MATTHEO RİDDLE İLE HAYAL ET ( Askıda.)

20

Draco, Blaise, Crabbe ve Goyle içeri girdiğinde kendimi gülmekten alamadım. Bu sırada bir yanıma Pansy, bir yanıma Mattheo oturmuştu.

Pansy, söyledikleri için benden bir sürü kez özür dilemişti. Aramızda düzelmişti böylece.

Mattheo kolunu boynuma attığında ona haksızlık yaptığımı düşündüm.
Draco biliyor fakat Mattheo bilmiyor.

Bu gerçek yüzüme çarptığında yutkunarak Mattheo'ya döndüm.

"Özür dilerim ama bunu söylemeliyim."

Kaşlarını çattı.

"Ne oluyor?"

Derin bir nefes alıp kendimi cesaretlendirmeye çalıştım.

"İntihar etmedim, Mattheo. İntihar değildi."

Kolunu çekti ve tamamen bana döndü.

"Ne demek istiyorsun Y/n?"

Tekrar yutkundum ve bende ona döndüm.

"Tom yaptı, Mattheo. Beni kuleden aşağı Tom attı."

Güldü.

"Komikmiş."

Bana inanmıyor muydu? Gerçi o da haklıydı. Abisiydi sonuçta.

"Biliyorum, biliyorum şuan çok saçma ve anlamsız geliyor. Ama kanıtım var göreceksin. Çok, çok özür dilerim. Daha önce söylemeliydim ama korktum Mattheo."

"Sen... Şimdi bana Tom... Tom'un seni öldürmeye çalıştığını mı söylüyorsun?"

Gözlerim Draco'ya kaydığında çaprazıma oturmuştu. Bana dönüp göz kırptığında tekrar Mattheo'ya döndüm.

"Sence de garip değil miydi? Onu aldattığım dedikodusu çıktığı gün bunlar yaşanıyor. Söylesene, Tom olaydan sonra hiç üzüldü mü? Peki neden yatakhaneye gelmiyor? Veya ben uyandıktan sonra neden garip davranmaya başladı?"

Kaşları mümkünmüş gibi daha da çatıldığında dilini dudaklarında gezdirdi.
Sanki inanmak istemiyormuş gibi kafasını iki yana sallamaya başlamıştı.

O sırada Draco kağıtları eline aldı ve boğazını temizledi.

"Ne yapıyor bu deli yine?"

Pansy'e gülümsedim.

Draco sesini incelterek suratına komik bir ifade takındı ve yüksek sesle konuşmaya başladı.

"Senin için deliriyorum. Kıvrımlı bedenine sarılmak için yanıp tutuşuyorum. Ah Romeo, neden Romeo'sun sen?"

Herkes kahkahalarla gülerken onlara katılmıştım.

Mattheo bana dönmüştü.

"Bu zırvalık, senin basının altından mı çıkıyor?"

Kaşlarımı çattım.

"Evet benim başımın altından çıkıyor. Söylediğim gibi abin beni öldürmeye çalıştı. Herkes bunu artık öğrenmeli, değil mi?"

"Bunları, Tom mu yazmış? Sana mı yazmış?"

Mattheo beni sinirlendiriyordu. Keyfimi bozmuştu.

"Sana, abinin beni öldürmeye çalıştığını söylüyorum. Sen buna mı takılıyorsun?"

Evet, bencilce davranıyordum.
Benim intihar etmeye çalıştığımı sanıyordu ve ben kaç gün sonra bir anda beni öldürmeye çalışanın abisi olduğunu söylüyordum.
Tabii ki sorgusuz sualsiz inanmayacaktı.
Ama bir şeyleri birleştirip farkına varabilirdi.
Sonuçta Tom'la can ciğer değillerdi.