23

1.4K 86 226
                                    

Sabah kalktığımda başım çok ağrıyordu. Yüzümü buruşturup homurdanarak ayağa kalktım ve çekmeceden başım için ilaç içtim. Mattheo'nun da baş ağrısıyla uyanacağını düşünerek ona da bir tane ilaç çıkardım ve kıyafetlerimi alıp banyoya gittim. Kıyafetlerimi çıkarırken duşakabinin içine uzandım ve soğuk suyu açtım.

Soğuk su beni resmen titretirken bedenim sıcak su diye bağırıyordu. Ayılmam gerekiyordu bu yüzden sıcak suyu açmadım.

En son saçlarımı ovalarken kulaklarımın deli gibi çınlamasıyla kaşlarımı çattım ve sanki geçirecekmiş gibi ellerimi kulaklarıma götürdüm.
Duvara yaslandım ve gözlerimi sımsıkı kapattım.
O sırada tanıdık bir ses zihnimde yankılanmaya başladı.

Günaydın sevgilim.

Tom'un sesiyle bedenim gerilirken dişlerimi sıktım.

"Kapa çeneni!"

Kahkahası zihnimi çınlattığında acıyla inledim.

Beni bu kadar mı özledin sevgilim? Merak etme yakında tekrar görüşüp, özlem gidereceğiz.

"Cehennemin dibine kadar yolun var!"

Kahkası tekrar küfür savurmama neden olurken yavaş yavaş çınlama sona erdi ve sesi tamamen yok oldu.

Öfkemi ve deli gibi atan kalbimi dindirmeye çalışırken yavaşça suyu kapattım ve kabinden çıkıp yandaki havluyu bedenime sardım.

Aynada kendimi izleyerek giyinmeye başladığımda bakışlarım, gözlerimin altındaki kendini oldukça belli eden mor halkalara takıldı.
Yutkundum ve dudaklarımı ıslattım.
Çok yıpranmıştım, toparlanmalı, kendime gelmeliydim.

İçimdeki bu boşluk hissini tanıyordum. Hiç bir yere ait hissetmiyorken, bir aileye o kadar ihtiyaç duyuyordum ki gözlerim yaşla doldu.
Gözlerimi sıkıca kapattım ve bunları düşünmemeye çalıştım.

Giyindim, saçımı yaptım ve banyodan çıktım.
Huzurla uyuyan Mattheo'ya döndüm.
İkimizde içimizdeki boşluğu birbirimizle gidermeye çalışıyorduk.

Dudaklarıma şefkat dolu bir gülümseme yerleştirdiğinde yavaşça yatağa, yanına oturdum ve elimi saçlarına götürdüm.

Buklelerini yavaşça okşarken dudaklarımı alnına bastırdım.

"Mattheo, hadi uyan, kahvaltıya inelim."

"Tamam anne."

Yarım yamalak mırıldandığında yutkundum ve dudaklarımı birbirine bastırdım. Kalbim teklerken dudaklarımın arasından titrek bir nefes bıraktım.

Tekrar derin bir nefes aldım ve kulağına eğildim.

"Matt, hadi kalk bebeğim."

Gerinerek uyandığında gülümsedim ve kollarından tutarak doğrulmasını sağladım.
Doğruluğunda iyice yanına sokuldum dudaklarına ufak bir öpücük kondurdum.

"Hadi kahvaltıya inelim, açıktım."

Kafasıyla beni onayladı ve başını ovuşturarak ayaklandı.

Gülümsedim ve ayağa kalkarak onun için çıkardığım ilacı ve suyu ona doğru uzattım.

Yanıma geldi ve belime sarılıp kafasını boynuma gömdü.

"Sana aşığım Y/n Black."

Gülümsemeden edemedim ve ufak bir kıkırtı çıkardım.

İlacı içti ve hızla banyoya girdi.
İçeriden su sesi gelmeye başladığında yatağın yanına gittim, asamı alarak yatağa oturdum ve Mattheo'yu beklemeye başladım.

MATTHEO RİDDLE İLE HAYAL ET ( Askıda.)Where stories live. Discover now