16

2.8K 128 67
                                    

Mattheo sanki kırılgan bir eşyaymışım gibi beni kolumdan tutarak yatağa oturtturdu.

"O güzel yeşillerini o kadar özledim ki..."

Tom da banyodan çıktı ve diğer yanıma oturdu.

"Bende çok özledim sevgilim."

Şokla ona döndüm ve gülmeye başladım.

"Uzaklaş Riddle. Sen benim sevgilim falan değilsin. Maalesef sadece aptal bir oda arkadaşından ibaretsin."

Bu söylediklerim karşısında kendini zor tuttuğu her halinden belli oluyordu. Alnındaki damarlarda bunun bir göstergesiydi.

"Hey, düşmeden önce sevgiliydiniz. Unuttun mu yoksa?"

Kafamı iki yana salladım ve Mattheo'ya döndüm.

"Hayır, basit bir hataydı. Bence ikimiz de bunun farkına vardık. Ve ben kimin tarafında olmam gerektiğini de iyice anladım."

Mattheo'yu kast ettiğimi herkes anlamıştı. Laura'ya ne olduğunu bilmiyordum ama değişmeyen tek şey Mattheo'ya olan hislerimdi.
Ve bence itiraf etmek için fazlaca beklemiştim.

Mattheo yutkundu. Harket eden adem elması bana deja vu yaşattığında tebessüm ettim.

Tom hiç bir şey demeden ayağa kalktı ve kapıyı çarparak dışarı çıktı.

"Hala gerçek olduğuna inanamıyorum. Sen yokken o kadar çok hayalini gördüm ki... Biliyorum zamanı değil ama yokluğun bazı şeylerin farkına varmamı sağladı."

Hala bir yıl geçmiş olması inanılmaz geliyordu.

"Özür dilerim."

Resmen yalandan intiharım için özür diliyordum.

"Hayır, bunları suçlu hissetmen için söylemiyorum. Sadece anlamıyorum. Neden yaptın? Yani bunu söylediğim için gerçekten üzgünüm ama babanı bile atlattım ve aptalca bir dedikodu için canına kıymayı mi düşündün?"

"Ben..."

"Sadece bana cevap ver benim sevgim seni iyileştirebilir miydi? Yaralarını sarabilir miydi?"

Söyledikleri karşısında kalbim hızlanırken belli belirsiz kafamı salladım.

"Özür dilerim, yanında olamadım. İzin ver bundan sonra yaralarını sarayım. Biliyorum şuan sırası değil. Yorgun olmalısın sadece artık bir saniye bile beklemek istemiyorum. Abimin eski sevgilisi olman her şeyi daha da zorlaştırıyor farkındayım. Bilmiyorum belki de bu beni kötü biri yapıyor ama kalbimi dizginleyemiyorum. Her an seni tekrar kaybedecekmişim gibi geliyor."

Elimi yataktaki elinin üstüne koydum.

"Söylesene senin yaralarını da saracak birine ihtiyacın yok mu?"

Gözleri parladığında mümkünmüş gibi gülümsemem daha da büyüdü.
Çok saçma olduğunun farkındaydım. Sonuçta daha dün sandığım olayın üstünden bir yıl geçmişti. Herkes bunu intihar olarak biliyordu ve benim ne yapacağım konusunda hiç bir fikrim yoktu.
Üstüne üstlük hiç bir şey yokmuş gibi Tom'la aynı yatakhanede kalmalıydım ama bunu yapamazdım. Bir yolunu bulacaktım.

Mattheo elini yavaşça kalbimin üzerine koydu.

"Önce buradan başlayacağım sarmaya."

Kolundan tutup kendime çektim ve sıkıca sarıldım. Kendimi ona karşı suçlu hissediyordum. Ama ne diyebilirdim ki? "Ben intihar etmedim abin olacak o şerefsiz beni öldürmeye çalıştı" mı?

"Hadi uyuyalım, yorgun olmalısın."

Kafamı iki yana salladım.

"Harry'nin yanına gitmeliyim."

MATTHEO RİDDLE İLE HAYAL ET ( Askıda.)Where stories live. Discover now