28.Bölüm

33K 1.3K 559
                                    

Medya : Emirhan Akın

Öncelikle herkesin Ramazan Bayramı Mübarek Olsun. Sizi çok seviyor ve öpüyorum. 💕❤️

Bölüm sınırı dolması için daha vardı ama sizi daha fazla bekletmemek ve benden size küçük bir bayram hediyesi adına bölümü yayımladım. Keyifli Okumalar

bölüm duyurularını ve alıntılarını Instagram üzerinden paylaşıyorum takip ederseniz çok sevinirim 🙏

Instagram : zeryaofficial

Bölüm sınırı 120 oy ve 200 yorumdur.

Öldürmeyen acı güçlendirir derlerdi ama ben ne ölmüştüm ne de güçlenmiştim sadece öylece yaşıyordum ve bu yaşamam sadece çocuklarım içindi. Tek istediğim bir an önce sevdiğim adama kavuşup onun yanına gidebilmekti bu hayatta başka hiçbir şey istemiyordum.

Onun toprak altında olduğunu bilmek benim ise hiçbir şey yapamadan öylece burada durmam cezaların en büyüğüdü. Hani biz çocuklarımızı beraber büyütecektik. Hani ölenle ölünmüyordu o zaman ben neden sen gittiğinden beri yıllardır kimsesiz gibi hissediyorum.

Olmuyordu yaşamaya çalışsamda bir tarafım yarım kalmıştı. Ben Boransız yarım kalmıştım.

Karşımda dayısı ile oynayan oğluma baktım her şeyiyle babasının kopyasıydı. Allah'a çok dua etmiştim babasına benzesin diye istediğim olmuştu ama onsuz büyümesini istememiştim eğer Boran'a bir şey olacağını bilseydim o evden çıkmaması için canımı bile verirdim.

Avluda oynayan kardeşim ve oğluma döndüm ikiside birbirlerini çok seviyorlardı. Kızım Mert'e düşkün iken oğlumda dayısına düşkündü

"Dayı oyunu ben kazandım sakın yine mızıkcılık yapma!"dedi oğlum

Arda "Oldu başka az önce beni itip golü öyle attın yoksa kazanamazdın."dedi

"Hayır kazandım sonuçta ben o golü attım."dedi ellerini göğsünün üzerinde bağlayarak

Arda"Tamam hadi bu seferlik böyle olsun ama sonra rövanşını alırım."diyerek oğlumun saçını karıştırmıştı ve oğlum bu hareketten nefret ediyordu

"Ya dayı yapma saçlarımı bozuyorsun."dedi kaşlarını çatarak

"Tamam dayısının bir tanesi yapmıyorum."diyerek yanıma gelmişlerdi.

Oğlum hızlıca bana sarılarak;"Anne dayımı yine yendim."dedi gülerek oğluma ne zaman sarılsam sanki Boran'ın kokusu burnuma doluyordu.

Saçlarına dudaklarımı bastırarak;"Aferin benim oğluma."dedim yine gözlerim dolmuştu

Oğlumdan ayrıldığımda kaşlarını çatarak yüzüme bakıyordu.;"Anne ne oldu bak okyanusların kızarmış."dedi gözlerime bakarak.

Oğlumda aynı babası gibiydi Mert Boran'ın bana böyle hitap ettiğini söyleyince o da artık hep Okyanusların demeye başlamıştı ama bir daha kimse bana "Okyanus gözlüm"diyememişti.

"Yok bir şey oğlum gözüme toz kaçtı ama şimdi geçti."dedim hemen kendimi toparlayarak

Arda'ya döndüğümde neden böyle olduğumu çok iyi biliyordu en büyük destekçimde oydu. Orada biraz daha oturduktan sonra Arda gelen telefon dolayısıyla hemen işine dönmüştü.

Akşam olduğunda yemekler yenmiş herkes kendi odasına çekilmişti. Yıllardır bu konakta sadece nefes alıp yaşıyordum ve bu da sadece çocuklarım içindi.

Ben güçlü olmaya çalıştıkça bu konağın duvarları sevdiğim adamla olan her anımı gözlerimin önüne getirerek beni en dibe sürüklüyordu.

ZERYA(BERDEL)Where stories live. Discover now