80.Bölüm

12.1K 623 423
                                    

Medya : Orkun Aktaş

Selamlar ben geldimmm

LÜTFEN OKUMADAN GEÇMEYİN

Uzun bölümle karşınıza gelmiş bulunmaktayım. Yalnız bölüm uzunluğu her bölüm daha da artarken yorumlar nedense düşüyor. Oysa ki okunma sayısı da gayet iyi. Beni yazarken motive eden en önemli etken yorumlarınız ve bunları görememek inanın bana ister istemez motivasyonumu fazlasıyla düşürüyor. Yorumlarınız benim için çok değerli iken onları bu bölüm boyunca eksik etmezseniz de çok sevinirim.

Umarım keyifle okuyacağınız bir bölüm olur. Yeni bölümü okurken satır aralarında yorumlarınızı belirttiğim üzere esirgemezseniz de çok mutlu olurum.

Keyifli Okumalar...💙

Instagram : zeryaofficial

**Yazardan**

"Sen kimsin lan kardeşimi kendine mecbur kılıyorsun? Kim sana bu hakkı veriyor?"diye hissettiği öfkeyle iyice yükseldi Yusuf.

Kardeşini başkalarına mecbur bırakmayacaktı. Zorla da olsa artık yanında olmalıydı. Geride durmak artık kendisine kaybettirmekten başka bir işe yaramıyordu.

Mert ifadesiz bakışlarıyla önünde deliren adama baktı. "Bu hakkı bana kardeşin veriyor. Asıl sana kim ne hakkı veriyor da sen bu şekilde konuşabiliyorsun? Bildiğim kadarıyla Deniz'in abisi olarak kabul gördüğün falan yok."

Deniz Mert'in sözleriyle olduğu yerde iyice donakaldı. Bundan kendisinin niye haberi yoktu?

Aslında Mert böyle bir şey yapacağını daha iki dakika önce kendi bile bilmiyordu. Ama konağın önünde şahit olduğu bağırışlar, Deniz'in öfkeli sözlerini tek tek işitmişti.

Deniz Yusuf Ersan'la gitmek istemiyordu. Ve biliyordu ki Yusuf Ersan istediğini almadan gitmezdi. Deniz'in kendisine dahası kızına bu kadar yardımı dokunmuşken öylece geride duramazdı. Eğer Deniz gitmek istemiyorsa gitmeyecekti.

"Sanane lan! Onun damarlarında akan kan benim. Benim akan kan onun! Bu bile fazlasıyla yeterli bir sebep. Şimdi çekil önümden o elini de kardeşimin üzerinden çek!"

Deniz donmuş bir şekilde bir elini tutan Mert'e bir de karşısında deliren Yusuf Ersan'a bakarken ne diyeceğini bilmiyordu. Sayelerinde lâl olmuş gibiydi.

"Çekmezsem ne yapacaksın?" Kimseye karşı artık içinde zerre bir duygu barındırmıyordu Mert.

"O zaman ben çekmesini bilirim!"diyerek ileri doğru atılmıştı ki karşısında duran Boran'la öfkesi daha da harlandı.

"Yavaş orada bir dur! Kimin sınırları içersinde olduğunu unutma!"dedi Boran tehlike içeren sesiyle.

Kardeşine uzanan eli kırmaktan hiç çekinmezdi.

"Ulan sizi bana sırayla mı veriyorlar? Kardeşimi alıp gideceğim. Sonra siz ne bok yerseniz yiyin! Seninle işim yok Boran çekil!"

"Kardeşin dediğin kız seni abisi olarak görüyorda mı sen bu kadar ısrar ediyorsun? Anlasana lan Deniz'in seni abi yerine koyduğu falan yok! Onun gözünde bir yabancıdan farkın yok. O istemediği sürece de buradan bir yere gidemez!"

Boran'ın sözleriyle sanki Yusuf'un kalbine ince bir kıymık battı. Belli etmese de kardeşinin onu yok sayması canını çok yakıyordu.

"Görmesin beni abisi olarak görmesin Boran. Ama bu benimle gelmesine engel değil. Herkes işine baksın bende kardeşimi alacağım ve buradan siktir olup gideceğim."

ZERYA(BERDEL)Where stories live. Discover now