. Şimdi git, Mattheo burada değil."

"Ama içeriden-"

Kız bir anda ağlamaya başladığında ne yapacağımı şaşırdım.

"Draco'yla özel bir an yaşıyorduk ve onu böldün! Şimdi de içeri girmeye çalışıyorsun!"

Geriye doğru birkaç adım attım. Draco ve Harry'nin arasında bir şeyler oluyor sanıyordum, üstelik Draco bana kendi ağzıyla söylemişti.

"Ben bi Draco'yla konuşsam iyi olacak. Şey çağırabil-"

"Git artık!"

Resmen suratıma çemkirdikten sonra kapıyı yüzüme kapattığında biraz ani olduğu için irkilmiştim.

MATTHEO RİDDLE İLE HAYAL ET ( Askıda.)Where stories live. Discover now