65.Bölüm

33.5K 1K 350
                                    

Medya: Arya Aktaş

Selamlar ben geldimmm. Bu arada bir kaç bölümdür yorumlarınızı göremiyorum ama ben sizin bölüm hakkında düşüncelerinizi de okumak istiyorum. Yorumlarınızı eksik etmezseniz çok sevinirim

Bölüm duyurularını ve alıntılarını Instagram üzerinden paylaşıyorum arada bir kaç spoi de veriyorum takip ederseniz çok sevinirim 🙏

Bölümü oylamayı unutmayın.🌟

Instagram : zeryaofficial

Keyifli okumalar 💙

Arabadan inip artık yerini ezberlediğim mezarlığa doğru ilerlemeye başladığımda canım şimdiden yanmaya başlamıştı. Keşke bunlar olmasaydı keşke bunları yaşamamış olsaydık.

Elimde ki çiçeklerle "Havin Arslanoğlu" yazan mezara yaklaşmaya başladığımde her gelişim gibi nefesimin ciğerlerime ulaşamadığını hissediyordum.

Konakta ne kadar Boran'a dil döküp buraya beraber gelebileceğimizi söylesemde bunu asla istemeyip"Yüzüm yok bunu yapamam."deyip kısa kesmişti. Oysa senelerdir şu verdiği sözü bırakıp artık buraya gelmesini istiyordum. Çünkü Boran'ın sadece mezarı bile olsa annesini çok özlediğini adım kadar iyi biliyordum. Zaten ben ısrar etmeye devam edince çözümü kaçmakta bulup konaktan hızla ayrılmıştı.

Mezarlığın yanına geldiğimde çiçeği toprağının üzerine bırakmış ardından Havin Arslanoğlu yazan mezar taşına dokunarak,"Anne ben geldim."dedim

Ne kadar işim olursa olsun ayda ya da iki haftada bir buraya gelirdim. Havin ziyaret etmediğim zamanlarda onu burada yalnız başına bırakmışım gibi hissediyorum ve bu düşünceme hâlâ engel olamıyorum.

Mezarlığının mermerine oturup elimi toprağına götürmüş ardından bir kaç kuru yaprağı alarak üzerini temizlemiştim.

Derin bir nefes alıp mezar taşına bakarak,"Biliyorum yine yalnız geldim ama anne yapamadım Boran'ı yine getiremedim. Kendini ne kadar bir şey yokmuş gibi gösterse de ben ne olduğunu görebiliyorum. Hâlâ kendini en büyük suçlu görüyor ve ben buna bir şey yapamıyorum."dedim

Gözümden akan yaşa engel olamazken mermere elimi koyarak,"Anne kendini çok suçluyor o kadar suçluyor ki bunu artık kabuslarında bile istemeden bilinç altı yapıyor."dedim

Dün gece sürekli uykusunda anne beni affet diye sayıklayışları aklıma geldikçe kalbimin sıkıştığını hissediyordum.

"Bilmiyorum o depoda siz nasıl bir haldeyken kaldınız bilmiyorum ama Boran o anların hiçbir anını aklından çıkaramıyor. Ne yapacağım anne? Boran'ı nasıl kendisinin de bir suçu olmadığına ikna edeceğim?"dedim

Gözümden akan yaşları silerek,"Anne sana bir şey itiraf edeyim mi? Keşke tüm bunları hiç yaşamamış olsaydık keşke ama ben senin yaptığın bu şeyi yadırgayamıyorum. Evet eğer eski Zerya olsa bu düşüncelerime anında karşı çıkardı ama bende anneyim ve seni gerçekten çok iyi anlayabiliyorum. Ve inan bana anne eğer söz konusu benim evlatlarımın canı olsaydı bende aynısını yapardım gerçekten bir dakika bile düşünmezdim ve başka bir seçeneğim olmazsa aynısını yapardım. Yani bu sözlerimi Boran duysa çok kızar ama gerçekler bu. Ben seni çok iyi anlıyorum anne iki evlat annesi olarak gerçekten çok iyi anlıyorum."dedim

Kafamı mezar taşına yaslayarak,"Çok özledik seni Havin Sultan. Torunlarına hep senden bahsediyorum onların seni her an daha güzel hatırlaması için her şeyi yapıyorum. Havin babaanneniz dediğim an ikisinin gözlerinde çıkan ışıltıyı görmeni çok isterdim. Onları daha hiç buraya getirmedim ama söz veriyorum anne bir gün Boran ve çocuklarımla beraber geleceğiz. Buna inancım tam benim geleceğiz."dedim

ZERYA(BERDEL)Où les histoires vivent. Découvrez maintenant