Bölüm 20

3.2K 113 43
                                    

"Arkadaşlarımla tanışmaya hazır mısın?"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Arkadaşlarımla tanışmaya hazır mısın?"

Ogeday'ın gülen yüzüne baktığımda ben de güldüm. Winka diye anlata anlata bitiremediği kürek kulübüne sonunda beni de getirebilmişti ve şimdi de arabayı park etmekle meşguldü.

"Senin Anıl'dan başka da mı arkadaşların var ya?" diye sordum kıkırdayarak. Anıl'ın taklidini yaptığımı fark etmişti ki o da kıkırdadı.

"Öyle deme, İhsan ve Ata'yı Anıl da çok sever. Sık sık gelir hatta buraya, birlikte açıldığımız da çok oldu."

"Ben hiç kürek çekmedim sanırım. Bir kere yeltenmiştim gerçi ama o sayılmaz."

"Her şeyin bir ilki vardır güzelim. İlk küreğini de birlikte çekecekmişiz bak."

Bana kısa bir gülüş atıp kapısını açtığında bir süre gülümsemesinde takılı kalsam da onu bekletmeden ben de kapımı açıp arabadan çıktım. Güneş doğalı bir saat falan oluyordu ve hava haliyle soğuktu. Zaten eylül ayındaydık, soğuk olması normal bir şey sayılabilirdi. Bu yüzden üzerimde Ogeday'ın bana oldukça büyük gelen ceketi vardı. Ama bol şeyleri severdim, o yüzden sorun değildi. Ayrıca Ogeday'ın kokusu sürekli burnuma geliyordu, onun kokusuyla dolu olan bu ceketi giymekten hiç gocunmam, seve seve giyerdim.

Arabanın önünde beni beklerken yanına ulaştığımda elimi tuttu ve birlikte kulübe doğru yürüdük. Elimi tutmasını açıkçası beklediğim söylenemezdi. Biraz şaşırmıştım ama imkansız bir şey de değildi. Bu sabah olanlardan sonra artık resmi olarak sevgiliydik. İkinci kez öpüşmüş, neden benden uzak durduğunu anlatmıştı ve ben de ona Barış'la olan her şeyi anlatmıştım. Artık önümüzde hiçbir soru işareti, hiçbir engel kalmadığı için resmen sevgiliydik.

Adımlarımı ona uydurmaya çalışırken bir yandan da arada başımı kaldırıp ona bakıyordum. Gözlüğünü takmıştı ve yeni kestirdiğini tahmin ettiğim saçlarıyla o kadar yakışıklı görünüyordu ki. Eğer Ogeday'ı yeterince uzaklara açılmaya ikna edersem, belki birazcık yaramazlık yapabilirdik. En azından ben denerdim ama o çalıştığı yerde bunu yapar mıydı, ondan emin değildim. Böyle konularda genelde net bir insan oluyor, benimle eğlenemiyordu.

"Oo Ogeday, yüzünü gören cennetlik kardeşim! Biraz daha gelmesen, Acun ağabey seni adaya erken yollamış diye düşünmeye başlayacaktım."

Ogeday'ın ismini başkasının ağzından duymamla başımı sesin geldiği yöne çevirdim. Siyah saçlı, esmer sayılabilecek bir çocuk bize doğru geliyordu. Ogeday'ı zamanında yeteri kadar stalkladığım için bu kişinin arkadaşı İhsan olduğunu gayet iyi biliyordum ama belli etmeyecektim tabii ki. Ogeday'ın müthiş stalk yeteneklerimi henüz bilmesine gerek yoktu.

"Alt tarafı üç gün gelmedim, abartma. Bak seni kiminle tanıştıracağım. Nisacığım, en yakın arkadaşlarımdan İhsan'la tanış. Ata nerede, onu göremedim. Gelmedi mi?" diye sordu Ogeday etrafına bakınarak.

uzak yol. | ognisHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin