9

4K 184 189
                                    

Tom: Y/n, uyan artık.

Kirpiklerimi kırpıştırarak gözlerimi açtım. Tom önümde dikiliyordu.

Y/n: Ha? Saat kaç?

Tom: Derslere bir saat kaldı. Yemek yemiyorsun kaç gündür, kahvaltıya inelim.

Esneyerek kalktım, Mattheo yanımda değildi. Onun yatağındaydım. Mattheo nerede diye düşünürken banyodan çıktı. Bana göz kırparak Tom'a döndü.

Mattheo: Bir şey mi oldu?

Tom: Y/n niye burada yattı ki gece?

Y/n: Ee Matt-

Mattheo: Karıştırmış! Yani şey, o gece geç gelmiş, bende aşağıdaydım. Karanlıkta karıştırmış herhalde yatakları. Bir daha böyle bir hata yapma Y/n!

Dün gece bir hata mıydı sence?
Bana baktı.

Tom: Neden geç geldin ki? Her neyse, hadi üstünü giyin.

Omuzlarım çökmüştü. Hem sanki ben istemiştim beraber uyumak. Bir anda zihnimde bir ses belirdi.

Düşüncelerine sahip çık Black. Bir hata olmadığı gibi, zihin okuyabilen tek kişi de ben değilim.

Umarım zihnimi okumuştur da kardeşinin bir pislik olduğunu görmüştür.

Sırıtarak cübbem alıp banyoya girdim. Giyindikten sonra saçlarımı salık bırakarak dışarı çıktım. Pijamalarımı, geçen gün büyüyle yerleştirdiğim dolaba tıktım.
İkisine de bakmadan yatakhaneden çıkıp kahvaltıya indim ve ağzına kadar dolu olan salonda Pansy'nin yanına oturdum.

Pansy: Günaydın, umarım Laura'dan özür dilemişsindir.

Y/n: Pans sabah sabah başlama lütfen, dilemedim ve dilemeyi düşünmüyorum.

Pansy kafasını iki yana salladı.

Pansy: Kızın elini yaktın bence bir özürü hak ediyor, hem de büyük bir tanesini.

Derin bir nefes aldım.

Y/n: İzin verirsen huzurlu bir şekilde yemeğimi yemek istiyorum, ve bil diye söylüyorum kimseden özür dilemek gibi bir niyetim de yok.

Pansy: Asla değişmeyeceksin. Her neyse hadi yemek yiyelim. Bende yeni gelmiştim zaten.

Kafamı sallayarak önümdeki yemeklere gömüldüm. Mattheo ve Tom salona girince bütün yüzler onlara döndü. Her ortamda ilgi çekmeyi başarıyorlardı. Gözlerimi devirdim ve yemeğime devam ettim.

Mattheo yanıma, Tom karşıma oturdu. Mattheo bacağımı dürtünce ona dönüp kafamı 'ne var' anlamında iki yana salladım.

Mattheo: Bana kızdın mı?

Ters ters ona baktım.

Y/n: Bir daha bırak yanında uyumayı derste yanına bile oturmayacağım. Ama hayır, kızmadım.

Mattheo: Yaa y/n, hadi. Özür dilerim.

Y/n: Seni affetmek bir hata olur Küçük Riddle.

Mattheo: Ya özür dilerim. Tom bir şey demesin diye şey ettim.

Y/n: Of tamam Mattheo, sabah sabah başımın etini yedin. Hem bana ne?

Güldü ve önüne dönüp yemeğini yemeğe başladı. Küçük bir çocuk gibiydi. Dün geceki konuşma aklıma gelince ona sarılmak istedim. Sarılıp bir daha bırakmamak...

O sırada Pansy koluma dirseğini geçirince ona döndüm. O ise kaşlarını kaldırmış imalı bakışlarını bana ve Mattheo'ya yöneltiyordu.

Y/n: Saçmalama.

MATTHEO RİDDLE İLE HAYAL ET ( Askıda.)Where stories live. Discover now