2.Bölüm

77.1K 4.2K 802
                                    

Medya : Boran Arslanoğlu

Instagram : zeryaofficial

Havaalanına varır varmaz annemleri bekleme salonunun orada gördüm. Arda ile bekliyorlardı hızla yanlarına doğru ilerledim.

Anneminde bakışları beni bulur bulmaz hızla ayağa kalkıp yanıma geldi. "Anne telefonda konuşamadım ne oldu şu işi bir detaylıca anlatır mısın?"diye sordum

Annem derin bir nefes alıp;
"Baban şirkete geçince bende evde ki işlerimi hallediyordum sonra öğle üzeri baban aradı Mehmet amcanın onu aradığının dedenizin kalp krizi geçirdiğini ve durumunun ciddi olduğunu söylemiş.

Babanda ilk uçakta Mardin'e gitti ama bizimde yanında olmamızı isteyince seni aradım gerisini sende biliyorsun zaten."dedi

Annemi onaylayıp bakışlarımı Arda'ya çevirerek,"Arda sen okulunu nasıl hallettin? Ne zaman döneceğimiz net değil gibi derslerin için sorun olmaz mı?"dedim.

Arda kafasını iki yana sallayarak,"Yok ablam zaten finalleri vermiştim sadece ders dolsun diye gidiyordum. Arkadaşım Semihle konuştum benim yerime giremediğim derslere o girip imza atacak."dedi

Normal zamanda olsa böyle bir şeyi asla kabul etmezdim ama Arda'nın da belki dedemi son görüşü olabilirdi.Bu yüzdendi zaten sessiz kalmam.

Ne diyeceğimi bilmiyordum hiç tanımadığım daha ben doğmadan beni kabullenmeyen, hakkında o kadar söylenti duyduğum yere gitmek beni açıkcası korkutuyordu.

Bekleme salonunda Mardin'e olacak uçuş için sıra bize gelince güvenlik işlemlerinden geçip uçağa doğru ilerledik muhtemelen iki saate kadar varmış olurduk.

**

Sonunda iki saatlik uçuşun ardından Mardin'e varmıştık.

Dıştan bakınca güzelliği ile insanı kendine aşık ettirirken bir taraftan aşklarını yaşayamayan gençlere,diğer taraftan kendi kararlarını veremeyen onları malmış gibi hissettiren kadınlara mezar olduğunu da çok iyi biliyordum belki bu yüzdendir bunca senedir burayı hem çok merak edip hem de bu kadar uzak durmam.

Bir yanım bu şehirden öylesine korkarken diğer yanım ise fazlasıyla merak ediyordu. Burası senin memleketin diyor içimde ki bir ses sonra onu fazlasıyla bastıran bir ses ise hayır burası senin annenin nefes almasına hatta senin doğmana bile izin vermedikleri bir şehir diyor.

Şuan da ise Mehmet amcam'ın oğlu olan Cihan ile birlikte konağa doğru gidiyorduk.

Benden üç yaş küçük olması gerekiyordu zaten yaşı da yirmi iki falan gösteriyordu. Bildiğim kadarı ile amcamın üç çocuğu vardı. İki erkek bir kızdı. Cihanın küçüğü olan on sekiz yaşında Arda ile aynı yaşıt Serhat ve küçük on dört yaşında kız kardeşleri Zeliha vardı.

Onları hiç yüz yüze tanımasamda arada evde isimler geçerdi. Ama bir akrabadan çok uzak yabancı gibi geliyorlardı şuan bana.

Amcamı ve ailesini nedense halam ve diğer akrabalarım olan insanlardan daha samimi buluyordum.Ama ne kadar öz amcam ve kuzenlerim olsalar bile hâlâ bir tarafım çekiniyordu kendimi burayı ait hissedemiyordum.

Sanki ben hiç buradan bir parça değilmişim gibi onlarla asla bir alakam yokmuş gibi fazlasıyla çekiniyordum.

Babamı aradığımda amcam ile hastane de olduğunu söylemişti. Ne kadar ben de yanına geleyim desemde babam kabul etmez bir şekilde annemlerle birlikte konağa gitmemi söylemişti.

El mecbur bende kabul etmek zorunda kalmıştım. Zaten şuan kafası fazlasıyla doluyken birde üstüne bende gidip onu yormak istemedim. Babam benim canımdı ve onu üzeceğime kafamı keser atardım daha iyi.

ZERYA(BERDEL)Where stories live. Discover now