Bölüm 7

3.5K 120 30
                                    

Temmuz, 2021

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Temmuz, 2021

Ogeday dediklerini tek tek yapmıştı. Önce bana kendi apartmanına çok yakın bir apartmanda güzel bir daire bulmuştu. Oraya taşınmama yardım ettikten sonra benim için yapımcıyla konuşmuş ve sezon finali sahnesine kadar benim olduğum bütün sahneleri bir haftada çekmiştik. Ufak bir rolüm olduğu için sorun olmamıştı. Ardından da elinde bir sabah elinde Prag biletiyle kapımda belirmişti.

"Beni göndermeye çok meraklısın bakıyorum," dediğimde o büyüleyici kahkahalarından birini atmıştı.

"Bugün bavul falan hazırlarsın diye yarına aldım bileti." Başımı sallamıştım.

"Yani hazırlarım tabii ama aylarca kalmayacağım sonuçta. İki haftada sıkılırım ben bizimkilerden, dönerim kesin. Ama belli de olmaz."

"Ne zaman istersen o zaman dönersin artık."

"Çok teşekkür ederim Ogeday, gerçekten çok teşekkürler. Sen olmasan ne yapardım, nasıl baş ederdim bunca şeyle hiç bilmiyorum. İyi ki varsın," deyip boynuna atladığımda şaşkınlığını fark edebilmiştim ama hemen kollarını bana dolamıştı o da.

Bana bir cevap vermedi ve bir süre sarıldık. Biletler yarın olduğuna göre, bu Prag'a gitmeden önceki son görüşmemizdi. Bir nevi vedalaşıyorduk. Ayrılırken geri çekilmeden önce yanağına bir öpücük kondurdum. Bir süre orada oyalandıktan sonra kendimi geri çektim ve tepkisini merak ettiğim için yüzüne baktım. Bana gülümsüyordu. Rahatsız olmadığı için sevinmiştim.

Biz arkadaştık, bunu biliyordum ve ona göre hareket ediyordum. Bir süre daha da böyle olması gerekiyordu, bunun da farkındaydım. Ne Ogeday yeni ilişkiden çıkmış biriyle hemen sevgili olmak isterdi, ne de benim psikolojim buna hazırdı. Her şeyin farkındaydım ama ona sadece arkadaşımmış gibi davranmayı bazen başaramıyordum.

O yağmurlu mayıs günü olduğu gibi. Ben sarılmayı seven bir insandım, Ufuk ve Ramo'ya da sarıldığım çok olmuştu ama onları yanağından öpüp geri çekilirdim hemen. Sırtlarına falan vururdum bazen. Hiçbir zaman yanağından öpüp sonra oyalanarak kokusunu içime çekmemiştim.

"Ben gideyim o zaman, mesajlaşırız ama şimdiden iyi yolculuklar."

Ogeday'la en son yüz yüze konuşmamız bu olmuştu. Ben Prag'tayken de birkaç kez telefonda konuşmuştuk ama sadece o kadardı. Instagram'dan da komik bulduğumuz şeyleri birbirimize atıyorduk. Ama dediğim gibi, sadece o kadardı.

Zaten ben Prag'ta çok da boş birisi değildim. Kuzenlerimle, ailemle veya arkadaşlarımla zaman geçiriyordum daha çok. Evde olup saatlerce onunla telefonda konuşamıyordum. Eminim o da bunu başaramazdı zaten, onun da boş olduğunu sanmıyordum.

Ardından İstanbul'a dönmüştüm. İki veya üç gün kalıp, kızlarla tatile çıkmıştık. Kızlar dediğim, Makbule ve Melis'ti. Melis ile Makbule sayesinde tanışmış sayılırdık ama çabucak kaynaşmıştık. Makbule kadar yakın olmasak da, onunla da hemen yakın arkadaş olmuştuk. Çok tatlı bir kızdı, zaten ben onu yarışmada da beğeniyordum.

uzak yol. | ognisWhere stories live. Discover now